Mardin Artuklu Üniversitesi Düşünce Topluluğu, “Batı Türkiye ve İslam”  konulu bir konferans düzenledi. Artuklu Üniversitesi Rektörlük Binası’nda bulunan Vali Kılıçlar Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Turan katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferans, açılış konuşması ve sinevizyon gösterimiyle devam etti.

“İslam’ın inşa özelliği Avrupalılarda şok etkisi yaratmıştır” 

İslam tarihinden örnekler vererek konuşmasına başlayan Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Turan, İslam ordularının girdiği yerleri yıkmadığını, aksine imar ve inşa ettiğini söyledi. Moğollardan örnek veren Turan, “Moğollar tekerlekli arabalarda yaşarlardı ama Müslüman olduktan sonra bugünkü Kırım’da öyle bir devlet inşa ediyorlar ki; Avrupa kentlerinin nüfusunun 30-40 bin olduğu bir tarihte metropol inşa ediyorlar. Bizde şuan metropollerin nüfusu 750 bin iken onlar bir milyon nüfuslu bir kent inşa ediyorlar. Bir inşa kabiliyeti var. Sadece Endülüs’ü inşa etmemiş İslam; Kırım, Kafkasya, Hindistan’ı da inşa etmiş. Girdiği her yeri inşa etmişler ve bu inşa Avrupalılarda bir şok etkisi yaratmıştır. Geliyor ama yıkmıyor, inşa ediyor.” diye konuştu.

“İslam orduları yıkmıyor, katliam yapmıyor, kadın ve çocuk öldürmüyor”

İslam orduların girdikleri şehirleri nasıl sıfırdan mamur ettiklerine dair Diyarbakır’ın fethinden örnekler veren Turan, “Bir din düşünün 6 aylık bir kuşatmanın ardından şehre giriyor. Fethin simgesi olarak bir kilise camiye çevrilecek ve yeni bir camii inşa edilecek. Bakıyorlar ki Müslümanların sayısı az Ulu Camii’nin 3’te biri bize yeter diyorlar. 3’te birini alıyorlar ve 3’te 2’sini Hristiyanlara bırakıyorlar. Onlar orada ibadetlerini yapıyorlar, muzaffer olmuş ordu da kendi bölümünde ibadetlerini yapıyorlar. Yıkmıyor, katliam yapmıyor, kadın ve çocuk öldürmüyor. Fethediyor, fethetmekle kalmıyor sıfırdan inşa ediyor, her yeri mamur ediyor. Diyarbakır fethedilirken 30 bin nüfusu varken kısa bir süre sonra dünyanın 5’inci büyük ilim merkezi oluyor.” dedi.

“Hak ve batıl savaşı kıyamete kadar devam edecek”

Tarihçilerin inanarak “Biz tarihin sonuna geldik” dediklerini kaydeden Turan, oysa vahyin bunun böyle demediğini dile getirdi. Turan sözlerine şöyle devam etti; “Vahiy, ‘Hak ve batıl savaşı kıyamete kadar devam edecek’ diyor. Gaflete düşmeyin diyordu, mümin her an irade sahibidir, irade diri ve aktif olmayı gerektiriyor. Güçlü de zayıf da olsun diri ve aktif olmayı gerektiriyor. İlim merkezlerimiz gerilemiş, üretim neredeyse durmuş, fakat batı yükselmenin anahtarını ele geçirmiş. Yükselmenin anahtarı ‘Oku’ emriydi. Allah, Rahman’dır. Gâvur çalışsa ona veriyor, Müslüman çalışsa ona veriyor. Daha önce biz çalıştık bize verdi, şimdi onlar çalışıyor onlara verdi. Onlar ilerlediler biz söz etmeye başladık.”  

“Mutlaka ama mutlaka onlara bir şok daha yaşatacağız”

 Müslümanlar olarak şuan bir dönüm noktasında olduğumuza dikkat çeken Turan, “Batının üzerimize gelişine ya ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyeceğiz. Ya tamam diyerek teslim olacağız, ya da ye’s zalimin işidir, ye’s kâfirin işidir diyeceğiz. Müslüman asla umutsuzluğa kapılmaz. Elinde sonunda zafer İslam’ındır. Ayrıca biz zaferle görevli değiliz, biz Müslüman olmakla görevliyiz. Politik oyunlara karşı koyacağız, direneceğiz. Bizim İslam âleminin genelinde yaşadığımız bundan ibaret. Eğer Bangladeş’te bir İslam alimi katlediliyorsa, Mısır’da bir Cumhurbaşkanı hapse atılıyorsa mesele budur. Ama bizde bir gaflet hali var ki; ondan biran önce kurtulmak lazım. Zira 1821’de Yunan isyanını teşvik ettiği gerekçesiyle bir Rum patriği patrikhanenin önüne asılıyor o günden buyana o kapıya kin kapısı adını veriyorlar ve kapı kilitli ama kimse kapıdan girip çıkmıyor. Ama her gün bir İslam alimi ipe çekiliyor bizden çıt çıkmıyor. Elinde sonunda birileri aramızdan çıkacak ve bu dine sahip çıkacak. Her çağın Müslümanı bulunur inşallah, her çağın bir Selahaddin’i Eyyubi’si bulunur. Mutlaka ve mutlaka onlara bir şok daha yaşatacağız.” dedi.

Program okunan şiirin ardından sona erdi.

İLKHA