Tekstilin Batman'da yeni bir sektör ve yeni oluşan, büyüyen bir sektör olduğunu belirten Öztürk, 10 yıl önce bu sektörde bir elin parmağını geçmeyecek sayıda işletmenin olduğunu söyledi.

Sektördeki çalışan sayısının 750 kişiyken 10 yılın sonunda 250’ye yakın işletme ve 25 bini aşan çalışanıyla kocaman bir aile olduklarını aktaran Öztürk, "Öncelikli olarak amacımız dağınık halde, birbirinden kopuk olan sektörümüzü tek çatı altında bir araya getirmekti. Derneğimizle oluşturduğumuz güç birliği ile sektörümüzü büyütmek, istihdamı arttırmak, şehrimizde markaların oluşması için alt yapı oluşturmak en önemli hedeflerimizdendir." dedi. 

İlin bütçesine dokunmadan aylık sadece personel maaşının 60 milyon gibi bir rakamın Batman'ın en yoksul kesimine ulaştığını dile getiren Öztürk, "Devletin kasasına yaklaşık 10 milyon civarında KDV giriyor. Bunun yanında marketi, halcisi, benzinliği, otelcisi restoranı kafesi servisçisi vb. birçok alana dolaylı olarak katkımız bulunmaktadır. Sadece günlük bin 700 civarı personel servisi yapılmaktadır. 25 binin üzerinde personel 100 binin üzerinde nüfus demektir. Tekstil Batman'daki göçün tersine bir göç olmasını her kesin memleketine dönmesini sağladı. Mevsimlik tarım işinde geçmişe oranla yüzde 80 oranında azalma var. Herkes kapısında SSK’lı bir iş bulabildi." diye konuştu.

Bu sektörün en önemli sorununun kalifiye eleman ve finansman olduğuna işaret eden Öztürk şöyle devam etti:

"Kalifiye eleman yetiştirmek konusunda projeler oluşturacağız. Firmaların hem kalifiye eleman konusunda hem de finansman konularında devlet desteklerini verimli bir şekilde kullanması için çalışmalar yapacağız. Diyarbakır'da Tekstil Kent projesi onaylandı. Yatırımcılara arsa tahsisi sağlanıyor, fabrikalar kurulmaya başlandı. 10 bine yakın istihdam bekleniyor. Batman neden bunun için kamuoyu oluşturmuyor? Bunun için her alanda kamuoyu oluşturmamız gerekmektedir." 

Desteklerin yetersiz olduğunu savunan Öztürk şunları söyledi: "Özellikle pandemi süreciyle beraber sektör olarak zor bir döneme girdik. Devletin ihtiyacı olan medikal malzemeyi üretip devlete sektörümüzün ayakta kalması için elimizden geleni yaptık ama bu zorlu süreçte devlet yatırımcıya, işverene beklentilerini karşılayacak bir destek vermedi. Bizim bazı taleplerimiz oldu. Biz faizsiz kredi desteğinin olmasının aciliyetini talep ettik. İşverenler bu süreçte işlerini çeviremiyorlar; senedi, taksiti, kredisi, kirası birikti yarın öbür gün bir icra haciz yolları açılırsa birçok işletme kapanma durumuyla karşı karşıya kalacağını söyledik. Ama hiç kimse bir gün ne yapıyorsunuz diye sormadı. Unutulmamalı ki tekstil, sanayi gelişmekte olan ülkelerin ekonomisinde lokomotif sektör olma özelliğine sahiptir. Tekstilin emek yoğun bir sektör olması bizim gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerinde işsizliği azaltmada istihdam gücüyle önemli bir iş sektörüdür."

İLKHA