İslam’da bayramların önemi hakkında bilgilendirmelerde bulunan Batman İl Müftüsü Turgut Erhan, bayramların mutluluk ve sevinç günleri olduğunu söyledi.

Bayramların sevinç ve kaynaşma vesilesi olduğunu belirten Erhan, "Bayram mutluluk günüdür. Bayram sevinç günüdür. Bayram huzur günüdür. Bayramlar hak menzile varış günüdür. Bayramlar kenetlenme günüdür. Bayramlar bir kes daha zirve noktaya ulaştığı günlerdir. Dolayısıyla bayramlar bu şekilde tarif ediliyorsa mümin ve Müslümanların bu şekilde bayramlarını birbirleriyle kucaklaşarak geçirmeleri gerekir." dedi.

"Müminler ancak kardeştir"

Allah-u Teâlâ tarafından Müslümanlara 2 bayram hediye edildiğini hatırlatan Erhan, "Cenab-ı Hak Resulullah (sav) vasıtasıyla 2 dini bayram vermiştir. İnsan olarak yapmış olduğumuz hatalarımızı birbirimize karşı işlemiş olduğumuz küçük büyük her türlü cürümleri bir köşeye atarak tekrar kardeş olduğumuzun farkına bir kes daha varmalıyız. ‘Müminler ancak kardeştir.’ Ayeti kerimesinin gereği olarak birbirimize sarılma, kenetleme günü olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Zira bayramlar bunun için vardır." diye konuştu.

"Bayramlar mukaddes an ve zaman dilimleridir"

Bayramların mukaddes an ve zaman dilimleri olduğunu söyleyen Erhan, "Cenabı Hak zamanlar içinde mukaddes zamanlar anlar içirişinde de mukaddes an dilimleri yaratmıştır. İşte bayramlar da bu mukaddes an ve zaman dilimleridir. Zira hepimiz insanız zaman zaman gün içerisinde günün getirmiş olduğu o telaş ve kargaşa içerisinde birbirimize karşı zaman zaman karşımızdaki kardeşimizin uygun olmadığı davranışlar. İçerisine girebiliyoruz. İşte bugün af günüdür. Bugün mağfiret günüdür. Cenabı Hakk’a karşı nasıl Ramazan ayı boyunca biraz daha yoğunluk kazandırarak ellerimizi ve gönüllerimizi açtık. Onun affının ve mağfiretini talep etmişsek bize düşen Müslüman kardeşlerimizi affetme gününde onları af edebilme erdemini gösterebilmektir. Eğer af edebiliyorsak af dilenebiliriz. Eğer adım atabiliyorsak ellerimizi açabiliriz. Eğer biz kardeşimize sarılabiliyorsak gönüllerimizi Cenabı Hakk’a açıp ondan da biz kul olarak af edilmemizi isteriz. Bayramları bu şekilde değerlendirmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Herkesle bayramlaşmamız gerekir"

Erhan, "Bayramlarda toplumdaki insanlarımıza kardeşlerimize bu şeklide bir tavır içerisine girip bu güzellikleri sergilerken kıyıda köşede kalmış bir selama ve kelama muhtaç olan insanlarımızı yanı başımızdaki komşularımızdan başlamak üzere onlarında varlığını hissettirebilmek ve onlara bayramın güzelliklerini aktarabilmek gerekir. Onlarla da kucaklaşmanın yol ve yöntemlerini aramamız bulmamız onlara kadar yürümemiz gitmemiz ve onlara selam verip onları da bu bayrama katmamız gerekiyor. Hastane köşelerinde veya evlerinde hastalıkla baş başa kalmış olan kardeşlerimize bir geçmiş olsun dileme ve onlarla hasbıhal etme imkânını kendimiz bulmamız ve bu bayramı da buna fırsat olarak değerlendirmemiş gerekiyor." dedi.

"Bayramlarda yanı başımızdaki insanları da görüp gözetmemiz gerekiyor"

Özellikle bayramlarda yanı başımızdaki insanları görüp gözetmemiz gerektiğini belirten Erhan, "En yakınımızdaki insanları nasıl tebrikleşebiliyorsak onlarala telefonlaşabiliyorsak onlara bugünün teknolojisinden faydalanarak mailler çekiyor sosyal medyadan onları duyurabiliyor, görebiliyorduk ve konuşabiliyorken yanı başımızdaki insanları da görüp gözetmemiz gerekiyor. Bazen insan en yakındaki insanları göremeyebiliyor. Uzaktakilerine bazen çok rahat ulaşıldığı zaman yanı başındakini göremeyebiliyor. Biz en yakınımızdan başlamak üzere uzağa doğru insanlara elimizi, gönüllerimizi, kalbimizi uzatmamız gerekiyor. Bayramlar bunun için var. Kardeşlik bunun için var. Bir kardeşimizin sıkıntısını giderebilmek bir kardeşimizin derdine ortak olabilmek bir kardeşimizin gönlüne dokunabilmenin fırsatıdır." ifadelerini kullandı.  

"Mümin ve Müslümanlara paylaşma günü bayramdır"

Müslümanların dert, sıkıntı ve güzellikleri paylaşma günleri bayramların olduğunu ifade eden Erhan, şunları söyledi: "Peygamberimiz Resulullah (sav) Müslümanları tarif ederken Müslüman elinden ve dilinden Müslümanların zarar görmediği kimse diye tarifini yapar. Biz kimseye zarar vermeyeceğimiz gibi kimse bizden zarar görmeyeceğiz gibi çevremizdeki mümin ve Müslümanlara da paylaşma günü bayramdır. Derdi olan kardeşlerimizde de onların dert ve sıkıntılarını paylaşarak azalma yolunun bayramlardan geçtiğini unutmamamız gerekiyor. Eğer bu şekilde bayramları idrak edebilirsek kardeşlik duyguları içinde bayram geçire biliyor, herkese kollarımızı açabiliyor, kırgınlıkları elimizin tersiyle geriye doğru itiyor ve bunları hatırlayamıyor iyilik ve güzellikleri bayraklaştırıyor da onları önümüze alıp hayatımıza devam ettiriyorsak hakiki manada bir bayramı idrak ediyor demektir." (Mehmet Sait Çelik / Mehmet Fatih Akgül – İLKHA)