Beddiüzzaman dinlenmiş olsaydı 1915 olayları olmazdı

Beddiüzzaman dinlenmiş olsaydı 1915 olayları olmazdı

Bediüzzaman Vakfı ve Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenen 'Bediüzzaman ve Müsbet Hareket' konulu panelde, gerçek manada ve doğru bir şekilde ilk Ermeni açılımını yapan kişinin Beddiüzzaman olduğu belirtildi.

ŞANLIURFA - Bediüzzaman Vakfı ve Risale-i Nur Enstitüsü tarafından ‘Bediüzzaman ve Müsbet Hareket’ konulu panel düzenlendi. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe’nin yönettiği panele konuşmacı olarak Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, Hukukçu-Yazar Nihat Derindere ve Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Kâzım Yılmaz katıldı.

 

Panelde son günlerde gündemde olan 1915 olaylarına da değinen Güleçyüz, gerçek manada ve doğru bir şekilde ilk Ermeni açılımını yapan kişinin Saidi Nursi Beddiüzzaman olduğunu söyledi.

 

Beddiüzzaman'ın 1915 olaylarının yaşanmadan daha önce Ermenilere zillet içerisine girmeden izzetlice bir dostluk elinin uzatılmasını tavsiye ettiğini hatırlatan Güleçyüz, bu tavsiyelere uyulmadığı için de bu gün hala bu sorunun yaşandığını belirtti.

 

Türkiye'de yaşanan Kürt sorununa da değinen Güleçyüz, aslında meselenin ne Kürt ne de Türk sorunu olduğunu asıl sorunun Beddiüzzaman'ın 'bizim milliyetimiz İslam'dır' prensibinin terkinden dolayı yaşanan bir sorun olduğunu hatırlatarak çözüm yolunun ise İslam kardeşliği olduğunu söyledi.

 

Yine son günlerde tartışılan bir konu olan yargı vesayetine de değinen Güleçyüz, "Özellikle tek parti döneminde resmi ideoloji olan Kemalizmi ihya etme döneminde yargı adeta resmi ideolojinin uygulayıcısı durumunda olmuştur. 1960 darbesinden sonra kurulan Yassıada mahkemeleri -sözde mahkeme diyorum- hukukun ve insanlığın katledildiği bir olaydır. Tarihimize bir kara leke olarak geçmiştir. Yine 28 Şubat sürecine baktığımızda yargının verdiği kararlarda ideolojik davranılmış ve birçok insan mağdur edilmiştir." diye konuştu.

 

Antidemokratik sistemlerinin en önemli gerekçelerinin güvenlik olduğunu bunun Türkiye'de hala güncel olarak da yaşandığını ifade eden Güleçyüz, Beddiüzzaman'ın, 'müspet hareket prensibi'nin benimsenmesi durumunda güvenlik diye bir sorunun olmayacağını belirtti.   (Osman Gülebak - Sedat Kuşulay / İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.