TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Dışişleri Bakanlığı'nın bütçesinin görüşülmesi öncesinde, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile tokalaşırken, ''Savaşa hayır'', ''Madem çıktı tezkere, bakan gitsin askere'', ''Madem çıktı tezkere, hükümet gitsin askere'' yazılı dövizleri tuttu.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesinin görüşmelerinde ise CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, biberon için bütçeye ödenek konulmasını önerdi ve oturduğu sıranın önüne emzik ve biberon astı.

CHP'li üyeler, komisyon duvarına ''4 4 4 Çadır'' başlığı ile çıkan bir gazete haberini astı.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise ''4 4 4 ile Çocuk Gelinlere, Çocuk İşçilere Hayır'' yazılı döviz tuttu.

Adalet Bakanlığı'nın bütçesinin görüşmelerinde yine CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ön plandaydı. Aslanoğlu, partisinin tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın fotoğraf baskısının yer aldığı gömlekle komisyona geldi.

Biber gazı

Bütçenin en sıra dışı eylemlerinden biri ise İçişleri Bakanlığı'nın bütçesinin görüşmeleri sırasında yaşandı.

CHP'li milletvekilleri, komisyon toplantısı başlamadan önce beraberlerinde getirdikleri biber gazları, gaz maskeleri, acı biber ve limonlarla yerlerini aldılar.

CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ve CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ''Öğrencinin, öğretmenin, işçinin, memurun, emekçinin, emeklinin resmi içeceği: Biber gazı. Limonlu tüketiniz'' yazılı dövizler açtılar.

Bu sırada bazı CHP'li milletvekilleri, gaz maskesi takan diğer milletvekillerine doğru ellerindeki biber gazlarını sıktı. Gazdan, maske takmayan milletvekilleri ve gazeteciler etkilendi.

Salonun camları açılırken, içerde bulunanların öksürmesi devam etti.

CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu da Başkanlık Divanı kürsüsüne daha sonradan içinde parfüm olduğunu açıkladığı ''gazı'' sıktı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın görüşmelerinden önce ise CHP'li milletvekilleri, duvarlara ve sıralara, ''Prim ve sene dolalı yıllar oldu. Emeklilik gerçekti, hayal oldu'', ''Genç yaşta işe başladık. Yaşlılığımızda devlet tarafından taca atıldık'', ''Sayın bakan biz vasıflıyız. İşverene göre yaşlıyız. Aç mı kalalım?'', ''Maç devam ederken kural değişti, ömrüm emekli olmaya yetmedi'', ''İş yok, sağlık yok, emekliliğe daha çok'', ''Siz hiç aç kaldınız mı?'' yazılı dövizler astı.

Çam'dan marş

Bütçenin Genel Kurul'daki görüşmeleri sırasında ise CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, kürsüye Deniz Gezmiş'in ve Che Guevara'nın kara kalemle yapılmış resmini getirdi. Ağbaba, ''Deniz Gezmiş'in, Che'nin resmi de örgüt kanıtı olarak gösteriliyor. Bunlar herkesin saygı gösterdiği insanlar'' dedi.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Jandarma ve Emniyet görevlilerinin zor koşullar altında çalıştıklarını ifade ederek, 1970'li yıllarda, öğrencilik döneminde poliste gördükleri eziyetten dolayı jandarmaya daha sevecen ve daha sıcak baktıklarını anlattı.

Çam, ''Jandarma'yı gördüğümüzde de şu marşı söylüyorduk'' diyerek, ''Jandarma biz sosyalistiz. Dostuz yalnız biz sana. Kurtuluşun bizimledir, elini uzatsana. Jandarma ah sen bir bilsen, sana ne iş verdiler, belki bir gün bakan sana köylünü kurşunla der'' marşını okudu.

Çam'ın marş okumasını gülümseyerek karşılayan TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, ilk defa Genel Kurul'da şarkı söylendiğini belirtti. Mumcu, ''Böyle olacak bir şey değil ama...'' dedi.

CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt de kürsüye bir poşet samanla geldi.

Ülkenin samana bile muhtaç hale geldiğini öne süren Ögüt, ''Vatandaşlara saman yardımı yapılsın. Saman para ediyor ama hayvan para etmiyor'' diye konuştu.

BDP'li milletvekilleri de tutuklu olan milletvekillerinin resimleriyle kürsüye geldiler. BDP'liler, o milletvekillerinin ağzından konuşmalarını gerçekleşirdiler.

Bütçenin Komisyon ve Genel Kurul görüşmelerinde, milletvekilleri arasında sık sık tartışmalar da yaşandı.

AK Parti'li Mehmet Metiner'in Genel Kurul'daki konuşmasının ardından sataşma gerekçesiyle, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık kürsüye geldi.

Sakık, eline aldığı su bardağını Metiner'e fırlatmak istedi, ancak su döküldü.

Verilen arada kavaslar, dökülen suyu ve kürsüyü temizledi. (AA)