Bin yıl devam edecek denilen o meşum dönem halen devam ediyor
28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi öncülüğünde Şanlıurfa’da düzenlenen basın açıklamasında, 28 Şubat ve FETÖ mağdurları için bin yıl devam edecek denen meşum dönemin halen devam ettiğine dikkat çekildi.
28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi öncülüğünde Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde bir araya gelen Şanlıurfa’daki sivil toplum kuruluşları, basın açıklaması yaparak 28 Şubat ve FETÖ mağduriyetlerinin sona ermesini istedi.
Basın açıklamasına HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Basri Demir, STK temsilcileri ve 28 Şubat mağdurlarının yakınları katıldı.
Basın açıklamasının öncesinde Peygamber Efendimize ve İslami değerlere dil uzatan oda TV’ye tepki gösterildi.
STK'lar adına basın açıklamasını 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Şanlıurfa Sözcüsü Seyfettin Gündüz okudu.
Açıklamasının başında 28 Şubat ve FETÖ mağduru 20-25 yıldır cezaevinde olan Müslümanlara dikkat çeken Gündüz, "28 Şubat süreci sonuç ve kararlarıyla sona ersin. O dönem mağdur olan insanların hepsi özgürlüklerine kavuşsun ve mağduriyetleri giderilsin. Ama maalesef bin yıl devam edecek denilen o meşum dönem halen devam ediyor. 20-25 yıldır cezaevinde olan insanlar bunun en büyük delilidir. O dönem bu mahkemelerde başkanlık yapan, savcılık, hâkimlik yapan, operasyonları yapan, polislerin belgeleri altına imza atan savcı ve hâkimlerin çoğu FETÖ üyesi olduklarından dolayı kimisi tutuklandı, kimisi görevden alındı, kimisi firari olarak aranıyor. Adil yargılama yapmadıkları için DGM'ler kapatıldı, özel yetkili mahkemeler kapatıldı. Eğer gerçekten sebep buysa bu mahkemelerin verdiği kararlar tekrar yargıya açılması gerekmez mi?" ifadelerini kullandı.
"Adaletin tesisi ve tecellisi için artık bu zulüm yeter"
Bir dönem FETÖ’nün yapmış olduğu haksızlıklar ile ilgili kimseye seslerini duyuramadıklarını vurgulayan Gündüz, "Bu kardeşlerimizi suçsuz yere, haksız yere içeriye atıyorlar' diyerek sesimizi duyurmaya çalışıyorduk. Ancak 15 Temmuz gecesine kadar maalesef FETÖ, FETÖ değildi. Ne zaman ki FETÖ tanklarla, toplarla, uçaklarla sokaklara döküldü, o zaman FETÖ oldu. Biz bunu önceden söylüyorduk. Yetkililere sesleniyoruz. Hadi diyelim 15 Temmuz ya da 17 ve 25 Aralık'a kadar FETÖ'nün FETÖ olduğunu bilmiyordunuz, 15 Temmuz'da FETÖ bütün pisliğiyle ortaya çıktı. Sizler de biliyorsunuz ve biz de önceden beri bu kardeşlerimizin haksız yere FETÖ kumpasları ve zulümleriyle içeriye atıldığını söylüyorduk. Mademki FETÖ'nün böylesine yanlış, zalimane bir iş yaptığını ve kardeşlerimizi içeri attığını siz de fark ettiniz, o zaman adaletin tesisi ve tecellisi için artık bu zulüm yeter." dedi.
"Evet, mağduriyetler var ama biz yeniden yargılama yolunu açarsak yargı sistemi çöker"
Gündüz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın konu hakkında açıklamalarına vurgu yaparak, "Sayın Cumhurbaşkanı, '5, 10, 15 yıldır haksız bir şekilde cezaevinde yatan vatandaşlarımız var.' diyerek ‘FETÖ yargısı mağdurlarını’ net bir şekilde ortaya koymuştur. Bir önceki Adalet Bakanı olan Sayın Bekir Bozdağ’da, 'Evet, mağduriyetler var ama biz yeniden yargılama yolunu açarsak yargı sistemi çöker' diyerek içerisinde bulunduğumuz durumu acı bir şekilde ifade etmiştir. Çocukları daha kundaktayken cezaevine girip genç kızlarının gelinliklerini giydiklerini göremeyen babaların hissiyatlarını anlayabiliyor musunuz? Evladına hasret giden, gözleri açık vefat eden anne ve babaların yaşadıklarını anlayabiliyor musunuz?" dedi.
"28 Şubat darbesinin bugün de etkin oluşuna, Yusufilerin içinde bulunduğu durum şahitlik etmektedir"
FETÖ’nün mağdur ettiği 20-25 yıldır cezaevinde bulunan Yusufiler olduğunu belirten Gündüz, "28 Şubat'ın brifingli yargısı ile FETÖ yapılanmasının emniyet ve yargıdaki unsurlarınca 20-25 yılı aşkın zamandır zindanlarda olan Yusufiler var. Bin yıl sürecek denen 28 Şubat darbesinin bugün de etkin oluşuna, Yusufilerin içinde bulunduğu durum şahitlik etmektedir. 28 Şubat darbecilerini yargılayacak, mahkûm edeceksiniz ama onların brifingleriyle mahkûm ettiklerini görmeyecek, haklarını iade etmeyeceksiniz! FETÖ elemanı polis, asker, savcı, hâkimleri terörist diye derdest edeceksiniz fakat onların terörist diye mahkûm ettiklerini görmeyecek, hepsini aynı zindanda tutacaksınız.! Adil ve tarafsız karar vermediklerinden dolayı DGM ve özel yetkili mahkemeleri kapatacaksınız ama vermiş olduğu kararları iptal etmeyeceksiniz! Bunun izah edilir ve savunulabilir hiçbir yanı yoktur." ifadelerini kullandı.
Gündüz, basın açıklamasının sonunda Hükümete seslenerek, "Yıllardır haksız ve hukuksuz gerekçelerle işlerinden olan, okullarını bırakmakta zorunda kalan, fişlenen ve yıllardır zindanlara mahkûm edilen 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurları için adalet mekanizmasının işletilmesidir. Biz, adaletin tecelli etmesini ve hakkın yerini bulmasını istiyoruz." dedi.
"Abim 1992 yılında sadece camide Kur'an dersi verdiği için cezaevindedir"
Basın açıklamasının ardından İLKHA mikrofonlarına konuşan 28 Şubat Mağduru İbrahim Halil Göv’ün kız kardeşi Fatma Göv, yıllardır ağabeyinin ve kendilerinin mağdur edildiğini belirterek, "Ağabeyim 1992 yılında sadece camide Kur'an dersi verdiği için cezaevindedir. Devlet bizi çok mağdur ediyor. Tayyip Erdoğan kendisi cezaevinde yatmış olmasına rağmen şu anda onun gibi binlerce kişi cezaevindedir. Onlar için hiçbir şey yapılmıyor. Adalet Bakanı ‘eğer ben böyle bir şey yaparsam yargı çöker’ dedi. Biz devletten bir şey istemiyoruz, Allah’tan istiyoruz. Seçim yaklaştığı zaman yine gelip bizden oy isterler. Oy istemesini biliyorlar ama mağduriyetleri maalesef gidermiyorlar. Ağabeyimi bu sene temmuz ayında evlendirdik. 3 bin kişinin katıldığı damatsız bir düğün yaptık. Ona bir hak tanımadılar, Bir gün bile izin vermediler düğününe katılsın. Ama Ergenekoncuları, öbürlerini hepsini bir ailesi öldüğü zaman, bir şey olduğu zaman hemen bırakıp evlerine gelebiliyorlardı. İki üç gün izinleri var. Ama bizimkiler hep istisna dışı kalıyor. Biz mağduriyetin giderilmesini bekliyoruz." dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.