Diyarbakırlılar: Gazze'yi gündemimizde tutmalı boykota devam etmeliyiz

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından düzenlenen Gazze yürüyüşüne katılan Diyarbakırlılar, Gazze'nin unutulmaması gerektiğine vurgu yaparak 2024'de olduğu gibi bundan sonra da işgal rejimi ve destekçilerinin ürünlerinin boykot edilmesi çağrısında bulundu

2024 yılının son saatlerinde dahi Diyarbakır gündeminde yine Gazze vardı.

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da gerçekleşen Gazze yürüyüşünde meydanları dolduran Diyarbakırlılar, her zaman olduğu gibi bu kez de Filistin davasına olan bağlılığını haykırmak üzere bir araya geldi.

Yürüyüş etkinliğine katılanlar, Müslüman halkların boykot huşunda gösterdiği hassasiyetin devlet nazarında da gösterilmesi gerektiğine dikkat çekerek işgal rejimine karşı Müslümanları tek vücut olması çağrısında bulundu.

"Artık Müslümanların sessiz kalmaması, seslerini yükseltmesi lazım"

Katılımcılardan Hanifi Bulak, 15 aydır Filistinli Müslümanların abluka, zulüm altında olduğunu belirterek "Gazze'de çoluk çocuk insanlar katlediliyor, hastaneler bombalanıyor, çocuklar açlıktan ve soğuktan ölüyor. Bugün Gazze'de yaşananlar dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir zulüm ve soykırım uygulanıyor. Yetkililerin hiçbirinden ses yok, müdahale etmiyor, savaşın durması için herhangi bir girişimde bulunmamış. Bırakın girişimde bulunmayı şu an Türkiye Azerbaycan üzerinden petrol akışı sağlayarak israilin ayakta kalmasını sağlıyor. Artık Müslümanların buna sessiz kalmaması, seslerini yükseltmesi lazım." dedi.

Bulak, "Bugün Gazze'de değil de başka bir ülkede dünyadaki tüm firavunlar, birleşmiş milletler ayağa kalkıp bu savaşı durduracaktı. Fakat söz konusu Müslümanlar olunca hiçbir batı medyası bu savaş, soykırım ve vahşeti durdurmuyor, durdurmaya da niyeti yok. Müslümanların Müslümandan başka dostu yoktur. Müslümanlar birleşip kendi aralarında bir güç oluşturarak ellerinden geldiğince bu savaşa müdahale etmesi lazım." ifadelerini kullandı.

"Boykot ürünlerini satmak da satılmasını da istemiyoruz"

Yaklaşık bir buçuk yıldır Gazze'de devam eden soykırım karşısında Müslümanların sessiz kaldığını ifade eden Seyfullah Tan, "Özellikle yöneticiler ellerinden geleni yapmıyor. Biz Müslümanlar olarak şu an elimizden gelen boykottur. Bu zulme asla sessiz kalmamalı, elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Karınca misali safımız belli edip Filistinli kardeşlerimizin yanında yer almalıyız. Eğer elimizden bir şey gelmiyorsa onların mallarını boykot etmeliyiz." şeklinde konuştu.

Yaşanan zulme karşı Müslümanların ittifak halinde karşı durması gerektiğini belirten Muhammed Baran ise şunları söyledi:

"Bu zulme bütün Müslüman kardeşlerimizin desteğiyle dur dememiz lazım. Evvela bizim birlik halinde olmamız gerekir. Bugün Arakan ve diğer ülkelerde Müslüman kanı akmaktadır ve bizler bunu artık kaldıramıyoruz. Bundan dolayı tüm ümmeti Muhammed'e seslenişimiz, hepimiz tek bir çatı altında toplanıp bu zulme Allah'ın izniyle dur dememiz lazım. Boykot konusunda da tüm kardeşlerimizin desteğiyle bunları aşmalı, boykot ürünleri üzerinden alışveriş yapılmamalı. Nitekim ben de esnaf olarak insanları israil malı hususunda uyarıyoruz. Boykot ürünlerinin israile yaklaşık olarak yüzde 51 oranlarında bir desteği var. Ondan dolayı bu ürünleri satmak da satılmasını da istemiyoruz."

"Yılbaşı kutlamalarıyla Gazze'yi unuttuk"

Düzenlenen yürüyüş etkinliğinden dolayı Peygamber Sevdalıları Vakfı'na teşekkürlerini ileten Yahya Öner, "Tüm Müslümanları böyle etkinlere katılmaya, küresel intifadaya davet ediyoruz. Maalesef Filistin'de kardeşlerimiz katlediliyor ve hiç kimse ses çıkarmıyor. 2025'e gireceğiz, yılbaşı kutlamalarıyla Gazze'yi unuttuk. Gazze'yi unutmamalıyız. İlk günün heyecanıyla meydanları doldurmalıyız. israil Suriye'ye kadar geldi. Yakında Türkiye'ye de girecek, bizlere saldıracaklar. O zaman çocuklarınız ölünce sessiz mi kalacaksınız? Tüm kardeşlerimiz boykota davet ediyoruz." diye belirtti.

Her zaman can-ı yürekten Filistin'den yana olduğunu vurgulayan Aynur Hanım, "Canımızla ve kanımızla Kudüs'ün yanındayız. Onun için buradayız bu yürüyüşe katılıyoruz. İnşallah Rabbim en yakın zamanda onları özgürlüklerine kavuştursun. Ülkemizi ve bütün Müslüman ülkeleri bu felaketten korusun, her zaman birlik ve dirlik içerisinde olmayı nasip etsin." temennisinde bulundu.

"Yapabileceğimiz her şeyi yapmaya hazırız"

Katılımcılardan Nurşen Işık ise şu ifadelere yer verdi:

"Biz, yapabileceğimiz her şeyi yapmaya hazırız. Yaptıklarımızın hesabını zaten Rabbimize veririz. Bunun haricinde Filistin'e desteğimizi yürüyüş, basın açıklaması, boykotlarla göstereceğiz. İçeride ve dışarıda yaptığımız faaliyetleri israilin gözüne soka soka göstereceğiz. Yetkililerden beklentimiz boykota uymaları ve Erdoğan'ın 'nasıl Libya'ya girersek Gazze'ye de gireriz' ifadesince Gazze'ye girmektir. Bunun bedelini Lübnan ödediyse bizim de ödememiz lazım. Çünkü biz Müslüman kardeşiz, aynı vücudun azalarıyız. Onların sorun ve sıkıntıları bizimdir de. Onlar bizim için, Kudüs'ü savunmak için mücadele veriyorlar ve tarihte hiçbir mücadele bu kadar bedel ödemiş değildir. Onun için onlar ne bedel ödemişse bizlerde bunun hepsini ödemeye hazır ve nazırız."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.