Bir aile ve mevsimlik tarım işçilerinin dramı

Bir aile ve mevsimlik tarım işçilerinin dramı

Doğu ve Güneydoğu illerinde mevsimlik tarım işçi göçü başladı. Yıllardır yüzlerce ailenin kaderi olan işçi göçü birçok sorunu da beraberinde getirdiğini belirten mevsimlik işçi ailesi yaşadıkları zorlukları İLKHA ile paylaştı.

ŞANLIURFA- Doğu ve Güneydoğu illerinde başta ekonomik sebepler olmak üzere değişik sebeplerden dolayı yüzlerce aile özellikle tarım işinde çalışmak üzere memleketini terk ederek yüzlerce kilometre uzaklıktaki belki de hiç bilmedikleri şehirlere göç etmek zorunda kalıyor.

 

Mevsimlik tarım işçi sayısının yoğun olduğu illerden biri olan Şanlıurfa'da da bahar mevsimin gelmesiyle beraber, Şanlıurfalılar mevsimlik tarım işçisi olarak değişik illere göç etmeye başladı.

 

Çoğu zaman resmi makamlar tarafından mevsimlik tarım işçilerinin sorunları için konferanslar verilse de aslında bu sorunun çözümü için ciddi çalışmaların yapılması gerektiği belirtiliyor.

 

Mevsimlik tarım işçiliğinin topluma eğitim, sağlık, sosyal ve ekonomi gibi birçok etkisi olduğu bilinen bir gerçek... İlke haber Ajansı olarak memleketin bir gerçeği olan mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını yansıtmak için görüştüğümüz aile, geçimleri olmadığı için başka iller mevsimlik işçi olarak çalışmaya gittiklerini belirterek yaşadıkları zorlukları İLKHA’la paylaştı.

 

Başkasına muhtaç olmamak için başka illere gidiyorlar
Yıllık geçimlerini sağlamak amacıyla her yıl nisan ayında başka illere gitmek zorunda olduklarını ifade eden Hamit G. başkasına muhtaç olmamak için yaşlı haliyle tarlada çalışmak zorunda olduğunu söyledi.
Başka illere gittiklerinde okulda okuyan çocuklarını da götürmek zorunda kaldıklarını belirten Hamit G. " Memleketimizde iş imkânı çok kısıtlı onun için başka illere gitmek zorunda kalıyoruz. Eğer iş imkânımız olsaydı bu yaşlı halimle tarlalarda çalışmaya gitmezdim. Çocuklarımız eğitimlerinden geri kalıyorlar. Çocuğumuzu gittiğimiz köyün okuluna göndermek istiyoruz ama olmuyor çünkü her zaman değişik yerlere göç ediyoruz. Onun için çocuklarımız okuldan geri kalıyorlar. Büyük oğlumu bunun için okuldan almak zorunda kaldım." diye konuştu.

 

"Bazen iş olmayınca günlerce boş oturuyoruz"
Gittikler yerlerde birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Hamit G. gittikleri yerlerde çadırlarını kanalın kenarına kurduklarını ifade ederek zorluklarını anlatmaya şöyle devam etti: “Çadırda kalmak çok zor her türlü zararlı haşere olabilir. Adana'da yaklaşık 1,5 ay kalıyoruz. Bazen iş olmayınca 10 gün boş oturmak zorunda kalıyoruz. O zaman da çalıştığımız paramızı hepsini harcamak zorunda kalıyoruz. Bazen yağmur yağıyor çadırdan dışarıya bile çıkamıyoruz. Bir seferinde aşırı yağıştan dolayı çadırımızı su bastı. Günlerce suyun içinde kaldık sonra yakındaki köye sığındık. Yani anlayacağınız çok zor şartlar altında çalışıyoruz."

 

"İçme suyumuzu güneşin altındaki tankerden karşılıyoruz"
Yaşadıkları sağlık sorunlarına da değinen Hamit G. tankerle nereden getirildiğini bilmedikleri, güneşin altında kaldığı için sıcak olan suyu içmek zorunda kaldıklarını ifade ederek, sağlıksız koşullarda çalışmak zorunda olduklarını söyledi.

 

"Nakit para yerine verilen çek bazen karşılıksız çıkıyor"
Ramazan ayının girmesiyle beraber sıcak güneşin altında oruç tutmak zorunda kaldıklarını dile getiren Hamit G. çalışmalarının karşılığı için nakit para yerine birkaç aylık çek verildiğini sözlerine ekleyerek, bazen kendilerine verilen çekin karşılıksız çıktığını o parayı da almak için günlerce bankalarda dolaştığını belirtti.

 

"Çadırlarda elektrik ve su sıkıntısı var"
Gittikleri yerlerde elektrik ve su olmadığı için çok sıkıntı çektiklerini belirten anne Sultan G. ise,” Birçok yere gidiyoruz. Bir kadın olarak tarlada çalışmak oldukça çok zordur.  Özellikle tankerlerle getirilen suy sağlıksız ve sıcaktır ve bu suyu içme mecburiyetinde kalıyoruz. Bundan dolayı yetkilerden isteğimiz mevsimlik tarım işçileri için bir çözüm bulmasını istiyoruz.” Dedi.

 

"Ben okumak ve bir yere gelmek istiyorum ama kısmet işte olmuyor"
Okulunu ve arkadaşlarını çok sevdiğini ama onları her yıl bırakıp soğan toplamaya gitmek zorunda olduğunu dile getiren küçük öğrenci Feride G.’de " Ben okumak ve bir yere gelmek istiyorum ama kısmet işte olmuyor. Eğer soğan için başka yere gitmeseydik ben okulumu yarım bırakmazdım" ifadelerine yer verdi.

 

Mevsimlik işçi olduğu için okulunu terk etmek zorunda kaldı
Mevsimlik tarım işçisi olduğundan dolayı okulunu yarım bırakmak zorunda kalan Mehmet G.okula gidemediği için okula çok geç başladığını diğer öğrencilerle yaş farkından dolayı çok sıkıntılar çektiğini söyledi.

 

Derslerinde başarılı olduğunu ama her seferinde ailesini yalnız bırakmamak için okulunu yarım bıraktığını en sonunda ise okulu terk ettiğini ama açık öğretime gitmeye çalıştığını belirtti.

 

Ailenin diğer bir ferdi Rahime G. ise bir bayan olarak tarlada diğer insanların içinde çalışmanın çok zor olduğuna dikkat çekerek,  Ramazan ayında birçok insanın oruç tutamadığını bunun için de çok üzüldüğü ifadelerini kaydetti. (Osman Gülebak-İLKHA)

Diyarbakır haber

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.