Mehmet Güven ÖZER
Biz yine kapına geldik
Ya Rab!
Bir Ramazan daha geldi.
Biz yine kapına geldik.
Tüm beşeriyetimizle geldik.
Biliyorum, yapmamız ve yapmamamız gereken bir sürü şey vardı.
Sen bize “Müslüman olun” dedin. Biz olduk ama teslimiyetimizdeki eksiklerle geldik.
Sen bize “Mümin olun” dedin. Biz Sana ve Peygamberine iman ettik. Ama imanımızın gereğini yapmadan geldik.
Sen bize “Ümmet olun” dedin. Belki Peygamberin ve Raşit Halifeler zamanında olduk. Ancak özellikle şu son zamanda ümmet denen bir olgu kalmadı artık. Kimimiz mezhebinin, kimimiz meşrebinin, kimimiz milliyetinin derdine düştük.
Yapmamamız gerekenlere gelince…
Bazen yaptıklarımızı en yabani hayvanlar bile yapmazdı.
Fakat yine geldik.
İşte huzurundayız.
Ya Rab!
Utanıyoruz ama durum bundan ibaret.
Rahman ve rahim sıfatlarına sığındık da, öyle geldik.
Kapına gelen boş dönmez dedik. Elbet bize de bir yer var deyip, ümitlerle geldik.
Ne olur geri çevirme bizi.
Bedbahtlardan, kitabı sol taraflarından verilenlerden olmayalım diye geldik.
Ya Rab!
Belki yıllarca günah işledik.
İbadetlerimiz nakıs, kulluğumuz eksikti.
Senin istediğin abd olamadık vesselam.
Fakat bir şey vardı içimizde.
Seni ve Resulünü sevdik.
Değil miydi ki “Kişi sevdiği ile beraberdi.”
Biz de sevdiklerimizle olsak, belki kurtuluruz diye geldik.
Ya Rab!
Davan çok büyüktü.
En azizlerinizi feda edin denmişti bizlere.
Elbette ki azizlerimiz vardı.
Yüzü suyu hürmetine yağmurun istenebileceği; Aytaç'lar, Yasinler.
Onları da çok sevdik Rabbim.
Bu aziz davanın kurbanlarının hatırını bilir ve kırmazsın ümidiyle geldik kapına.
Ya Rab!
Başta da dedim ya…
Bizler beşeriz ve şaşarız.
Hem Âdem ile Havva'nın çocuklarıyız.
Ne yaptıysak bizler ettik kendi nefsimize.
Onların dediği gibi; “Ey Rabbimiz, biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz.”
Hüsrana uğrayanlardan olmayalım diye geldik.
Ya Rab!
Kabul buyur bu nakıs kullarını.
Hem rahmetinin sonsuzluğu hürmetine fazlaca şeyler arzulamak isterim.
Her ne kadar layık olmazsak da, göster bize Aziz İslam'ın hâkimiyetini.
Görelim artık; “Mazlumun intikamını alacağı günün, zalimin zulmettiği günden daha korkunç olacağı” o demleri.
Hem Aziz Kitabındaki; “Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” fermanındaki o zalimlerin devrilecekleri günleri de göster bizlere.
“Doğrusu Allah, kendi uğrunda, kenetlenmiş bir duvar gibi, saf halinde çarpışanları sever.” ayetinde belirttiğin sevenlerinden olalım.
Ramazan'ı da kurtuluş vesilesi yap bizlere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.