Şanlıurfa’da Mustazaflar Cemiyeti Cuma Namazı sonrası Cizre’de PKK tarafından katledilen Abdullah Deniz için gıyabi cenaze namazı kılarak Cizre’de dindar halka yapılan saldırılar için basın açıklaması yapıldı.

Dergah Camisi önünde yapılan basın açıklamasına birçok STK da destek verdi. Yoğun bir katılımla kılınan Cenaze Namazında PKK saldırıları lanetlendi. Basın açıklamasını Mustazaflar Cemiyeti üyesi Faruk Polat okudu.

"KCK, HDP VE DTK sorumsuzca açıklamalarda bulunuyor"

PKK ve türevlerinin eliyle yapılan dindar kesime yönelik saldırılar can ve mala zarar veren boyutlara gelindiğine dikkat çeken Polat, “ Cizre’nin Nur Mahallesi'nde gerçekleştirilen silahlı saldırılarda yaşlı bir mütedeyyin katledildi. Evler, içinde kadın ve çocuklarında bulunduğu halde yakılmak istendi. Mütedeyyin insanların evlerinin çevresi belediyenin iş araçlarıyla hendeklerle çevrildi. Keleş ve biksi gibi ağır silahların kullanıldığı saldırılarda, başta KCK yetkilileri olmak üzere HDP ve DTK gibi PKK türevi yapıların sorumsuzca açıklamalarından alınan cesaretle yapıldı.” Dedi.

"İki tarafında çatışma yok. Tek taraflı saldırı var"

Bölgedeki bu saldırılar olurken halen olayları iki taraf arasındaki çatışmalar olarak göstermenin doğruları yansıtmadığının altını çizen Polat, iki taraf arasında bir çatışmanın söz konusu olmadığını PKK’nın Müslümanları ayırt etmeksizin topyekûn düşman gösterip vahşice saldırısının olduğunu açıkladı.

"PKK/KCK/HDP'nin Myanmar zulmünde farkı yok"

Bozova ilçesine bağlı Sığırcık köyünde HÜDA PAR üyelerinin evlerine ölüm işaret ve sloganların yazıldığına dikkat çeken Polat, “Bölgede yıllarda buyana, Müslümanlara reva görülen zulmün, iftiranın, boykotun, vandalizmin vs. saldırıların, Filistin’deki, Myanmar’daki, Mısır’daki zulümden ne farkı var? Sadece zalimlerin adı değişmiş durumda. Orada Siyonist, Budist, Sisi vs. iken, PKK, KCK, HDP, YDG-H olmuştur.” diyerek bölgede yaşanan zulme dikkat çekti.

"Bizden teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin"

Şeyh Ahmet Yasin’in Kudüs’ün kimsesizliği nedeniyle ümmetin suskunluğu için sarf ettiği sözleri hatırlatan Polat, “Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak: Bizler direndik. İleri atıldık ve kaçmadık. Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek. Onları bu sus pus ve bön ümmete yakıt yapacağız. Bizden teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin.Çünkü biz bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim. Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden he biri boynuna taksın! Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin. Temennimiz, Allah’u Teâlâ’nın emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır. Umarız bizim aleyhimize olmazsınız. Allah Aşkına bari aleyhimize olmayın! Bizde diyoruz ki, “Ey din kardeşlerimiz! Bize düşmanlık yapıp katletmek isteyenlerin aleyhimizdeki iftiralarına inanmayın ve alet olmayınız.” şeklinde açıklamada bulundu.

" İslami kurum ve şahsiyetlere saldıran kim ise onlar provokatördürler"

PKK ve türevleri her saldırıdan sonra çıkıp provokasyon sözlerini eleştiren Polat basın açıklamasına şöyle devam etti: “Bu provokasyonlarda kendi rollerine ise hiç değinmiyorlar. İslami kurum ve şahsiyetlere saldıran kim ise, legal çalışmalarımızı engelleyen kim ise, vatandaşın iş ve evlerini kim yakıyorsa, İslami STK’lara kim saldırıyorsa asıl provokatör odur."

"Tek fert kalıncaya kadar vahşi çetelere boyun eğmeyeceğiz"

Tek fert kalıncaya kadar vahşi çetelere boyun eğmeyerek dinlerini ve halkı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Polat,  açıklamasının sonunda kamuoyuna seslenerek,  “Her yaptığı zulümden sonra provokatörlüğün arkasına sığınarak sıyrılmaya çalışan bu İslam düşmanlarına karşı duyarlı kamuoyunu özellikle de İslami hassasiyeti ve yaşamı kendilerine düstur edinen kurum, şahsiyet ve kanaat önderi ve aşiretleri oynanmak istenen kirli oyunlara karşı Müslümanlara destek olup kenetlenmeye çağırıyoruz.” ifadelerini kaydetti. (İLKHA)