Mehmet GÖKTAŞ
Bizim oruç neyse de ya sizin tatil?
Bizim orucumuzdan dolayı kaygıya düşen birilerine bir önceki yazımızda merak etmemelerini, yeryüzünün bize mescid kılındığını, bütün durumlarda yaşanabilen bir dinin mensupları olduğumuzu, faziletinden hiç bir şey kaybetmeden orucumuzu da, teravihimizi ve bayramımızı da ifa edeceğimizi söylemiştim.
Fakat bu defa beni başka bir kaygı aldı. Peki, siz ne yapacaksınız bu dışarıya çıkma yasağı günlerinde?
Özellikle bayramda, yani tatilde ne yapacaksınız? Öyle ya, sizin için Ramazan ve Kurban bayramları tatilden başka bir anlama gelmiyordu. Her defasında bizim bu bayramlarımıza katılmıyor, firar ediyordunuz. Ne diyebiliriz, size zoraki bayram yaptıracak durumda değiliz. Nitekim biz de sizin nice günlerinize ve bayramlarınıza katılmıyoruz.
Fakat sizin bu bayram firarınız bizim hiç anlamadığımız bir şekilde haber oluyordu malum medyada, farkında mısınız?
“Bayramı Bodrum’da geçirdiler, bayramda Marmaris’teydiler, Ramazan Bayram’ında Alanya’daydılar, bu bayramı Paris’te geçirdiler, Yunan adalarında, İtalya’da, Venedik’te, Roma’da bayram yaptılar...” Öyle değil mi, sizden hep böyle bahsederdi güzide medyamız.
Söylediğimiz gibi bizim kimseye karışma hakkımız yok, herkes istediği vakit istediği yere gidebilir.
Fakat müsaadenizle bir şeye karışırız, en azından bir çift söz edebiliriz; Bayramı protesto edenleri, Müslümanlarla birlikte bayram yapmayı kabul etmeyen firarileri “Bayramı filan yerde yaptı” çarpıtmasını yutmayız. Yazacaksanız dobra dobra yazın; “filanlar bayram yapmadılar, bayrama katılmadılar...”
Gelelim şu evlerimizde geçirmek zorunda kalacağımız koronalı Ramazan ayına... Acaba bu bizim zavallı firariler ne yapacaklar? Eğer bir de havalar güzel geçerse...”
Gerçi güzide medyamızın da elbet bir düşündüğü vardır. Tatil beldelerini, plajları, karnavalları evlere taşımak için ellerinden geleni yapacağından hiç şüphemiz yoktur.
Hiç bir şey yapmasalar bile hani bazılarının “Nerede o eski ramazanlar!” hasretinden yola çıkarak “Nerede o eski tatiller!” adıyla arşivleri karıştırıp beslene geldikleri görüntüleri ortaya sürerler.
Neyse, her şey bir yana bırakalım da bu insanlara biz bir tavsiyede bulunalım; gelin, yuvalarımızın kutsallığından bir şeyler hissetmeye çalışalım, bu sene siz de oruç tutmayı deneyin, namaza başlayın, ölümle burun buruna geldiğimiz bir günde bunlardan daha güzel ne vardır yapılacak?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.