Kürt meselesinin çözümü noktasında başlatılan süreçte sadece PKK’yi muhatap almanın Hükümet adına büyük bir hata olduğunu belirten Eğitimci-Yazar Celaleddin Duran, “Eğer süreç toplumun tüm kesimlerine açık olsaydı bugün çok farklı şeyler konuşabilirdik.” dedi.

Celaleddin Duran, “Hükmet şu zamana kadar doğru bir süreç uygulamadı. Üç evreden oluşan bir süreç var önümüzde, 2008’e kadar Kürtleri tanıma ve ana dilde bir takım yenilikler yapıldı. Daha sonar ki dönemde uzlaşma dönemi vardı fakat yanlış bir zemine oturtuldu. Şu anki süreç ise pazarlık dönemidir. Hem hükümet hem PKK masaya güçlü oturmak istiyor. Bu starateji çözümü bitirebilir. PKK’nin kullandığı dil yapıcı değil ve Hükümet de çözüm sürecini Kürdistan meselesinden ziyade PKK sorununa indirgedi.” diye konuştu.

Halkın çözümü desteklediğini dile getiren Duran, özelikle İslami yapılar oldukça kararlı ve sağlam adımlar atmaya çalıştı. Halk sürece sağlam bir zeminde devam edilmesini istiyor. Toplum bundan sonar hiç bir şekilde ölüm olmasını istemiyor.” dedi.

“Eğer halka açık bir süreç yürütülseydi ve bölgede ki bütün sesler dikkate alınsaydı şu an çok farklı şeyler konuşuyor olacaktık.” diyen Duran, sözlerine şöyle devam etti: “Bölgede bütün kesimlerin sesi dikkate alınmalıydı. Net bir şekilde yaşanılan bir sorun var ve Devlet de masaya tek bir yapıyla oturdu, bariz bir hata yaptı. HÜDA PAR, Milli Görüş, Âlimler ve Medreseler gibi toplumun büyük kısmını temsil eden yapılar sürece dâhil edilmedi. Hükümet bilmeli ki, süreç tek muhatapla çözülemez” ifadelerini kulandı.

Hükümetin yaşanan olaylardan ders alamadığını ifade eden Duran,  “Hükümet ısrarla yeni bir inisiyatif oluşturmayı reddetti. Süreç hükümet tarafından salt güvenlik sorunu olarak görüldü. İslam için birçok alanda öncü olan bir halkı, Marksist-Leninist bir örgütten ibaret gördü. Bu başlı başına büyük bir sorundur. Hükümetin yaşanan olaylardan ders çıkarmıyor.” dedi.

Meselenin arkasındaki küresel güçlerin iyi hesap edilmesi gerektiğini belirten Duran, “Kürt meselesini konuştuğumuz zaman İsrail, İngiltere, ABD ve Almanya gibi emperyalist güçleri de unutmamak lazım.  Uluslarası boyutunu göz ardı edemeyiz.” şeklinde konuştu.  (Enes Çetin-İLKHA)