Bölgedeki çatışmalar halkı olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Son günlerde okulların hedef alınmasının ardından eğitimin verilemediği birçok yerde can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle öğretmenler kendi şehirlerinde iç seminere çağrıldı.

Yıllardır devlet tarafından uygulanan yanlış politikalar sonucu geri kalan bölge halkının eğitim problemi yeni çatışmalı süreçle daha da kötüleşti. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi Başkanı İbrahim Coşkun, yaşanan çatışmaların bir an önce sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

Çatışmaların yaşandığı, yoğun silah seslerinin geldiği ve okulların yakıldığı bir yerde eğitimden söz etmenin mümkün olmadığını söyleyen Çoşkun, bölgeyi terk etmek zorunda kalan öğretmenlerin hedef tahtasına konulmasına tepki göstererek, “Bir savaş ortamını düşünün ki hayatınızda böyle bir ortam görmemişsiniz. Hendeklerin kazılması, okullara ulaşım, kendi kaldıkları yer ile olan problemleri, ailelerinden uzak kalmanın zorluğu gibi sıkıntılar karşısında öğretmenin kendini eğitime verebilmesi zordur.  Hendek kazma, okul yakma ve diğer sorunlar üst üste bindiğinde eğitim-öğretim ortamının kalmadığı görüldü. Bu öğretmenlerin en uygun şekilde iç seminere alınması ve şartların normale döndükten sonra tekrar gelip kaldıkları yerden devam etmeleri kararlaştırıldı.” dedi.

“Eğitimdeki aksaklık hızlandırılmış eğitimle olabilir”

Coşkun, şöyle devam etti: “Burada amaç, öğrencinin yetiştirme ortamını uygun şartlara dönüştürmek ve bu kaybolan zamanı uygun bir şekilde değerlendirerek eğitimi hızlandırmaktır.  Hafta sonları değerlendirebilir, sonuçta bir aksaklık oluşmuş, bir sıkıntı oluşmuş dolasıyla bunu bizim telafi etmemiz gerekir. Yani imkânlar dâhilinde Cumartesi ve Pazar günleri değerlendirilerek öğretmen ve öğrenciler bu fedakârlığıyla bu açık kapatılabilir. En ideali ise şartların bir an önce normale  dönmesidir.” 

Bölgede eğitimin geri kalmasının sebebinin devletin yanlış politikalarının olması ile birlikte son yıllarda iyileştirmeler olduğuna da dikkat çeken Coşkun, özellikle bölgedeki öğretmen sirkülasyonu nedeniyle oluşan öğretmen açığının pozitif ayrımcılıkla giderilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti.

“Devlet ve batıdaki kardeşlerimiz göç eden halka sahip çıkmalıdır”

Yaşanan çatışmalardan dolayı batıya göç etmek zorunda kalan halka sahip çıkılması gerektiğinin altını çizen Coşkun, “Geçenlerde bir paylaşımda Sur ilçesinde yaklaşık 15 bin insanın değişik illere göç ettiği belirtildi. Hem devlet hem de batı illerindeki Türk kardeşlerimiz, empati yaparak bu insanlara kol kanat germelidirler. Çünkü bu insanlar, kötü bir durumdan çıkmışlar. Ayrıca, bu ailelerin çocukları varsa göç ettikleri illerde hemen kaydını yaparak çocuklarını okula göndermeliler. Batıdaki eğitimciler de bu çocuklara daha sıcak yaklaşarak eğitim ve öğretimlerin yarım kalmaması için onların okula adaptasyonunu sağlamalıdırlar.”  diye konuştu.

İLKHA