Çaylı Kahkahalı Sorgu Kimlere Yapılır?

Çaylı Kahkahalı Sorgu Kimlere Yapılır?

“Abdullah Öcalan’ı nasıl sorguladım” isimli kitapta anlatılanlar 90'lı yıllarda sorgunun olmazsa olmazlarından olan işkenceye maruz kalmayan Öcalan, kahkaha ve çaylı ortamda rahat bir şekilde ifade vermesi ve bildiği herşeyi anlatması dikkatlerden kaçmadı

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından, emekli Jandarma Albay Hasan Atilla Uğur, Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından sonraki sorgu sürecinde yaşananları “Abdullah Öcalan’ı nasıl sorguladım” isimli kitabında anlattı. Öcalan’ı İmralı’da teslim alan ve sorgulayan ekipte görev alan Uğur, Silivri Cezaevi’nde yazdığı ve Kaynak Yayınları’nda çıkan 141 sayfalık kitabında Öcalan’nın sorgularında yaşananları anlattı.

Türk Bayrağını Öptü

“Sorgunun ikinci günü mülakata başlamadan önce Apo, ‘Benim söylediklerime söz verdiğim hususlara inanıyor musunuz?’ diye sordu. Ben cevap vermeyince kalktı ve arkasındaki duvara asılı Türk bayrağını öptü. ‘Bana inanın, bu oyunu hep birlikte bozalım’ dedi.”

“Turgut Özal’ı çok sevdiğini ve takdir ettiğini, Necmettin Erbakan’ı da beğendiğini dile getiriyordu. Ama açıkça görülüyordu ki nefret ettiği bir tek isim vardı: Tansu Çiller... Çiller’den söz ederken yüzündeki damarlar adeta şişiyordu. Neden sadece Çiller’den nefret ettiğini sorduğumda ‘Onunla uzlaşmak mümkün değildi, bize çok zarar verdi’ dedi.”

Silah arkadaşlarını bir bir özellikleriyle anlatıyor

Kitaba göre; Uğur, 1993-94’te Mardin’de Yüzbaşı olarak görev yaparken, Öcalan’a “Buradaki yüzbaşı bize çok zarar veriyor” ifadesi yer alan bir rapor gönderildi.  Öcalan da, o yüzbaşının ortadan kaldırılması talimatını verdi. Ancak örgüt yüzbaşıyı öldürmeyi beceremedi. Bunun üzerine Öcalan, Kızıltepe’nin de içerisinde bulunduğu GAP eyaletini lağvetti. Uğur, Öcalan’ın 5 yıl önce öldürülmesi için talimat verdiği bu yüzbaşının kendisi olduğunu ancak Öcalan’ın bunu bilmediğini anlattı. Uğur’un anlatımına göre, Öcalan Murat Karayılan’la ilgili olarak da şunları söylüyor: “Eski kaçakçıdır. Becerekliliği hudutlardaki mayınları bulup sökmektir. Halkla ilişkileri iyidir. Ama köylü özellikleri hakimdir. Bana çok bağlıdır.”

Beraber çay molasıda yapıyorlar

Uğur, Öcalan’la yaşadıkları ilginç bir anıyı da şöyle anlattı: “Sorgunun son gününde çay molası vermiştik. Odadaki pilli radyoyu açtık. Barış Manço şarkı söylüyordu. Çayları getiren arkadaşımız radyoda Barış Manço’nun sesini duyunca, ‘Yazık oldu, iyi sanatçıydı, kaybettik’ dedi. Evet anlamında başımı sallamıştım ki Apo bir müddet yüzüme baktıktan sonra suratı asıldı ve ‘Öldüğüne çok üzüldüm, peki kim öldürmüş diye soruverdi. Tabiri caizse o anda hepimiz koptuk. ”

90'lı yıllarda bilgi verene işkence yapılmazdı

90'lı yıllarda sorgulanan insanlar, çaylı kahkahalı bir şekilde yapılan sorgunun ne anlama geldiğini bilirler. Gözaltına alınan bir zanlı işkence ortamına alınmadan masada herşeyi anlatması bilgi vermesi istenir. Buna razı olmayanlar işkence ortamına alınarak işkence ve baskı ile bilgi vermesi sağlandığı bilinir.

Abdullah Öcalan'ın tüm sorgu ortamı ve hakkında yazılan yazılarda anlaşılacağı üzere işkence ve baskıya gerek kalmadan bildiği herşeyi olduğu gibi anlattığı ve sorguculara yaranmaya çalıştığı görülüyor. 90'lı yıllarda sorgunun olmazsa olmazlarından olan işkenceye maruz kalmayan Öcalan, kahkaha ve çaylı ortamda rahat bir şekilde ifade vermesi hakkındaki iddiaları doğrular mahiyette olduğunun delili olduğu yorumları yapıldı.

(Hürseda Haber)

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.