Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O'nun pak Rasûlüne olsun.

Hakk'a yaklaşma çabalarımızın arttığı bir dönemde, bir ayda ve bir sezondayız. Hepimiz için bu aydan sonra adeta yeni bir çağ açılacak. Birçoğumuz için yepyeni bir sayfa açılacak, yine yüzümüz, bedenimiz ve yüreğimiz gülecek. Yine bazılarımız kötü alışkanlıklarından, kötü huylarından arınacak… Hepsine birden ‘inşâAllah' diyoruz. Seçimleri kastetmediğimiz aşikâr, öyle değil mi? Yarısını geçtiğimiz Ramazan ayından bahsediyoruz.

Ramazan ayı, çile ayıdır; çile içinde muhabbet ayıdır. Ramazan ayı, çileden muhabbet meyveleri devşirme ayıdır. Peki ya insan çilesini kaybetmişse? Ya çilesiz bir şekilde ortalarda kalakalmışsa? Çileden mahrumsa ya? O zaman ne olacak? Ne olacak, bilen için çilesizlik en büyük çile değil mi zaten? Çilenin kıymetini bilmeyen, çilesizliği rahatlık sanır.

“Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş.” diyor Niyazi-i Mısrî Hz.leri. Kadrini bilen yahut bilmeye çalışanlar için en güzel dermandır dert yahut çile. Müminler Ramazan ayında açlık ve susuzluk çekerler ama bu çile onlara manevi bir haz verir.

Çile insana amaç ufku açar. İstediği her şeye kavuşan insan çilesiz insandır. Ve çilesiz insanların hayatında da ölümünde de mânâ yoktur. İntihar edenlerin çoğu zengin ve her istediğine ulaşmış kimselerdir. Çünkü bu insanların hayatlarında çile yoktur.

Kâinatın yaradılış sebebi muhabbetse, kâinatın ve hayatın devam etme sebebi çiledir. Her düzelme ve iyi insan olma çabası bir çiledir. Yaptıklarının en iyisini yapma gayreti bir çiledir. Güzel şeyler icra ettikten sonra kalbini korumaya çalışmak bir çiledir. Evlatlarını ve yakınlarını ateşten korumak, onlara helalinden yedirip içirmek, onları nefs ve şeytanın tuzağına düşmekten korumak da çiledir. Çünkü çile, ahirette dert sahibi olmamak için dünyada dert edinmektir bir şeyleri.

İnsan çeşitli duygu ve davranışlarında yanılabilir, başına gelen güzel şeyler onu yanlış yönlere sevk edebilir. Mesela yanlış kişilere muhabbet duyup hem dünyasını hem ahiretini kaybedebilir ancak çile böyle değildir. Ona herkes talip olmaz ama talipleri de onu öyle kolay kolay bırakamaz. Zira çile en güzel, en helal aşktır; kişiyi Hakk'a yaklaştıran en güzel vasıtadır.

Hakk'ın hem rahmetini hem gazabını barındırır çile… Bir korkutur, bir okşar; bir gazabı, bir rahmeti gösterir. Çile baş döndürür.

Çile şımarıklıktan, kibirden, riyadan korur insanı. Ahsen-i takvim olarak yaratılan insana aynı zamanda bir hiç olduğunu da hatırlatır. Tövbe ettirir çile, başa döndürür.

Omuzlarından kavrayıp sarsar Hakk'tan uzaklaşan insanı, tutar elinden yola getirir. Çile başka döndürür.

Fitnenin, zulmün kıskacından kurtarıp, buza kesmiş yüreğini ilâhî bir korla ısıtır insanın… Çile aşka döndürür. Allah'ım, çilesizlik çilesinden Sana sığınırım… Âmîn…