Her ne kadar içleri buruk ve hüzünlü olsa da bu tedbirin alınması gerektiğini ve tehlike geçinceye kadar Müslümanların evlerini camiye çevirebileceklerini belirten Siirtliler, işinin yoğunluğu nedeni ile zamanında ibadetlerini hakkı ile yapamayan insanların, evlerinde ailece cemaatle namaz, bol bol zikir ve ibadet yapabileceklerine dikkat çektiler.

Diyanet İşleri Başkanlığının Corona virüs salgınıyla mücadele kapsamında aldığı karar doğrultusunda bu hafta Cuma namazı kılınmadı. Salgının kalabalık ortamlarda yayılmasını önlemek amacıyla alınan karar neticesinde Siirt merkez ve ilçelerdeki camilerin kapalı olduğu görüldü.

Cuma namazı kılamadığım için kalbim buruk ve hüzünlü

Camilerin ilk defa kapandığına şahit olduğunu ve bu güne kadar böylesi bir durumla karşılaşmadığını ifade eden Abdullah Şen, Cuma namazı kılamadığı için kalbinin buruk ve hüzünlü olduğunu kaydetti.

Şen, "Çok üzüntülüyüm ama yapabileceğim bir şey yok. Cenab-ı Allah bir an önce bu hastalığı bizim milletimizin üzerinden kaldırsın. Camiler 2 adımlık mesafede, hem sağımızda hem solumuzda her tarafımızda Rabbimize şükürler olsun ki camiler var ama gelin görün ki bu hastalıktan dolayı gidemiyoruz. Çünkü camiler tedbir amaçlı kapalı. Tedbir alınması gerekiyordu çünkü bu hastalık kişiden kişiye bulaşıyor." dedi.

İşinden dolayı ibadetlerini yapamayanlar bu salgını fırsata çevirebilir

"Bu tedbirler alınmasaydı Allah korusun büyük felaketlere neden olabilirdi." diyen Şen, " Bu nedenle her alanda bu tür tedbirlerin alınmasını istiyoruz. İşinden dolayı ibadetlerini yapamayanlar için bu salgın hastalığı da bir fırsattır. Çünkü kişi evinde iş olmadığı için vaktini ibadetlerle, zikirle taçlandırabilir. Bu salgın hastalığın kalkması için hep beraber dua etmemiz gerekiyor. Bu hastalık öylesi bir hastalık ki Allah ümmeti korusun." ifadelerini kullandı.

Peygamber Efendimiz de veba salgınına karşı aynı tedbirleri almıştı

Peygamber Efendimiz döneminde veba salgınına karşı takınılan tavrın aynı olduğuna dikkat çeken Levent Özkılıcı, " Müslümanların selameti için dışarı çıkmamalarını ve ibadetlerini evlerinde yapmalarını tavsiye etti.

Özkılıcı, "47 yaşıma girdim ve kendimi bildim bileli ilk defa bir Cuma namazına gitmiyorum. Gerçekten bunun üzüntüsü içerisindeyim ama bir veba hastalığı ile karşı karşıyayız. Milletimizin sağlık ve sıhhat içerisinde bu hastalığı atlatmasını diliyorum, inşallah bu hastalık ülkemizi terk eder de bir daha camilerimiz açılır ve Cuma namazını kılarız. Milletimizin sağlığı için bu tedbirin alınması gerekiyordu." şeklinde konuştu.

İstersek evlerimizi de camilere çevirebiliriz

Salgının öksürük, hapşırma ve solunum yoluyla bulaştığını bu nedenle sağlıklı kalmanın her şeyden çok önemli olduğunu ifade den Özkılıcı, "Bu nedenle işi olmayanların, yaşlıların evlerinde oturmaları çok önemli çünkü sağlık her şeyden önce gelir. Evlerimizde de cemaatle namaz kılabilir, tesbihatlar, zikirler yapabilir, evlerimizi de camilere çevirebiliriz." ifadelerini kullandı.

"Allah, hastalık ve salgın karşısında tedbirli olmamızı emrediyor"

Bir hastalık veya bir salgın olduğunda Allah’ın insanlara tedbirli olmasını emrettiğini belirten Metin Atabey, "Evet, bu gün Cuma namazı kılamadık, içimizde bir burukluk var ama içimiz ne kadar buruk olsa da bu virüsten dolayı tedbir almamız gerekiyor. Akıl bizden tedbirli olmamızı istiyor. Yetkililer, bizlere topluma karışmayın, temizliğe önem verin diyorlar. İllaki Müslümanız, temizliğe önem vermemiz gerekiyor. Her namaz için abdest aldığımızda bu temizliğe dikkat ediyoruz. Bu 15-20 gün içerisinde insanlarla fazla temas içinde olmamız gerekiyor. Peygamber Efendimiz döneminde de aşı ve ilaç olmadığı, tıp ilerlemediği için insanlara tedbir almalarını, evlerine kapanmalarını, temizliğe dikkat etmelerini ve ibadetlerini evlerinde yapmalarını tavsiye etmiştir. Bu nedenle bir müddet sabretmek lazım." diye konuştu.

İLKHA