Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Orta Afrika ülkesi Angola’ya ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, ziyarette ele alınacak konuları anlattıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyada paylaştığı videoda bürokratlarla ilgili sözlerine ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:

Bu açıklama CHP zihniyetin vesayet zihniyetin olduğunun açık itirafıdır. Bürokrasiyi, özelikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değil. Bu, CHP zihniyetinin ilk çılgınlığı da değildir. Bu hukuk dışı çağrı Kamu düzenine tehdittir. Bunlar ne devlet yönetimini ne mili iradenin ne de demokrasinin ne olduğunu biliyorlar.

Milletimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için iradesini ortaya koydu. Bu tercihin bir sebebi de vesayet düzenini ortadan kaldırmaktır. Milletimiz de bunlardan bıktığı için başkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem ise bürokrasinin siyaset yapmasının millet hilafına adım atmasının önüne geçti.

Yeni sistem bürokrasini siyasi olma özelliğini kaldırdı ve bürokrasiyi gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi.

Biz CHP'nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal'in heves ettiği vesayet günleri artık geride kaldı, boş heves. Diğer taraftan Türkiye bir hukuk devletidir, bunu Bay Kemal'e hatırlatıyorum. Bir kabile devleti değildir. Bay Kemal'in adeta oyun oynadığı bir alan da değildir. Heves ettiğiniz günler ki vesayet günleridir ki onlar da geride kaldı.

"Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik tehdidi açıkça bir suçtur"

Cumhurbaşkanından en alt düzeydeki memuruna kadar herkesin görevini hukuka uygun yapmak mecburiyetinde olduğunu söyleyen Erdoğan, "Aynı mecburiyet tüm siyasetçiler ve aynı zaman da muhalefet için de geçerlidir. Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi siyasi garabetini bir kenara bıraktım, aynı zamanda açıkça bir suçtur. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin? Sen kimsin, böyle bir şeyi nasıl yaparsın?Şimdi bir de tarih veriyor. 'Yarın pazartesi, pazartesinde itibaren bu ülkede memurların vah haline.' Hadi bakalım, ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal, bu alan boş değil. Bu ülkede memurunun, hâkiminin, polisinin, öğretmeninin bütün bunların haklarını savunan bir iktidar vardır." diye konuştu.

"Tıp ilminin bu zatın acınası haline de bir çözüm geliştireceğine inanıyorum"

Erdoğan, "Her şeyden önce bu dil vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz, CHP'nin bu diline alışığız. Her şeyden önce Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu. Tabi bay Kemal o zamanlar siyaseti hiç bilmiyordu. Alışması zaman alacak ve sonra da herhalde elveda siyaset diyecek. Coronavirus'e bile çare bulma aşamasına gelen tıp ilminin bu zatın acınası haline de bir çözüm geliştireceğine inanıyorum. Diğer taraftan bu hukuksuz çağrının zillet ittifakıyla kol kola yürüdükleri terör örgütü güdümündeki partinin sivil itaatsizlik çağrısıyla benzerlik göstermesi de manidardır." İfadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun Merkez Bankası Başkanını ziyaretine değinen Erdoğan, "Merkez Bankası'nın bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası başkamın Randevu istediğin gün sana randevu verdi. Bağımsız olmasaydı sana bu randevuyu vermeyebilirdi. Yalan yanlış açıklamalarla da ziyaretten çıktıktan sonra hala medyayı, halkı kandırmaya kalkıyorsun. Verdiğiniz rakamlar baştan aşağı yalan yanlış." değerlendirmesinde bulundu.

"Anketlerin kimler tarafından ne amaçla yapıldığı ortada"

Son dönemlerde çıkan seçim anketlerine ilişkin soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya atılan anketlerin kimler tarafından ne amaçla yapıldığının ortada olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Manipülasyonlardan ciddi manada bıktık. Gerçekçi anketler bunların manipülasyonlarını ayaklar altına alacaktır. Birçok anket şirketi bu işin ticaretini yapar hale geldi. Yalan terörü, algı operasyonları, kişi kurum suikastlarıyla AK Parti'ye ve hükümetimize saldıran şirketler şimdide algı operasyonuna devam ediyorlar. Milletin gönlüne giremeyen yalan yanlış, hileli anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sanıyorlar." dedi.

F35 meselesi

Türkiye'nin ABD'den 40 adet F16 talep etmesine ilişkin Erdoğan, "1 milyar 400 milyon dolar F35 ödemesi yaptık. Biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa, hangi adımları atmamız gerekiyorsa bu adımları da atalım dedik. Bugünün devamlılığı için de savaş uçağı filomuzu her zaman ve modern konuma getirmek için çalışıyoruz. Elimizdeki F16'ların modernizasyonu ve yeni F16'lar alarak filomuzu genişletme gayreti içindeyiz. F35 kapsamında ödediğimiz parayı almamız gerekiyor. Sorunun çözümü için diyaloğu önemsiyoruz. Bu görüşmeler devam ediyor. Ortada yapılmış bir ödeme var, bu ödemenin de iadesi çalışmalarını arkadaşlarımız devam ettiriyor." ifadelerini kullandı.