Dar giyinmek Allah'ın emri olan 'tesettür' değildir
Son yıllarda tesettür ve başörtüsü kavramlarının içinin boşaltıldığına dikkat çeken Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Murat Kaya, dar giyinmek Allah'ın emri olan tesettür olmadığını söyledi.
Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Murat Kaya, İslam'da tesettür şeklinin Kur'an ve sünnetle sabit olduğunu belirtti.
İslam'daki tesettür ile ilgili İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Murat Kaya, "Açılıp saçılmak, vücut azalarını ve ziynetlerini ortalığa sarıvermek, herkesin görebileceği şekilde kıyafet ve ince bir elbise giymek asla Müslümanca bir tesettür ve örtü değildir." dedi.
Müslümanların tesettür için çok mücadele verdiğini anımsatan Kaya, "Yakın zamanda Türkiye’de başörtüsü alanında yapılan mücadele aslında bir tesettür mücadelesiydi. Hamdolsun ki çok kazanımlar elde edildi. Okulla alınmayan kızlarımız okullara alındı. Türkiye’de yaşayan Müslümanlar olarak bizler memnun olduk. Fakat şöyle bir zafiyet olduğu kanaatindeyim. Bizler başörtü zaferini kazanırken belki tesettürde de bir kayıp yaşandı." diye konuştu.
"Tesettür, kalpten ve gözden başlayan bir ibadettir"
Konuşmasına Kur'an-ı Kerim'in Nur Suresi'nin 30 ve 31'inci ayetlerinden örnek vererek devam eden Kaya, 'Mümin erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını ve namuslarını korusunlar, zira bu kendileri için daha temiz ve daha hayırlıdır' dolayısıyla tesettür ilk olarak erkekten başlıyor. Tesettür, kalpten ve gözden başlayan bir ibadettir. Allah tesettürü erkekten başladığını bize hatırlatıyor. 'İnanan kadınlara da söyle, onlar da gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffet ve namuslarını korusunlar, süslerini göstermesinler, elde olmayarak açığa çıkan ve görünen kısımları hariç, cazibe ve güzelliklerini açığa vurarak dikkat çekmesinler ve bunun için başörtülerini, göğüsleri üzerine sarkıtsınlar ki, boyun ve gerdanlarından bir şey görünmesin.' tesettür emrinin ikinci muhatabı ise bayan kardeşlerimizdir. Dolayısıyla erkek, kadın beraber tesettüre sahip çıkmak ve yaşamak zorundayız. Sadece kadınların üzerine yüklenen bir sorumluluk ve görev değildir." ifadelerini kullandı.
"Dar giyinmek Allah'ın emri olan 'tesettür' değildir"
İslam'da örtünme şekline değinen Kaya, "İslam uleması, İslam kültürü tesettürü kadın için sınırları belirlerken, bir defa örtünün geniş olması ve vücut azalarının göstermemesi lazım. Karşıdaki insanı olumsuz yöne etkilememesi lazım. Bir erkek olarak, vücut azalarımı gösterecek dar bir kıyafet giyinmem haramdır. Bana haram olduğu gibi bir bayanın da dar bir üst giymesi kendisine haramdır. Başörtüsünün altına giyilen dar pantolonlar asla tesettürü kapsamıyordur. Belki kişi kendisinin iç dünyasında kendisini rahatlatır ama bu Allah’ın emrettiği tesettür şekli değildir. Bütünsel olarak örtüye bürünmemiz lazım. Sadece kadınlar dar giyinmeyecek diye bir kural yok, erkeklerinde geniş ve ferah kıyafet giymeleri gerekir." ifadelerini kullandı.
Kaya konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Açılıp saçılmak, vücut azlarını ve ziynetlerini ortalığa serivermek, herkesin görebileceği şekilde kıyafet ince bir elbise giymek asla Müslümanca bir tesettür ve örtü değildir. Başı örtülü kardeşlerimiz buna çok dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun bir bütün olduğunu bilmemiz lazım. Tesettür kesinlikle İslam’ın farz bir emridir. Tesettür, Kur’an’la sünnetle icma-i ümmetle ulemanın beyanatları sabit olan İslami bir örtünme biçimi ve şeklidir."
"Ahlakımız, örtümüz İslam’a uyumlu olmak zorunda"
Tesettürün gözleri kalpleri haramdan uzak tutmaktan başladığını ifade eden Kaya, tesettür ile hayânın arasında ciddi bir bağ olduğunu belirtti.
"Bir mümin hayâsız olamaz" diyen Kaya, "Hz Peygamber, ‘İman 60 küsur cüzden oluşur’ , başka yerde ‘Hayâ da imandan bir şubedir’ buyuruyor. Siz parçaları bir araya getirmediğiniz zaman bir bütün oluşturamazsınız. İmanın kemale ermesi ve Allah katında makbul olabilmesi için bütün parçalarının bir araya gelmesi gerekir. İşte bunlar; hayâdır, namazdır, ahlaktır, dürüstlüktür, samimiyettir, ihlastır, emanettir, tesettürdür bu gibi şeyler müminin bünyesinde kalbinde yer alması gereken emirlerdir. Biz her zaman diliminde mekânda Müslümanca yaşamak, konuşmak zorundayız. Ahlakımız İslam’a uyumlu olmak zorunda. Örtümüz İslam’a uyumlu olmak zorunda." şeklinde konuştu.
"İslam hayatın bütün alanlarına yön veren bir medeniyet dinidir"
İslam hayatın bütün alanlarına yön veren bir medeniyet dini olduğunu vurgulayan Kaya, "Allah Lokman süresinde ‘sesini alçalt, yürüyüşünde tabi ol’ buyuruyor. İslam öyle bir din ki, sizin yürümesine dahi bir yol çiziyor. Sizin konuşmasına bir yöntem belirliyorsa elbette İslam’ın giyim ve kuşama karşıda bir önerisi bir emri tavsiyesi vardır, buna ne diyoruz ‘tesettür’ adını veriyoruz. Tesettür baştan ayağa kadardır, kalbimizin de ağzımızın da aslında kulaklarımızın da tesettüre bürünmesi lazım. Ağzın tesettürü dedi kodu yapmamaktır, iftira atmamaktır, haram konuşmamak. Gözün tesettürü harama bakmamaktır. Bedenin tesettürü o örtüye bürünmek ve riayet etmek diye düşünmek lazımdır." dedi.
Tesettür konusunda ailelere çeşitli tavsiye ve uyarılara bulunan Kaya, "Tesettür küçük yaşlardan itibaren başlayan ve dikkat edilmesi gereken bir ibadettir. Hz Peygamber(sav) nasıl ki, ‘çocuklar 7 yaşına geldiklerinde ‘namazı emredin, öğretin’ buyuruyorsa. 7 yaşına gelen çocuklara başka ibadetleri de öğretmemiz gerekiyor. Tesettürü öğretmemiz lazım. Kızımıza, oğlumuza İslam’ın giyim kuşamı ile ilgili terbiye ve edebi vermemiz gerekiyor. Kız çocuklarımız 13-14 yaşlarına geldiklerinde istedikleri gibi giyenebilirler, henüz çocuklar, düşüncesinin çok doğru olmadığına inanıyoruz. Tesettür eğitimi ailede daha küçük yaşlardan itibaren sevdirerek başlatılması gerekir. Elbette İslami eğitimde şiddete, baskıya dayağa yer yoktur. " şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.