Darbe gecesi halkı dağıtan FETÖ tutuklusu polisi haberleştiren muhabire dava

Darbe gecesi halkı dağıtan FETÖ tutuklusu polisi haberleştiren muhabire dava

​15 Temmuz darbe girişimine karşı, sokaklara inen Bireciklileri dağıtmaya çalışan FETÖ’den tutuklu polis amiri ile belediye başkanını haberleştiren muhabir hakkında dava açıldı.

15 Temmuz darbe girişimi üzerine Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde meydanlara çıkan halkın, belediye başkanı ve FETÖ’den tutuklu bulunan emniyet amiri tarafından dağıtılması üzerine çıkan olayları haberleştiren İlke Haber Ajansı muhabirine dava açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine meydanlara çıkan Bireciklileri dağıtmaya çalışan Birecik Belediye Başkanı Mehmet Faruk Pınarbaşı ve dönemin Birecik İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Büro Amiri Erdal Akyürek, halkın tepkisiyle karşılaşmış ve yer yer arbede yaşanmıştı. Yaşanan olayları haberleştirdiği için belediye başkanının yakınları olduğu iddia edilen kişiler tarafından önce darp edilen daha sonra da suçluymuş gibi gözaltına alınan İlke Haber Ajansı Birecik Muhabiri Bahattin Coşkunkan hakkında dava açıldı.

15 Temmuz’da Bireciklilerin darbe girişimini protestosu sırasında ortaya çıkan görüntüler, FETÖ’nün başka bir oyunu izlenimini vermişti. Akyürek, eline aldığı megafonla “yaklaşık 200 kişilik terörist bir grubun” Suriye sınırından Türkiye’ye girdiği yönünde istihbarat aldıklarını ve ilçede jandarma ile ilgili bir sıkıntının olmadığını söyleyerek, toplanan kalabalığı dağıtmak istemişti. Ancak uzun süre dağılma çağrılarına karşı direnen halkla kimi yerlerde arbede yaşanmış, İLKHA muhabiri Coşkunkan da olayı haberleştirerek kamuoyuna duyurmuştu.

Haberden rahatsız olan ve Pınarbaşı’na yakın olduğu iddia edilen bir grup, haberi yapan Coşkunkan’ı darp ederken, polis de muhabiri gözaltına alarak suçlu muamelesi yapmıştı.

Alındığı iddia edilen saldırı istihbaratı valilik tarafından doğrulanmamış ve Şanlıurfa Valiliği konuya ilişkin açıklamada bulunmuştu.

Valilik, 15 Temmuz gecesi sokaktaki halka evlerinize dönün çağrısının kendileri tarafından değil de "İlçe Emniyet Müdürlüğünün mahallen yaptığı değerlendirmelere dayandırılarak İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ile İlçe Belediye Başkanı Faruk Pınarbaşı" tarafından yapıldığı dikkat çekmişti.

Halkı dağıtmaya çalışan Akyürek FETÖ’den tutuklu bulunduğu halde meydanlara çıkan halkı dağıtan isimler yerine darp edilerek mağdur edilen muhabire dava açılması ise FETÖ yargısının kumpaslarını akıllara getirdi.

Ceza isteyen savcı: Haber doğrudur ama...

FETÖ tutuklusu Akyürek ve Pınarbaşı’nın şikâyeti üzerine iddianame hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Nesrullah Erdoğan’ın, muhabirin yaptığı haberin doğru olduğunu belirtip, haberin belediye başkanı ve polis amiri hakkında adli ve idari soruşturma açılmasına müsait olduğu için suç olduğu imasına yer vermesi, işin garabetini gözler önüne seriyor.

Oysa savcı Erdoğan’ın iddianamede belirttiği gibi, muhabirin, yaptığı haberde hem Akyürek ve Pınarbaşı’nın ileri sürdüğü saldırı istihbaratına hem de halkın tepkisine yer verdiği görülüyor.

Halkı dağıtan müşteki polis FETÖ’den tutuklu

Birecik Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmaya katılan Coşkunkan’ın avukatı Abdülgani Orhan, şüpheli polis amirinin FETÖ’den tutuklu olduğunu hatırlatarak, mahkemeye katılmayan Pınarbaşı için zorla getirilme kararı verildiğini söyledi.

Darbeye tepki gösteren halkın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine 15 Temmuz’da meydanlara indiğini hatırlatan Orhan, dava süreci hakkında şunları söyledi: “Halkın meydanlara çıkıp darbeye karşı duruşundan emniyet içerisindeki bazı karanlık odaklar rahatsız olmuş ve bunun neticesinde halkı dağıtmak için bir girişimde bulunmuşlardı. Belediye başkanı da emniyete destek vererek eline mikrofonu alıp halkın dağılmasını istemişti. Bunun üzerine halk tepki göstermiş, bazı arbedeler yaşanmış ve buna karşı da terörle mücadele şube müdürü olan şahıs elinde telsiziyle megafonu alarak ‘İstihbaratsal bilgimiz var. Suriye’den 200’e yakın eli silahlı terörist sınırdan giriş yapmış, gelip burada eylem yapacaklar. Bunun için dağılın.’ diyerek halkı o şekilde dağıtmaya çalışmış. Belediye başkanı da bu açıklamaya destek verip halkı dağılmaya yönlendirmişti. Saat 03.00’ten sonra halk ısrarlı bir şekilde emniyet amiri ve belediye başkanının bu telkinleri üzerine ertesi gün tekrar toplanmak üzere dağılmak zorunda kalmışlardı. Halkın içinden bazı kişiler bu çağrıya tepki göstermiş, ‘Biz sizi değil Tayyib’i dinleriz.’ şeklinde sloganlar atmıştı.” dedi.

Belediye başkanı, gözaltına alınan muhabiri sorguya çekti

İLKHA muhabiri Coşkunkan’ın yaşanan olayları olduğu gibi haberleştirerek kamuoyunu bilgilendirdiğini ifade eden Orhan, şunları söyledi: “Tabi, haber yapılırken hemen ertesi günü etekleri tutuşmuşçasına belediye başkanı, 4 korumasıyla beraber İlke Haber Ajansının 3 muhabirine saldırı girişiminde bulunmuş, ardından bunlar yaka paça polisler tarafından alınıp emniyete getirilmişler. Emniyet değil de belediye başkanı onları sorguya çekercesine bir durum söz konusu olmuştu.”

Muhabirlerin darp edildiklerinin hastaneden aldıkları rapora da yansıdığını kaydeden Orhan, “Terörle mücadele şube müdürü olan şahıs da bu işlerin başında yar almıştı. ‘Bu haberleri sileceksiniz ve haber olmaktan çıkaracaksınız.’ şeklinde baskı uygulamışlardı. Herhangi bir teröristin sınırdan girişinin olmadığı ve darbenin başarısız olduğu ertesi gün netleştikten sonra halkın toplanmasına artık belediye başkanı da emniyet mensupları da bir şey dememişler ve halk orada cumhurbaşkanının çağrısına uyarak meydanları doldurmaya devam etmişti. Aradan aylar geçtikten sonra Birecik Savcılığı bir iddianame hazırladı. Birecik Asliye Ceza Mahkemesi de bu iddianameyi olduğu gibi kabul etti ve akabinde de ilk duruşması 8 Şubat’ta yapıldı.” ifadelerini kullandı.

Hâkim, şüphelinin FETÖ’den tutuklu olduğundan habersiz

Duruşmada sanık olarak yargılanan Coşkunkan’ın katıldığını söyleyen Orhan, “Muhabir, haberleri yaptığını ve olayları olduğu gibi yansıttığını ortaya koydu. Müşteki olan belediye başkanı ve terörle mücadele şube müdürü gelmemişlerdi. Biz duruşmada terörle mücadele şube müdürünün Şanlıurfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde FETÖ üyesi olmaktan yargılandığını ve Şanlıurfa T Tipi Cezaevinde tutuklu olduğunu söyledik. Hâkime hanım, UYAP sistemi üzerinden girip onun cezaevinde olduğunu görünce diğer duruşmaya görüntülü bağlanmak üzere duruşmayı erteledi. Duruşmaya gelmeyen belediye başkanını da zorla getirme kararı çıkardı. Normalde sanık olarak yargılanan Bahattin Coşkunkan’ın mağdur olması ve Birecik Belediye Başkanı ile terörle mücadele şube müdürünün sanık olarak yargılanması gerekirken tam tersi bir durum söz konusu oldu. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.

“Dosya gelişi güzel hazırlanmış”

“Dosya gelişi güzel hazırlanmış. Örneğin; dosyada iki tane iddianame var hiçbir dosyada iki tane iddianame olmaz.” diyen Orhan, şunları anlattı: “Birer gün arayla iki iddianame hazırlanmış ve aynı soruşturma numarasıyla bir iddianamede sadece iftira suçu var. Güya haberi yapan Bahattin Çoşkunkan iftira atmış, böyle bir şey yaşanmamış. Oysaki tüm kamera kayıtlarıyla durum net bir şekilde ortadadır. Bir diğer iddianamede ise Bahattin Çoşkunkan hakkında polis memurunun kimliğini deşifre etmesi tarzında bir durum söz konusu. Bir de hakaret ve tehdit şeklinde suçlama var. Oysaki tehdit edilen, hakarete uğrayan ve darp edilen kendisidir fakat tam tersi bir durum olarak yansıtılmış.”

“Mağdur olan muhabir sanık yapıldı”

Haber yaptığı için darp edilip gözaltına alınan muhabirin mağdurken sanık yapıldığını dile getiren Orhan, “Burada FETÖ tutuklusu olan terörle mücadele şube müdürü halkı dağıtmaya çalışmıştı. Halk dağılmayınca ‘200 tane terörist sınırdan girmiş gelip burada eylem yapacaklar.’ diyor. Belediye başkanı da polisten aldığı bilgi çerçevesinde halka ‘Dağılın!’ diye megafondan telkinlerde bulunuyor. Tabi daha sonra medyada böyle bir durumun olmadığı anlaşılınca belediye başkanı açıklama yapıyor. ‘Ben emniyet müdürlüğüne ve valiliğe danıştım, onlar böyle bir bilginin doğru olduğunu söylediler.’ diyor. Ben bunun üzerine böyle bir açıklama yaptım. Ancak daha sonra Şanlıurfa Valiliği, ‘Böyle istihbari bir bilgi teyide muhtaçtır.’ şeklinde açıklama yapıyor ve belediye başkanının bu açıklamasını tekzip etmiş oluyor. Valilik açıklamasında, 15 Temmuz gecesi sokaktaki halka evlerinize dönün çağrısının kendileri tarafından değil de 'İlçe Emniyet Müdürlüğünün mahallen yaptığı değerlendirmelere dayandırılarak İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ile İlçe Belediye Başkanı Faruk Pınarbaşı' tarafından yapıldığı dikkat çeken ifade olarak göze çarpıyor. Bu yönüyle sanık olması gereken kişinin mağdur, mağdur olması gerek kişin de sanık olarak yargılanması gerçekten ilginç bir durumdur.” dedi.

Son olarak Orhan, “İlk duruşmada taraflar gelmeyince doğal olarak müvekkilin mağduriyeti halen devam ediyor. Duruşma 31 Mayıs’a ertelendi. FETÖ’den tutuklu olan terörle mücadele şube müdürünün mağdur sıfatıyla ifadesi alınacak. Oysaki şu anda durum ortaya net bir şekilde çıkmıştır. Bu müdür Şanlıurfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan iddianameyle FETÖ'den tutuklanmış ve şu anda yargılanması devam ediyor.” ifadelerini kullandı. (Emrah Deniz, Mehmet Çelik - İLKHA)








 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.