Darbelerin ortak özelliği hukukun ve milletin önünü kesmektir
Hukukçular Derneği Adıyaman İl Temsilcisi Av. Ahmet Işık, darbelerin ortak özelliğinin hukukun ve milletin önünü kesmek olduğunu söyledi.
28 Şubat 1997 askeri darbesinin yıldönümü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Hukukçular Derneği Adıyaman İl Temsilcisi Av. Ahmet Işık, darbelerin ortak özelliğinin hukukun ve milletin önünü kesmek olduğunu vurguladı.
Ülkenin, bir takım ayak oyunlarıyla ve kökü dışarıda olan planlarla karşı karşıya kaldığını belirten Işık, Osmanlı Devletinin son dönemlerinden başlayan ve çok partili dönemde zirve yapan darbelerin ortak özelliklere sahip olduğunu kaydetti.
Işık, "Bab-ı Ali Baskınından, Sultan Abdülhamit Han'ın bir takım kumpaslarla hal edildiği o tarihlerden başlayarak 15 Temmuz'a gelen bu süreç içinde darbelerin nitelikleri bakımından bir fark yoktur. Bu darbelerin hepsinin ortak özelliği hukukun ve milletin yolunu kesmektir." dedi.
"Millet, fikri, siyasi ve ideolojik anlamda tahakküm altında tutulmak isteniyor"
Darbeler ve darbelere teşebbüslerle milletin fikri, siyasi ve ideolojik anlamda tahakküm altında tutulmak istendiğini dile getiren Işık, "Türkiye’deki darbelerin esas nedenlerine bakıldığında bir avuç azınlık millete rol biçmek ister, milleti bir kalıp içine oturtmak ister, milletti fikri, siyasi, ideolojik anlamda tahakküm altında tutmak ister. Aslında millete güvenmez. Darbecilerin ortak özelliği modernist, Batıcı olmalarıdır. Batının karşısında bizim mağlubiyetimizi kabul etmeleri, bu milletin Batı'ya benzemediği takdirde adam olmayacağına inanmalarıdır. Bu milletin değerlerine inanmazlar. 'Milletin konuştuğu dile karışacağız, giydiği kıyafete karışacağız, okuduğu okullara karışacağız.' diye, Osmanlı'nın son döneminden itibaren hep o arayış içerisindedirler." şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin sosyolojisini değiştirmek için yapılmış bir darbedir"
"Darbelerden önceki dönemlere bakıldığında, Türkiye'nin silkindiği, kendisine geldiği, kendisiyle barışma dönemlerine denk gelir. Ekonomik ve siyasi olarak Türkiye'nin şahsiyet kazanmaya başladığı dönemlere denk gelir. Türkiye, milleti köklerinden koparmaya çalışan zihniyetin etkisi ve dışarıdan verilen destekler sonucu darbelerle karşıya karşıya kalmıştır. 28 Şubat en hain darbelerden birisidir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, bunlar siyasi sonuçları olan darbelerdir. Ama 28 Şubat sadece siyasi sonuçları değil, sosyolojik sonuçları elde etmek üzere yapılmış darbedir. Türkiye'nin sosyolojisini değiştirmek için yapılmış bir darbedir." ifadelerini kullandı.
"Cuntacılara çanak tutanlar farklı isimler altında 15 Temmuz darbe girişiminde bulundular"
28 Şubat'ın İslam'a ait değerlere açılan bir savaş olduğunu vurgulayan Işık, son olarak şunları kaydetti:
"28 Şubat'ın iki önemli unsuru yok etme çabası vardı. Birincisi; başörtüsüne karşı yapılan bir darbedir. Başörtülülerin okumaması, kamu görevlerinin içinde olmaması, siyasette olmaması için yapılmış bir müdahaledir. İkincisi ise imam hatip liselerinin Türkiye'de etkili olmasını önlemek için yapılmış bir darbedir. Yani milletin büyük çoğunluğunun yine sosyolojik olarak güçlü bir noktaya gelmesini önlemek için yapılmış bir darbedir. 28 Şubat etkileri çok kuvvetli olmuş, uzun sürmüştür. O günlerde 28 Şubat cuntacılarına çanak tutanların bir kısmı bugün de farklı isimler altında 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişiminde bulundular. Ancak bu hainlerin ve iş birlikçilerin planlarını bu aziz millet, canları pahasına, kararlılıkla bozmuştur. Allah bu millete bir daha darbe ve darbe girişimlerini yaşatmasın."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.