DİYARBAKIR- Her ay başka bir ilde gerçekleşen ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük sivil toplum örgütü olan DOGÜNSİFED'in yönetim kurulu toplantısı, bu kez Şanlıurfa Girişimci İşkadınları Derneği (ŞUGİŞKAD) ev sahipliğinde Şanlıurfa'da gerçekleşti. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge'sinin çeşitli illerinden 22 işadamı ve işkadını dernekleri Başkanları'nın katıldığı toplantıda, bölgesel konular, teşvik yasasının bölgeye yansımaları ve Suriye'de yaşanan gelişmelerin bölgeye etkileri gündeme alındı. Toplantıya Şanlıurfa'nın mülki ve idari amirleri de büyük ilgi gösterdi.

Şanlıurfa Suriye'de yaşananlardan Olumsuz Etkileniyor

Toplantı sonrasında açıklama yapan DOGÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu; "Suriye'de yaşanan olaylar insani bir dram içeriyor ve bu durum hepimizin vicdanında büyük bir yara yaratıyor. Umuyoruz ki komşumuz Suriye'de yaşanan iç savaş bir an önce sona erer. Üzülerek görüyoruz ki Suriye'de yaşananların etkilerini hiç hak etmediği halde sınır komşusu Şanlıurfa yaşıyor. Açıkçası bölgenin en güvenli şehirlerinden biri olan Şanlıurfa'da sanki bir savaş yaşanıyormuş imajı hepimizi son derece rahatsız etmiştir. Özellikle Akçakale olayında Şanlıurfa, kendisiyle hiç ilgisi olmayan bir imajın kurbanı olmaya itiliyor. Bu durum hem yatırımları hem de turizmi olumsuz etkiliyor. Halbuki, Şanlıurfa, bugün güvenlik açısından Türkiye'nin herhangi bir ilinden farklı değildir. DOGÜNSİFED olarak herkesi Şanlıurfa'ya bir kez daha davet ediyoruz" dedi.

Teşvik sisteminin Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için önemli olduğunu ve yeni bir umut dalgası başlattığının altını çizen Kadooğlu; "Ancak henüz istenilen düzeyde bir değişim yaşanamamıştır. Finansman konusu, limanlara uzaklık, güvenlik anlamındaki olumsuz imaj ve Suriye'de yaşanan durum bu teşviklerin yeterli etkiyi yapmasına engel olan noktalardır" dedi.

"Kürt Meselesinde Son Günlerde Yaşanan Gelişmeler Bizi Heyecanlandırdı"

Kürt meselesinde son günlerde yaşanan gelişmelerin kendilerini de heyecanlandırdığını söyleyen Kadooğlu; "Özellikle Cumhurbaşkanı'nın bu konuda insiyatif alması sorunun çözümü açısından umut vericidir. Aynı şekilde Başbakan'ın da son söylemleri umut tohumlarının ekilmesine yol açmıştır. Bir arada huzur içerisinde bir Türkiye hepimizin gelecek nesillere olan borcudur. Konu sadece siyasilerin sorumluluğuna bırakılamayacak kadar ağır bir sorundur. Dolayısıyla bizler sivil toplum kuruluşları olarak da üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Başbakan'ın deyimiyle yeter ki akan kan dursun" diyerek açıklamasını noktaladı.

Toplantıya ev sahipliği yapan ŞUGİŞKAD Başkanı Cevahir Asuman Yazmacı da yaptığı açıklamada; "Şanlıurfa'nın son zamanlardaki imajının haksız bir bakışın eseri olduğunu bu imajın düzeltilmesi için herkese görevler düştüğünü" söyledi. Yazmacı ayrıca; "Şanlıurfa'da yer alan Göbeklitepe Höyüğü'nün Cilalı Taş Devrinden kalma, dünyanın bilinen en eski dini yapılar topluluğu ve dünyadaki uzmanlarca arkeoloji dünyasının en büyük keşiflerinden biri olduğunu söyleyerek, bu devrim niteliğindeki keşif için tüm dünyanın bölgeye olan ilgisinin önemli bir şekilde arttığını" sözlerine ekledi. (Osman İçli-İLKHA)