Abdulkadir KAYA
Dost Olabilmek
Malum olduğu üzere bu asırda, hemen hemen herkes çevresinde kendisiyle samimiyet kuracağı, sıkıntıya girdiğinde sığınabileceği, onu yanında bulabileceği insanların yokluğundan bahsediyor ve yakınıyor. Bu sebepledir ki hemen hemen herkesin ağzından şu cümleler dillendiriliyor. Bu asırda kimseye güven kalmamış, eskisi gibi candan dost bulmak çok zor. Maalesef dost olarak bildiklerimiz ve onlarla zaman zaman sıcak diyaloglar kurduklarımız bile, sıkıntılı günlerimizde bizi ulu orta bırakıp dertlerimizle başbaşa bırakabiliyorlar.
Kısacası, en çok ihtiyacımızın olduğu bir anda üzülerek belirtmek gerekirse, onları yanımızda bulamıyoruz. İnsanların çoğu kendi menfaatinin peşine düşmüş. Halbuki dost dendiğinde akla gelen ilk tepki, gerek sevincinde, gerekse üzüntüsünde, sürekli kişinin yanında görmek istediği ve ihtiyaç anında onu yanında bulduğu kişi akla geliyor. Ama neredee...
Maalesef üzülerek itiraf etmek gerekir ki, bu asırda böyle birini bulmak çok zor görünüyor. Buna rağmen bu konu açıldığında, hiç kimse dost olsa da olur olmasa da olur diyemiyor. Hemen hemen herkes, bu konuda bir sitem bir ızdırap içinde. Niçin böyle bir sitem, bir üzüntü veya hayıflanma var diye araştırıldığında, dostsuz bir hayatın kişinin yaşamında ciddi psikolojik olumsuzluklar oluşturduğu ve buna bağlı olarakta, dostsuz bir hayatın pek fazla da tadının tuzunun olmadığı neticesine varılıyor. Bu tespit aslında bizi şu sonuca götürüyor. Dünya gerçekten dostsuz olmaz. Daha doğrusu dünya dostlarla güzeldir. Dolayısıyla mutluluğun da bu iksirde saklı olduğu görülüyor.
Peki eski dostluklar, neden ballandıra ballandıra anlatılıyor da şimdikiler değil. Eski dostlukların bu kadar sıkı sıkıya birbirilerine bağlılık sebepleri araştırıldığında ise, şu sonuca varmak mümkündür sanırım. Eskiden hemen hemen herkes, dost bulmaya değil, dost olmaya çalışıyormuş. Yani karşılıksız dostluklar oluşuyormuş. Aslında asıl olanda budur, yani dost olabilmek.
Ozaman çözüm basit, yani çözüm bizde bitiyor. Öyleyse herşeyi eskisi gibi tersine çevirebiliriz. Madem öyle, haydi hep birlikte çevremizdeki sevdiklerimize dost olabilme zamanı. Yani karşılıksız, ben gittim o gelmedi, ben yardım ettim, o etmedi demeden, sıkıntısında, sevincinde, kederinde, mutluluğunda, maddi manevi ihtiyacında, karınca kararınca sevdiklerinizin yanında olma zamanı.
Kısacası Dost olma zamanı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.