Çocukluk çağı ölümleri nedenlerini değerlendiren Uzman Doktor Ayhan Çeri,  bebeklik çağındaki ölümlerin toplam ölüm oranları arasında önemli bir yekun tuttuğunu belirtti.

Çocukluk çağı ölüm oranlarının yaş sıralamasına göre bir takım değişiklikleri göstermekte olduğunu ifade eden Doktor Çeri, “Örneğin ilk bir aydaki ölümler daha çok doğuştan bir takım yapısal bozukluklar olmasıyla ilintiliyken, daha sonra birinci aydan sonra özellikle enfeksiyon ve beslenmeye ilişkin eksikliklerden ortaya çıkan komtikasyonlara bağlı ölümler ön plana çıkmaktadır. Özellikle bebeklik dönemindeki ölümlerin önemli bir nedeni de aşılarla önlenebilen hastalıklara karşı yeterince bağışıklık sisteminin oluşturulmaması ve aşıların eksik olarak tamamlanması da önemli bir etken.” dedi.

“Toplam çocuk ölümlerinde kazalar ilk beş ölüm sebebi arasında yol açmakta”

Çocuk ölümlerinde enfeksiyon kaynaklı ölümlerin azaldığı, aksine kazalardan kaynaklı ölümlerin artış gösterdiğini belirten Çeri, “Toplam çocuk ölümlerini göz önüne aldığımızda kazalar ilk beş ölümü sebebi arasında yol açmakta. Bunlar daha çok 1-15 yaş arasında görülmekte. 1-5 yaş arasındaki kazalara bağlı ölümler daha çok ev ortamında gerçekleşmekte. Bu dönemde çocuklar daha çok evde kaldıkları için. Bu dönemde karşılaşılan kazalara bağlı ölümler arasında en sık gördüğümüz yüksekten düşmeler, zehirlenmeler ve yanık gibi etkenler sayabiliriz. Çocuklar hareketlenmeye başlayıp daha çok arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başladıkları zaman da çeşitli, araç kazaları, düşme-çarpma gibi ölümler önemli bir yekün tutmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“Enfeksiyon sıklığını azaltma adına aşılama birinci önceliğimiz”

Çocukluk çağı ölüm nedenleri arasında enfeksiyonların da ciddi anlamda bir yük oluşturduğunu anlatan Çeri, “Enfeksiyon sıklığını azaltma adına aşılama birinci önceliğimiz. Onun yanı sıra en az aşılanma kadar önemli olan temiz sular ile el hijyeni. Özellikle bir süre sonra okulların açıldığını düşünürsek. Özellikle çocuklarımız enfeksiyonlara karşı aşılarının düzenli olarak yapılmış olması ve ciddi anlamda hijyen alışkanlığının kazandırılmış olması önemlidir. Bu bağlamda özellikle tuvaletten sonra el yıkama alışkanlığının edinilmesi, günlük düzenli olarak diş fırçalanması, yedikleri sebze ve meyvelerin mutlaka yıkanmış olması önem arz etmektedir. Özellikle bulaşıcı üst solunum yolu enfeksiyonu taşıyan çocuklarımızın da o enfeksiyonun bulaşıcılık süreci doluncaya kadar diğer bilenlerden uzak durmasında fayda var.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin son yıllarda ciddi bir mülteci yükü ağırlığında bulunduğuna vurgu yapan Çeri, “Bu misafirlerimizden geldikleri ülkelerdeki hayat koşulları ve sağlık hizmetlerindeki ulaşımdaki sıkıntılar nedeniyle ciddi bir aşılama programı olmasını bekleyemeyiz. Dolayısıyla özellikle bu misafirlerimize bu tür aşılarla önlenebilen enfeksiyon hastalıklarının daha yaygın olarak görülmesi ve bunlardan da zaman zaman ülkemizdeki aşıları tam olmayan popülasyona bulaşma yoluyla bu hastalıkların geçmesi ve buna bağlı olarak hastalık ve ölümlerin ortaya çıkması beklenen bir şey.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

“Çocuklarımızın aşılarını düzenli olarak yapıldığından emin olmamız gerekiyor”

Son olarak ebeveynlere çeşitli uyarılarda bulunan Çeri, “Burada ailelerimizin yapması gereken öncelikle çocuklarımızın aşılarının düzenli olarak yapıldığından emin olmamız gerekiyor. İkincisi çocuklarımıza iyi beslenme alışkanlığı vermeliyiz. Ev kazalarında açıkta sıcak su bırakmamak, ilaçlar, deterjan gibi malzemeleri kapalı olarak çocukların ulaşamayacağı yere bırakmalıyız.” tavsiyelerinde bulundu. (M.Hüseyin Temel/Emrah Deniz - İLKHA)