EK ÖDEME YOKSA İŞ DE YOK
Toplu Sözleşme Masası, Kamu İşveren Heyeti adına bir sükutu hayal olarak tarihe geçti. Anlaşılan o ki Heyet Başkanı Sayın ÇELİK 1 Mayıs'ta Tandoğan Meydanında yüzüne haykırılan Ek Ödeme talebinin, her geçen gün aşağılanan eğitimciye sahip çıkıldığının som
Toplu Sözleşme Masası, Kamu İşveren Heyeti adına bir sükutu hayal olarak tarihe geçti. Anlaşılan o ki Heyet Başkanı Sayın ÇELİK 1 Mayıs’ta Tandoğan Meydanında yüzüne haykırılan Ek Ödeme talebinin, her geçen gün aşağılanan eğitimciye sahip çıkıldığının somut adımı olarak kabul göreceğini dikkate almadı. Maliyenin elindeki hesap makinesi ne hikmetse hep memurun alacağı zammın ekonomiye yüklediği rakamı hesap etti. Holdinglere ve KOBİ’lere sunulan teşviklerin, Millet vekillerine verilen zammın, ekonomiye yüklediği faturayı hesap etmedi.
Bu arada Sayın Milli Eğitim Bakanına küstürdüğü eğitim camiasının gönlünü fethetmek için tarihi bir fırsat doğmuştu. Ancak Sayın DİNÇER’in, kendisine sorulan bir soru önergesine verdiği cevapla , askere verilen gizli zammı örnek vererek öğretmene ek ödeme özelinde sahip çıkmak yerine, OECD çalımıyla cevap vermesi bu tarihi fırsatı elinin tersiyle itmesine neden olmuştur.
Maliye cenahının ” Yunanistan’a döneriz.” mealindeki hakikati perdeleme atraksiyonları da bizim için bir anlam ifade etmiyor. Zira sözü söyleyenin samimiyeti esastır. Sayın Bakanın kayınçosuna ödenen milyon TL’lik maaş, Müsteşar ve müşavirlere verilen asgari ücret tutarındaki zamlara bakarak bunun ne kadar etik bir yaklaşım olduğunu anlamak zor değil. Sayın Genel Başkanımız açıkça sordu: Eğer biz bir Afrika ülkesi isek, taleplerimizi gözden geçirelim; yok ekonomisi Avrupa’da birinci dünyada ikinci büyüyen bir ülke isek büyümeden bize düşen hak nerededir. Sorumuzun cevabını masada alamadık artık alanlarda aramaktan başka seçenek kalmadı.
Ek Ödeme, bilinmelidir ki öğretmenlerin isot tarlası olmaktan ziyade , Onur meselesidir. Sözün tamamını akil insanlara söylemeye gerek yok… Biz, “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” sözünün Kamu İşveren Heyeti nazarında karşılığının olmadığını, köleye bile reva görülmeyen bir zam dayatmasıyla çok iyi anladık. Bu da bize şunu açıkça gösteriyor ki eğitimcisini memnun edemeyen bir anlayışın belki “Fatih Projesi” olabilir, ancak Akşemsettin’e öncelik tanıyan liderleri olmaz, Akşemsettin’lerin kadrini kıymetini bilmeyen ülkelerin de geleceği olamaz.
Bize artık şu saatten sonra hiç kimse, “niye iş bırakıyorsunuz” sözünü söyleme hakkına sahip değildir. Çünkü biz silahını baştan çeken bir düşman tavrıyla, süreç bitmeden “iş bırakıyoruz” demedik. Kaldı ki ortaya koyduğumuz irade, bir iş bırakma eylemi değil, öğrencilik yıllarında eğitimin ve öğretmenin kıymetini iyice öğretemediklerimize -somut hataları üzerine- yeniden öğretmenin hakkının kutsallığını hatırlatmak ve yerinde eğitim vermek için okulları kısa süreliğine terk etmektir. Bu gerekçeyle tüm üyelerimizle yarın saat 11 00’de Ak Parti İl Başkanlığı önündeyiz.
Dersimizin adı: Toplu Sözleşme
Konu : ”Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.” ne demektir.
İdris ŞEKERCİ/Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.