‘Ekonomik krizlerin sebebi ekonomik ahlaksızlıklardır’
Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta konuşan Dünya Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Karadaği, dünyada ekonomik krizlerin yaşanmasının sebebinin ekonomik ahlaksızlıklar olduğunu söyleyerek İslam’daki zekât mefhumunun önemine değindi.
Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finans Konferansı’nda konuşan Dünya Alimer Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Karadaği, dünya Müslümanlarının toplam zekatının 400 milyar dolara yakın olduğunu söyleyerek, zekatların İslam ülkelerinde yatırım ve kalkınmaya kullanılması halinde yoksulluğun kalmayacağını belirtti.
Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa yurt içi ve yurt dışından çok sayıda akademisyen katıldı.
Konferansta konuşan Katar Üniversitesi’nde görevli ve Dünya Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Karadaği, insanın yaratılışında bir dengenin mevcut olduğunu bu yüzden ekonomide de bir dengenin olması gerektiğinin vurguladı.
“Ekonomik krizlerin sebebi ekonomik ahlaksızlıklardır”
İnsanın tek başına yaratılış dengesini tutturmasının mümkün olmadığını söyleyen Prof. Karadaği, “Son yıllarda İslam’ın ekonomiye yöneldiğini görüyoruz. Dünya ekonomisi gereği, dünyanın üçüncü bir ekonomik sisteme ihtiyacı vardır. Bu ekonomik ihtiyaç, ahlaki değerlere sahip bir ekonomi olmalıdır. Dünyada ekonomik krizlerin çıkmasının sebebi, ekonomilerin ahlaki olmamasındandır. Eğitim kurumlarımızın, bankalarımızın bu İslami ekonomiye yani ahlaki değerlere yönelmesi gerekir. İslam ekonomisinde mal mülkiyetine önem verilir ve mal sahibine bakılır. Oysa komünist ekonomilerde mal mülkiyetine bakılmıyor.” dedi.
“Mülkiyetle alakalı batının kullandığı bazı kanunlar İslam’dan alınan kanunlardır”
Karadaği, “İslam dinine baktığımızda evrensel bir okuma vardır. Dolayısıyla insana odaklanma vardır. İslam devletlerinde çiftçileri, üreticileri ve insanı koruyan bir sistem mevcuttur. Özellikle ürünleri ve çalışmaların verimliliğini nasıl arttırabiliriz, bunu da tartışmamız lazım. Mülkiyetle alakalı batının kullandığı bazı kanunlar İslam’dan alınan kanunlardır, bunları almamızda hiçbir sakınca yoktur. Çünkü özümüze dönmüş olacağız. Bu noktada mülkiyetle alakalı konulara iyice odaklanılmasını istiyorum. Toplumun orta düzey gelir düzeyine getirilmesine ağırlık vermeliyiz ki yoksulluk azalsın. Peygamberimize (sav) baktığımızda Medine’ye gittiğinde yaptığı ilk işlerden birisi de Müslümanlara ait bir tarımsal endüstri pazarı kuruyor. Yani fakir ile zengin arasında bir denge kurulması lazım. Üretim ve tüketim arasında bir denge kurulması lazımdır. Bu demek değildir ki tüketim olmayacak. Tüketim tabi ki de olacak ama israftan kaçınılması lazım.” diye konuştu.
“Faiz sadece kişiye değil, topluma da zarar verir”
Faizin kişisel bir zarar olarak algılanmaması gerektiğini söyleyen Prof. Ali Karadaği, faizin toplumsal zararlarının da olduğuna dikkat çekti. Faizin, yoksulluğun artmasına neden olduğu için haram kılındığını söyleyen Karadaği, “Faiz karşı tarafı tamamen mağdur ediyor. Bakınız faizin yayılması sadece 100 yılı geçti ama dünya ekonomisini alt üst etti. Yapılan araştırmalara göre dünya gelirinin yüzde 50’si sadece 20 şirketin elindedir. Faizin haram kılınmasının diğer bir sebebi de faizde fırsatçılık vardır. Karşı tarafı tamamen sömürme vardır. Türkiye faizle ilgili düzenleme yapsın. Biz İslami bankalar veya katılım bankaları bunun hukuki düzenlemelerini yapmalıyız. Yani hukuki alt yapısını iyi düzeltmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Karadaği son olarak, “Dünya Müslümanlarının zekâtı toplam 300-400 milyar doları buluyor. Eğer bu zekât İslam ülkelerinde yatırım ve kalkınmaya kullanılsa fakir kalmayacak. Bu anlamda zekâtı küçümsememek gerekir. Bu anlamda İslam devlet, birey ve pazar arasında bir denge kurulmasına imkân sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.