Elâzığ'da yıkılmayan ağır hasarlı binalar ahlaksızlık, alkol ve uyuşturucu yuvasına döndü
24 Ocak'taki 6,8'lik Elâzığ depremi sonrası halen yıkılmayan ağır ve orta hasarlı binalar mahalle sakinlerinin korkulu rüyası olurken, ahlaksızlıkların yuvası haline geldi.
Elâzığ depremi sonrası yapılan çalışmalarda hasar gören binalar tespit edilerek yıkım kararı alınmasına rağmen, Kültür Mahallesi'nde herhangi bir yıkım çalışmasına henüz başlanmaması, hasarlı binaların ahlaksızlıkların yuvası haline gelmesine yol açtı.
Deprem sonrası mahallelinin sorun ve sıkıntılarını gidermek için mesai harcayan Kültür Mahallesi Muhtarı Murat Biter, yıkılmayan ağır hasarlı binaların ahlaksızlığın yayılmasına yol açtığını belirterek bir an evvel yetkililerin bu duruma müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
"Ağır hasarlı binalar fuhuş ve uyuşturucu yuvası haline gelmiş"
Biter, "Kültür Mahallesi olarak depremden sonra çok sıkıntı çektik. Ağır hasarlı binalarımız oldu. 32 tane ağır hasarlı, 12 tane metruk, 60'ın üzerinde de orta hasarlı binamız var. Depremin üzerinden 6-7 ay geçmesine rağmen henüz bir yıkım gerçekleşmedi. Şu an ağır hasarlı binalarımız fuhuş yerleri olmuş durumda. Binalarımız esrarkeşlerin ve tinercilerin yerleri haline gelmiş durumda. Vatandaşlarımız akşam ve geceleri buralardan geçmeye korkar hale geldiler. Yetkililere defalarca söylememize rağmen kimse dikkate almadı. Ne yapacağımızı şaşırdık! Bir an önce bunun çözülmesini istiyoruz. Vatandaşlar gece saatlerinde bile 'Binalar neden yıkılmıyor?' diye bizi arıyorlar. Defalarca söylememize rağmen kimse dikkate almadı, nereye kadar sürecek bu?" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
"Kültür Mahallesi'nde çok üzücü bir tablo var ve ben muhtar olarak çok üzülüyorum"
Ağır hasar almış fakat ihmalkarlıktan yıkılmayan binaların içerisinde yaşanan ahlaksızlıkların önüne geçemediklerinden yakınan Biter, "Çocuklar binaların içerisinde oyun oynuyor. Yarın bu çocukların bir tanesine bir şey olsa hesabını kim verecek? Yazık günah değil mi? Kültür Mahallesi'nde çok üzücü bir tablo var ve ben muhtar olarak çok üzülüyorum." diye konuştu.
Mahallelerinde fuhuş olaylarının hasarlı binalar nedeniyle arttığını, alkol kullanan serserilerin çoğaldığını anlatan Biter, olaya müdahale için çağırdıkları emniyet birimlerinin de yaşanan rezaletlere müdahalede yetersiz kaldığını söyledi.
Metruk binalarda yapılan ahlaksızlıkların yanı sıra alkol, tiner ve çakmak gazı kullananlar karşısında ne yapacaklarını bilemedikleri için çaresiz kaldıklarını ifade eden Biter, "Defalarca yetkililere iletmemize rağmen kimse bizi dikkate almadı. Yetkililere sesleniyorum, 'yeter artık!' muhtarlar olarak dayanacak gücümüz kalmadı." şeklinde konuştu.
Yıkım çalışmaları için mahallelerin ikiye bölündüğünü belirten Biter, kendi mahallesinin yıkım çalışmasıyla ilgilenen belediyenin yıkım çalışmasını sürekli ertelediğini vurguladı.
Konuşmasına devamla Biter, "Şu an mahalleleri ikiye bölmüşler. Bir tarafı belediye, diğer tarafı İl Özel İdaresi yıkacak. İl Özel İdaresi yıkıma başlamış ama belediye henüz başlamamış. Güya ihale yapılmış, ama bu ihale neden bitmiyor? Her gittiğimizde, 'Söz haftaya yıkılacak.' diyorlar. Bir hafta daha bekliyoruz ama değişen bir şey olmuyor." diyerek yıkımlarda yaşanan ihmallere işaret etti.
"Depremde ağır hasar almış ve terk edilmiş evler; fuhuş, uyuşturucu ve alkol yuvasına dönmüş"
Kültür Mahallesi sakinlerinden olan ve 14 yıldır mahallede esnaflık yapan Ahmet Özmen, mahallelerindeki en büyük sorunun; giderek artan fuhuş, uyuşturucu ve alkol sorunu olduğunu belirtti.
Özmen, "Kültür Mahallesi sakinleri olarak 24 Ocak 2020'de bir deprem yaşadık. Allah daha beterinden saklasın. Yalnız depremden sonra yıkılması gereken evler yıkılmadı ve yıkılan evlerin de enkazı kaldırılmadı. Kültür Mahallesi sakinleri olarak bu enkazın 7 aydan beri kaldırılmadığını ve vatandaşlar olarak bundan rahatsız olduğumuzu belirtmek isterim. Mahalle muhtarımız gecesini gündüzüne katarak çalışıyor ama yetkililer sesimizi duymuyor. Sokak lambalarımız bile yanmıyor. Depremde zarar görmüş, ağır hasar almış ve terk edilmiş evler; fuhuş, uyuşturucu, alkol yuvasına dönmüş. Mahalle sakinlerimiz aileleriyle birlikte sokaktan geçmeye korkar hale geldiler. Devlet yetkililerinden Kültür Mahallesi'nin ihtiyaçlarının gidermelerini istiyorum." dedi.
"Mahalle sakinleri olarak bu durumdan çok rahatsızız"
Yapılacak olan binaların yıkım çalışmalarının gelecek neslin ahlaki değerleri için de büyük önem arz ettiğini belirten Özmen, binaların yıkılıp bir an önce bu ahlaksızlıkların önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Özmen, "Ben, Elâzığ idarecilerinden ağır hasar görmüş, yıkılmaya terk edilmiş ve içi boşaltılmış evlerin mahalle gençlerimizin ve Elazığlı gençlerimizin ahlaki değerlerinin bozulmaması için, çocuklarımızın kötü alışkanlıklardan uzaklaşması için; boşaltılmışsa, ağır hasarlıysa oraların bir an önce dizayn edilmesi lazım. O binaların yıkılması lazım. Onlara bu fırsatı vermemeliyiz. Böylece ne çocuklarımız kötü alışkanlıklar edinecek ne gençlerimiz oralarda uyuşturucu kullanacak ne de herhangi bir yıkım tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Mahalle gençlerimiz pırıl pırıl ve tertemiz ama uyuşturucu işin içine girdiği zaman, 'Kültür Mahallesi'ndeki uyuşturucu hiçbir yerde yok' denildiği zaman biz mahalle sakinleri olarak çok rahatsız oluyoruz. Gençlerimizi suçlamıyorum sadece 'Gençlerimizi nasıl kurtarabiliriz?' onun gayreti ve çabası içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.
"Yıkılmayan binalarda bally çekiliyor, fuhuş yapılıyor ve çocuklarımıza kötü örnek oluyorlar"
Mahalle sakinlerinden Faruk Kımızıgül, yıkılan bina enkazının henüz kaldırılmadığını söyledi.
Kırmızıgül, "24 Ocak'ta deprem oldu, bu depremden dolayı yıkılan binanın enkazı halen duruyor. Enkazın tozu evlerimizin içine kadar geliyor. Kapı penceremizi açamıyoruz. Ben yetkilerden rica ediyorum, gelsinler görsünler. Muhtarımız ilgilendiği halde buranın enkazı kalkmadı. Yıkılmayan binalarda bally çekiliyor, fuhuş yapılıyor ve çocuklarımıza kötü örnek oluyorlar. Yetkililerden rica ediyorum, lütfen buraya gelip bu sorunlara çözüm bulsunlar." dedi.
"Oyun alanımız kalmadı herkes kızıyor bize bizlerde bıktık artık"
Depremden hemen sonra yıkılan ama 7 aydır enkazı kaldırılmayan binanın çevresinde oyun oynayan Elif Zehra Toprak, oyun alanlarının olmadığını ve ağır hasarlı binaların kendilerini çok korkuttuğunu ve bu durumdan rahatsız olduklarını dile getirdi.
Toprak, "Bu alandan şikâyetçiyim. Oyun oynadığımız zaman toz üzerimize geliyor ve buradaki dairelerin balkonları toz içinde kalıyor. Oyun alanımız kalmadı. Herkes de bize kızıyor. Bizler de bıktık artık. Çocuklar enkazın üzerine çıkıyor. Oyun alanımız yok ve bu pisliği çekemiyoruz artık. Bir de yıkılmamış binaların yıkılmasını ve düzeltilmesini istiyorum. Oralarda içki içiyorlar, alkol içiyorlar ve insanlar rahatsız oluyor. Alkol kullananlar kavga çıkarıyor. Korkuyoruz, tedirgin oluyoruz burada. Şu binanın altında bir kişi kalsa… insan korkuyor yani." dedi.
Kültür Mahallesi'nde yaşlısından gencine tüm mahalle sakinleri, yaşanan korkunç tabloya karşı yetkililere seslenerek bu olumsuzlukların biran evvel sonlandırılmasını istiyor.
İLKHA'ya konuşan Kültür Mahallesinin minikleri Berat Urca, Şevval Kardelen Özer ve Ensar Toprak hep bir ağızdan bu ahlaksızlıkların ve sorunların giderilmesini istediler.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.