Elimizden Kur'an alınarak İncil tutuşturuldu
Uluslararası 23. Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi'nde konuşan Filipin İslami Özgürlükler Partisi Başkanı Dr. Elhaj Mourad Ebraım, Emperyalistler tarafından Müslümanların ellerinden Kur'an-ı Kerim'in alınarak ellerine İncil tutuşturulduğunu ifade etti
İSTANBUL - Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından "Küresel Tehditler ve İslam Dünyası" temasıyla düzenlenen Uluslararası 23. Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nde konuşan Filipin İslami Özgürlükler Partisi Başkanı Dr. Elhaj Mourad Ebraım, Filipin hükümetinin Hristiyan milislerle beraber Müslümanlara karşı büyük zulüm ve katliamlara imza attığını ifade etti.
Tarihimize dönmeliyiz ve dersler çıkarmalıyız
İslam âlemi olarak tarihte iz bırakan ünlü bilim adamları olduğunu ifade eden Filipin İslami Özgürlükler Partisi Başkanı Dr. Elhaj Mourad Ebraım, “Bizler bütün bilimlerdeki gelişmelerin İslam âlimleri tarafından geliştirildiği dönemleri gördük. Bu başarıları günümüzde elde edemiyoruz. Bizler şu an bu mirasımızı yeniden ele almamamızın vaktidir. Tekrar o mutlu ve başarılı günleri yaşamak amacımız olmalıdır. İstanbul tüm İslam’ın liderliğini yapmıştır. Ve halifelikle Müslümanlara yüzyıllarca yol göstermiştir. Bizler yine İstanbul’un bu şanlı liderliğine tekrardan döneceğine inanıyoruz. Bizle bu yüzden yüzümüzü tarihe dönemliyiz. Ve tarihimizden dersler çıkarmalıyız. Nerelerde yanlışlar yaptığımızı çıkarmalıyız. Zafere giden yollar taşlı yollardan geçecektir.” dedi.
İslam dünyası derin sessizliğe bürünmüştür
Emperyalist güçler elinde sıkıntılar çektiklerini ifade eden Ebraım, “İslam dünyası da bu noktada sesini kaybetmiş ve sessizliğe bürünmüştür. Son halifelik de yıkıldıktan sonra da İslam dünyası üzerine oynanan oyunlar da değişmiştir. Politik oyunlar geliştirdiler. Ama hiçbir Müslüman ümmet umutsuz olmamalıdır.” diye konuştu.
Müslümanların elinden Kur’an alındı ve İncil tutuşturuldu
Bangsomoro Müslümanlarından ve mücadelelerinde söz eden Ebraım, “Bangsomoro İslam düşmanları tarafından işgal edildi ve Filipin’e bağlanmıştır. Müslümanların ellerinden Kur’an alınmış ve İncil tutuşturulmuştur. 1998 yılında Paris sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşme 300 milyon dolarlık Bagsomoro’nun da dâhil olduğu bölgeyi Amerika yönetimine bırakıyordu. İşgal edemediler ama kâğıt üzerinde Amerika’ya bırakılıyordu. Atalarımızı kendi dillerinden ve dinlerinden döndürmek amaçladılar. Bunu da şekerli silah adı verilen yumuşak yöntemlerle yapmaya çalıştılar. Bunun sonucunda da Amerika’nın çıkarları doğrultusunda antlaşmalar imzalandı. Ve Bagsomooro’yu Filipin’e dâhil ettiler. Bangsomoro halkı her türlü ayrımcılığa tabi tutuldu. Ve her zaman ikinci sınıf vatandaş olarak görüldü. Bu aslında Filipinler hükümetinin kurulmasından sonra başladı. Çoğunluğu Müslüman olan Güney Filipin bölgesi için uygulandı. Filipin hükümeti sistematik bir şekilde bir yerleşim programı uygulamaya başladı. Bazı bölgelerden aldığı Hristiyanları Müslümanların yaşadığı bölgelere yerleştirdi. Bu göç dalgası ile Filipinlerin güneyindeki Müslüman halkı yok etmeyi amaçladılar. Bu sistematik göçten önce tüm güney Filipin’in büyük çoğunluğu Müslümanların elindeydi. Ama bu göçten sonra nüfus dengesi tersine çevrildi. Kendi evimizde çok küçük bir gurubu temsil ediyor hale geldik” diye ifade etti.
Son 40 yıl içinde 100 bin Müslüman şehit edildi
Tüm yaşanan zulümler yetmezmiş gibi Filipin Hükümeti’nin Hrıstiyan milislerle beraber Bagnsomoro’ya karşı büyük katliamlar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Ebraım, “Daha sonra da Bangsomoro’ya karşı büyük katliamlar gerçekleştirildi. İlk yıllarda binlerce Müslüman katledildi. Yaklaşık on bin ile on beş bin Müslüman Filipin hükümeti ve milisler tarafından katledildi. Buna karşı da Bagsomoro halkının hiçbir seçeneği yoktu. Bizler de yaşanan bu katliamlara karşı hayatta kalmak için bir grup kurduk. Filipin hükümetine ve Hristiyan milislere karşı bir grup kurduk. Filipin hükümeti daha sonra bir barış sözleşmesi imzaladı. Bu da Bangsomoro Müslümanları için bir bağımsızlık demekti. Bangsomoro tek yumruk oldu ve bu organizasyonu korudu. Kendi askeri kuruluşlarımızı kurduk. Milis kuvvetlerine karşı savaştık. Son 40 yıl içinde 100 bin Müslüman şehit edildi. Çoğu halkımız katledildi. Evlerimiz yakıldı. İşyerlerimiz harap edildi. 40 yıldan bu yana kendi evimizde kendi anavatanımızda savaş halindeyiz” dedi.(Erkan Yavuz-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.