Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Hayırda Buluşanlar Öğrenci Topluluğu tarafından “Nasıl Bir Gençlik” temalı bir konferans düzenlendi.

MŞÜ Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen konferansa Gazeteci Abdurrahman Dilipak konuşmacı olarak katıldı. Dilipak, en büyük kariyerin aile olduğunu vurguladı.

Müslümanların asıl görevlerinin cehenneme koşan insanları kurtarmak olduğunu belirten Dilipak, “Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana zalimlere karşı olacağız. Zalim, babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa bir kavme olan düşmanlığımız bizi haksızlığa ve adaletsizliğe sevk etmeyecek. İşte böyle bir gençliğin yetişmesini istiyoruz. Daha iyi bir dünya için başımızdakilerin değişmesi değil gençliğin değişmesi lazım. Yoksa babanız Peygamber olsa gelse sizi kurtaramaz. Kurtuluş idarenizin kurtarıcı gücünde değildir. Her topluluk olduğu gibi yönetilir. Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. Eğer iyi yöneticiler, iyi sistemler topluluklarını kurtarmış olsalardı Hz. Ali ümmeti kurtarırdı. Hz. Lut kavmini kurtarırdı. Bizim asıl görevimiz cehenneme doğru koşan insanları kurtarmaktır. Biz bunu yaparken yeryüzündeki bütün Müslümanlarla müttehit olacağız. Aynı Allah’a ve Resule iman edenler tek bir millet, tek bir ümmet ve tek bir cemaattir.” ifadelerini kullandı.

Batılıların kariyer yapmak için geç evlendiklerini ama aslında en büyük kariyerin aile olduğunu ifade eden Dilipak, “Batıda intihardan ölenlerin sayısı doğuda savaşta ölenlerin sayısından daha fazladır. Batıda aşırı yemekten, obeziteden ve buna benzer hastalıklardan ölenlerin sayısı Afrika’da açlıktan ölenlerin sayısından daha fazladır. Avrupa’daki 5 kişilik bir aileden en az bir kişi alkoliktir ya da uyuşturucu kullanıyordur. Evlenmiyorlar, beraber yaşıyorlar. Aileyi kaybettiler. Kariyer yapmak için çok geç evleniyorlar. En büyük kariyer ailedir. Aile olmaya engel olan hiçbir şey bizim için meşru değildir.” şeklinde konuştu.

Konferans MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın Dilipak’a hediye takdiminden sonra son buldu. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)