Darmstadt'ta 2007 yılından bu yana cami hizmetleri, sosyal faaliyetler ve eğitim alanında çalışmalar yürüten Hayat Derneği'nin ev sahipliğinde yapılan UETD istişare toplantısı yapıldı.

İbrahim Tekin'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, kısa bir selamlama konuşması yapan Hayat Derneği Başkanı Mesut Öncül, derneklerinin yaptığı hizmetlerle ilgili bilgi vererek, “Derneğimizde etüt dersleri, dil kursları ve kişisel gelişim kursları vermekteyiz. Hafta sonları din dersini Almanca olarak öğrencilerimize vermekteyiz. Bu belki de Almanya'da bir ilktir. Mevcut öğrenci sayımız 128 adettir. Aynı zamanda çeşitli dallarda Üniversitede okuyan, Darmstadt'ta yetişmiş talebelerimiz var.” dedi.

Frankfurt Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Ramazan Dağlı yaptığı konuşmada, toplantı başında okunan ayetlerin Fetih'ten bahsettiğine dikkat çekerek, Cennet'e talip olanların fethi gerçekleştirmesi gerektiğini, ancak herkesin fethe kendi nefsinden başlaması gerektiğini ifade etti.

Dağlı'dan sonra söz alan UETD Genel Başkanı Zafer Sarıkaya ise, UETD'nin kuruluş amacı ve yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

Kendilerinden önce Almanya'daki Müslüman Türkiye toplumuna hizmet eden kuruluşları hayırla yad eden Sarıkaya, “Bu müesseseleri inşa eden insanlara karşı, özellikle birinci nesle karşı vefamızı asla ihmal etmeyeceğiz. Bana 'UETD'yi bir kelimeyle izah eder misiniz'  dedikleri zaman, 'UETD bir vefa hareketidir' diyorum. Çünkü geçmişine saygısı olmayan, atasına saygısı olmayan, emin olun Allah'a karşı da saygısı olmaz, geleceğe karşı da saygısı olmaz. Biz bir vefa hareketi olmak zorundayız. Her şeyden önce, siyaseti bir kenara bırakarak, öncelikle güzel ahlakla ahlaklanmak durumundayız. Topluma rehberlik eden insanlar, kendi iç dünyalarını inşa edememişler ise, toplumun dünyasını inşa edemezler.” değerlendirmesinde bulundu.

“En önemli olgumuz inancımızdır”

Avrupa’da yaşayan Türkiyelilerin gelecek nesiller konusunda sorumluluğunu hatırlatan Sarıkaya, “Şuanda benim tek derdim acaba evladımın imanını kurtarabilir miyim? Dolayısıyla UETD kurulurken, Avrupa'da yaşayan toplumumuzun kimliğini korumak üzerine kuruldu. Varlığını, benliğini, örfünü ve her şeyden önemlisi dinini kaybetmeden bu toplum içerisinde var olmak gerekiyor.  Varlığımızın en önemli olgusu inancımızdır. Eğer inancımızı kaybedersek emin olun her şeyimizi kaybederiz. İnancımızla olan iletişimimizi sağlayan ise dilimizdir. Eğer Türkçeyi unutursak, emin olun Türkiye ile olan bağımız azalacaktır. Türkiye ile bağımız azaldığı zaman, bunun adı entegrasyondan farklı bir noktaya gidecektir ve bunun asla kabul edilir bir tarafı olamaz. UETD olarak, öncelikli hedefimiz kimliğimizi korumak, kimliğimiz en önemli taşıyanı olarak inancımızı ve bu inancımızla olan iletişimimizi sağlayan dilimizi korumaktır” dedi.

Konuşmasında Almanya ve Avrupa'da yükselen ırkçılık tehlikesine de dikkat çeken Sarıkaya, UETD'nin bu tehlikeyi siyaset kurumuna taşımakla da mükellef olduğunu sözlerine ekledi.

Toplantı yapılan dua ve verilen ikramlarla sona erdi.

İLKHA