“Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini iyi bil: Ölümden önce hayatın, meşguliyetten önce boş zamanın, yokluktan önce varlığın, ihtiyarlıktan önce gençliğin ve hastalıktan önce sağlığın.”  Hz. Muhammed (sav)

Yüce Rabbimizin insanoğluna verdiği nimetler arasında yer alan önemli hususiyetlerden biri de zamandır. Yeryüzündeki birçok nimetin alternatifi veya yitirilmişse telafisi varken, geçen hiçbir anın, salisenin bile geri getirilmesi asla mümkün değildir. Hatta bunun önemine binaen Kur'an-ı Kerim'de bazı süreler; Asr, Duha, Leyl  gibi zaman ifadelerine yeminle başlar.

“Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya devam et.”(inşirah 7)

Zaman öyle bir süreçtir ki, su gibi akıp gider ve insan ancak, sonuna geldiğinde değerini anlar. Zamanı, bize verilen bu güzel nimeti bize bunu verenin hatırına onun razı olacağı biçimde değerlendirmek bizlerin elindedir. Bu nedenle zaman insanın hayattaki en büyük sermayesidir. İnsan hayatta yaptıklarıyla hatırlanır. Yaşarken zamanı ne kadar iyi kullanmışsak, o kadar birikim yapmış tecrübe edinmişiz demektir. Bir Hasan el Benna, bir Seyyid Kutup gibi işimiz, yapacaklarımız vaktimizden çok olmalıdır…

O zaman gelin zamanımızı iyi kullanma noktasında bir düzenimizi oturtalım. Çünkü hayatımızda bir düzen var ise zamanımızı verimli kullanıyoruz demektir. Buna göre,

Sabah belli bir kalkış saatimiz olmalı, sonrasında gün boyu ne yapacağımızı kararlaştırıp not etmeliyiz.

Program akışımızda Kur'an okumak, kitap okumak, belli bir miktar Allah'ı zikretmek, namazlarımızı zamanında kılmak, tesbihatlarımızı aksatmamak, bir-iki kişi bile olsa akrabalarımızdan arayıp sıla-i rahim yapmak, Allah'ın dinine hizmete kendini adamışların bize sundukları programlardan istifade etmek, varsa etkinliklerine iştirak etmek, davaya hizmet programlarında üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek, dava kardeşlerimizi ziyaret etmek…

Ve daha günün akışı içinde olması muhtemel diğer programlar…

Bir diğer önemli husus, özellikle ablalarım ve bacılarımın tabi ki evlerinin düzeni, temizliği de çok önemlidir. Tabi ki ablaların beyleri veya ailenin diğer fertleri eve gelince dağınık, havasız bir evle karşılaşmamalılar. Güzel Peygamberimizin bize miras bıraktığı İslam dini de hamd olsun her şeyde vasat olmayı bize öğütler. Ancak evin temizliği, düzeni sağlansın diye günümüzün büyük bir bölümünü evdeki eşyanın bakımına, temizliğine ayırarak ifrata kaçmamalıyız. Mesele zamanın en verimli olacak şekilde kullanılması olunca burayı atlamamak gerekiyor.

Zamanın verimli kullanılması anlamında, muhakkak ilmi anlamda ulaşmak istediğimiz bir hedefimiz olmalı. Günümüz gerekliliklerine göre araştırma konularımız olmalı, farklı kaynaklardan bilgi edinmeye çalışmalıyız. Neticede de bu birikimlerimizi farklı alanlarda sunmaya hazır hale gelebilmeliyiz.

Güzel Rabbim, bizi rızası doğrultusunda vaktini en iyi kullananlardan eylesin.