Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak ve bir dizi temaslarda bulunmak için gideceği ABD’ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda açıklamalarda bulunarak gazetecilerin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in bu yılki görüşmelerinin "Yoksulluğun Giderilmesi, Kaliteli Eğitim, İklim Eylemi ve Kapsayıcılık için Çok Taraflı Gayretlerin Canlandırılması" temasıyla yapılacağını, gündemde iklim, sürdürülebilir kalkınma ve sağlık konularının ağırlıklı yer tutacağını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından düzenlenen "İklim Eylemi Zirvesi ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Zirvesi Liderler Diyaloğuna" iştirak edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Kenya ve BM-Habitat ile eş başkanlığını yaptığı "Altyapı, Şehirler ve Yerel İklim Eylemi" çalışma grubunun geliştirdiği projelerini tanıtacaklarını söyledi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin yanı sıra dünya liderleriyle ikili görüşmeleri olacağını, Türkiye-Malezya-Pakistan Üçlü Zirvesi’ni tertipleyeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Başbakanı İmran Khan ile de "Nefret Söylemiyle Mücadele" konulu üst düzeyli bir etkinliğe ev sahipliği yapacaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitap edeceğini ve hitabında Birleşmiş Milletler’in gündeminde yer alan uluslararası barış ve güvenliğe ilişkin temel meselelere dair görüşlerimizi dile getireceğini vurguladı.

Hitabında Türkiye’nin çok taraflılığa olan güçlü desteğini vurgulayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 Eylül-2021 Eylül dönemini kapsayacak olan Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurul Başkanlığı görevine de Büyükelçi Volkan Bozkır’ı aday göstereceklerini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tecrübeli bir diplomat ve siyasetçi olan Sayın Bozkır’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurul Başkanlığı görevini layıkıyla yürüteceğine inanıyorum." ifadesini kullandı.

New York’ta bulunduğu süre zarfında ABD’deki Türk-Amerikan, soydaş ve Müslüman toplumu temsilcileri ve New York civarında yaşayan Musevi vatandaşla bir araya geleceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, fotoğraf sanatçısı merhum Ara Güler’in fotoğraflarının sergilendiği "Dünya Başkentlerinde Ara Güler Sergisi" başlıklı serginin de Kyoto, Londra ve Paris’in ardından New Yorkluların beğenisine sunacakları bilgisini paylaştı.

ABD temasları kapsamında Türk ve Amerikan iş dünyasının temsilcileriyle ikili ve toplu olarak görüşmeler yapacağını, Türk-Amerikan İş Konseyi tarafından düzenlenecek 10. Türkiye Yatırım Konferansı’nı gerçekleştireceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ziyaretimizin, ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni ediyorum." dedi.

"ABD ile karşı karşıya gelmek gibi bir arzumuz yok"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri’ne mühimmat vermeye devam ettiğinin hatırlatılarak Fırat’ın doğusuna harekâta ilişkin hazırlıkların sorulması üzerine, Türkiye’nin Suriye sınırında Fırat’ın doğusuna yönelik harekât için bütün hazırlıklarını tamamlamış vaziyette olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO'da beraberiz, uzun yıllar bu stratejik ortaklığımızı her halükarda devam ettirmişiz. Biz şu anda da aynı noktadayız. ABD ile karşı karşıya gelmek gibi bir arzumuz yok. Ancak ABD'nin de davetli olmadığı bir yerde şu anda terör örgütlerine vermiş olduğu desteği bizim de görmemezlikten gelme gibi bir lüksümüz olamaz." dedi.

SDG içinde yer alan YPG-PYD’nin PKK’nın yan kolları konumundaki terör örgütleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin bu örgütlere verdiği desteğin de apaçık ortada olduğuna dikkati çekti. 

"El Bab’da 3 bin kadar DEAŞ’lıyı derdest ettik"

ABD’nin DEAŞ ile mücadele ettikleri gerekçesiyle terör örgütlerine mühimmat verdiği bahanesini kullandığını ancak Türkiye’nin parasıyla dahi o mühimmatları ABD’den alamadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz El Bab’da 3 bin kadar DEAŞ’lıyı derdest ettik ve bizimle ilgili ne yazık ki yalan propagandalarla DEAŞ’a karşı tavrımızın olmadığı hep söylendi. Halbuki biz mücadelemizi onlarla açık, net yaptık. Şu anda bölgede zaten DEAŞ’da âdeta yok noktasına gelmiş durumda. Şimdi ise bir uydurma örgüt çıkarıldı, açılımı Suriye Demokratik Güçleri-SDG aslında bu bir aldatmaca, bir kılıf. Bunun da PYD’den ve YPG’den hiçbir farkı yok, buna çadır terör örgüde de diyebiliriz. Onları gölgeleyen, örten bir başka terör örgütü. Onunla bunu yapıyorlar. Hepsi de iç içe."

Ziyareti kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinde konuyu görüşeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi taciz eden, bölgeye sıkıntı veren terör örgütlerinden Fırat’ın doğusunu temizlemek kararlı olduklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine de ABD’den Patriot savunma sistemlerini almanın hâlâ gündemlerinde olduğunu, ABD Başkanı Trump ile son gerçekleştirdikleri görüşmede "Patriot noktasında da şartlar itibariye, özellikle ortak üretim, kredi bunlar oluyorsa olacaksa biz sizden de bunları alabiliriz." dediğini hatırlattı.

"Bunları hallederken F-35’leri bir kenara koymamız mümkün değil" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin F-35’ler için 1 milyar 350 milyon dolar ön ödeme yaptığını ve bu projede Türkiye’nin müşteri değiş, üretici olduğunun altını çizdi.

"BM Genel Kurulu’nda yer alan 196 ülkenin sadece beş ülkenin cevabını beklemesi doğru değil"

Bir gazeteci tarafından önceki yıllarda BM Genel Kurulu’nda "Dünya beşten büyük" ifadesini kullandığının anımsatılarak bu yılki tavrının ne olacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya beşten büyük, o bizim artık vazgeçilemez, âdeta ön koşulumuzdur. Sadece Türkiye’nin değil, tüm insanlığın, BM Genel Kurul üyelerinin ön koşulu olmalıdır." dedi.

BM Genel Kurulu’nda yer alan 196 ülkenin sadece beş ülkenin dudaklarından çıkacak cevabı beklemesinin doğru olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birçok sorun çözülebiliyor mu? Suriye çözülebiliyor mu, Filistin çözülebiliyor mu, Kudüs çözülebiliyor mu, Arakan çözülebiliyor mu, Keşmir çözülebiliyor mu? Birleşmiş Milletler, bir İsrail meselesini çözemiyor." ifadelerini kullandı.       

İşgal rejimi israilin 1948’den beri Birleşmiş Milletler’in kararlarını kabul etmediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun cevabını versinler bize. 1948’deki israil, toprakları olarak söylüyorum, aynı israil midir? O zamanki israil şu andaki Filistin’dir, şu andaki Filistin de maalesef her an burayı bile kaybetme durumuyla karşı karşıyadır. Şimdi de biliyorsunuz malum seçimde de kaybetmiş olan zat, ne yaptı? Batı Şeria ile ilgili uyduruk bir kampanya yürüttü bu kampanyanın bedeli ortaya çıktı." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, Rusya ve İran ile Ankara’da gerçekleştirilen zirvede İdlib konusunda ateşkese dayalı bir açıklama yaptıklarını hatırlatarak, Çin’in de bu açıklamaya aykırı bir tutum içerisinde olacağına ihtimal vermediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Suriye’deki koalisyon güçlerinden de farklı bir tutum beklemediğini kaydetti.

"Arifiye’deki tank ve palet fabrikası satılmadı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arifiye’deki tank ve palet fabrikasının kiralanmasına ilişkin bir soruya da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu fabrikanın satıldığını söyleyerek yalan beyanda bulunduğunu ifade etti. Soruyu yönelten gazetecinin bağlı bulunduğu yayın kuruluşunun da "yalan medya" olmaktan kurtulması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arifiye’deki tank ve palet fabrikasının satılmadığını, 25 yıl süreyle işletmesinin kiraya verildiğini, hiçbir işçi ve memurun da işinden çıkartılmadığını vurguladı.

"Elektronik sigaranın Türkiye’ye girişi konusunda yoğun bir mücadele verilecek"

Sigara yasağına dair bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, sigara yasağından geri adım atılmayacağını, kapsamının genişletilebileceğini, bu doğrultuda İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının çalışma yaptıkları bilgisini verdi.

Elektronik sigara ve nargilenin de sigara kadar hatta daha fazla insan sağlığına tehdit oluşturduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, elektronik sigaranın Türkiye’ye girişi konusunda yoğun bir mücadele verileceğini, ciddi vergiler konularak bu sorunun çözüme kavuşturulacağını bildirdi.      

Diyarbakır’da HDP İl Başkanlığı önünde nöbet tutan aileler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da HDP il başkanlığı önünde nöbet tutan ailelere desteği yeterli görüp görmemesi ve kaçırılan çocuklarla ilgili çalışmalardaki son durumun sorulması üzerine, bugün itibariyle 44-45 ailenin nöbet tutuğunu açıkladı.

"Bu mücadelenin sırrı ucu açık bir mücadele. Yani burada bindirilmiş kıtalarla bir mücadele yapılmasından yana değiliz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailelere yönelik tehditlerde bulunanların da İçişleri Bakanlığı ve istihbarat ekiplerince yakalandıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu aslında bir ilktir, bir çıkıştır, ama burada kalması bunun mümkün değildir. Biz asıl mücadeleyi nerede sürdürüyoruz? Gabar’da sürdürüyoruz, Cudi’de, Bestler Deresi’nde, Tendürek’te, buralarda sürdürüyoruz. İşte şurada bakın birkaç gün içerisinde 15 kişi terör örgütünden etkisiz hâle getirildi. Bu daha fazla olacak, bu kısa süre içerisinde olanlar." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyi ve kuzeydoğusunda atılacak adımların terör örgütünün belini ciddi manada kıracağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından, ABD’ye hareket etti.

İLKHA