Eylemcilerden Cezayir açıklaması

Eylemcilerden Cezayir açıklaması

Müslüman kardeşlerimize güvenlikleri için tüm Batılı ve özellikle de Fransız şirketlerden ve komplekslerden uzak durmalarının gerektiğini bildiriyoruz. Bunu, Şehadet Mücahidleri kardeşlerimiz de bölgeyi kontrol altına aldıklarında orada çalışan Müslüman k

El Kaide Örgütü'ne bağlı "Kanıyla İmza Atanlar Tugayından" bir grup fedai bir çifte saldırı operasyonu gerçekleştirdi. Amacı, gaz tesisini ve İngiliz BP Şirketi'ne bağlı El Hayat Merkezi'ni ele geçirmek ve burada çalışan bazı Batılıları rehin almaktı. Gaz Kompleksi, planlandığı gibi cesur bir eylemle kontrol altına alındı. Sonra Fedailer bir grup Batılıyı ele geçirdi ve kukla Cezayir rejimi ordusunu iddia ettiğinin aksine orada bulunan Müslümanları serbest bıraktı.

Şirket yönetimi ile temas kurdular ve onlara pazarlık etmeyi teklif ettiler. Müslümanların ve rehinlerin güvenliği için kukla Cezayir ordusunun bölgeden uzaklaştırılmasını talep ettiler. Ancak kukla ordunun yanıtı rehinelerden ikisini keskin nişancı kurşunuyla öldürmek oldu. Sonra Cezayir helikopterleri rehine krizini mümkün olduğunca çabuk bitirmek için tüm rehineleri öldürme girişiminde bulundu ve rehinelerin tutulduğu El Hayat tesisini bombalamaya başladı.

Sonra, Cezayir rejiminin komşu bir ülkeye gidiyorlardı iddiasının aksine şehadet arayıcısı Mücahidler, Müslümanların ölmesini veya yaralanmasını önlemek ve rehineleri bombardımandan korumak için fabrikaya geçmeye karar verdi.

O esnada Cezayir kukla ordusunun helikopterleri, rehineleri fabrikaya taşıyan kafileyi acımasızca bombaladı ve vahşi bir yöntemle orayı yerle bir etti ve orada bulunanlar doğrudan öldürüldü.

Bu da Cezayir rejimi ordusunun iddia ettiğinin aksine, rehinelerin hayatlarını kurtarma ve koruma ile alakalarının olmadığının göstergesidir. Fabrikada kalan Fedai Mücahid grubu yeniden müzakere teklifinde bulundu ve şu meşru taleplerden bahsetti:

- Mali'deki Müslümanlara saldırının durdurulması ve haçlı kuvvetlerinin elinde bulunan esirlerimizin serbest bırakılması. Ancak Cezayir Ordusu bu meşru taleplere cevap vermedi aksine gaz fabrikasına rehinelerin ölmesine yol açan saldırı harekatını başlattı .

Bu yüzden, şu noktaları vurguluyoruz:

İlk olarak: Müslümanlara ve İslam'a karşı Haçlı kampanyasına katılan ülkelerin hedefi, Mali'deki genç İslami projeyi ve aynı şekilde şeriatı uygulayan tüm ülkelerdeki İslami projeyi vurmaktan başka bir şey değildir. Oysa iki yıldır Suriye'de öldürülmekte ve yerlerinden edilmekte olan silahsız Suriye halkını korumak için müdahalede bulunmadılar. Bu da onların yeni sömürgeci açgözlülüğün bir kanıtıdır.

İkincisi: Biz, Batılılara ve Cezayirlilerle rehinelerin güvenliği için müzakere teklif ettik. Daha operasyonun başından itibaren kendilerine garanti verdik. Ancak üst düzey bir istihbarat yetkilisi bizi telefonla arayarak bulunduğumuz yeri olduğu gibi içindekilerle birlikte yerle bir edeceklerini söyledi. Elimizdeki bilgilere göre bizi telefonla arayan general operasyonu yöneten yetkiliydi.

Üçüncüsü: Cezayir güvenlik ve içişleri bakanlığının sınırı denetim altına aldıkları iddialarının sahte ve yalan olduğunu doğrularız.

Operasyon güvenlik sisteminin zayıflığını ve onların yalancılığının bir kanıtıdır. Bunun yabancıları ve petrol şirketlerini koruma konusunda uzmanlaşmış 250'den fazla askerden oluşan ve hedef alınan yerler arasında bulunan askeri bir barikata sahip olan Tanktorin bileşkesinden daha iyi bir kanıtı olamaz. Onlar Fedailerin cesareti ve operasyonu gerçekleştirmedeki süratleri karşısında sersemlediler.

Dördüncüsü: Cezayir rejimi, ortak çalıştığı Batılı ülkeleri yanıltıyor ve kandırıyor. Daha ilk saatlerden itibaren gerçekleri bildiği halde, ortak çalıştığı Batılı ülkelere operasyonu gerçekleştirenlerin yerel bir grup olduğu ve kontrolü ele geçirmenin kolay olduğunu aktardı. Oysaki, operasyonu gerçekleştirenler arasında sadece 5 Cezayirli bulunuyordu ve diğerleri bölgenin yabancısıydı.

Beşincisi: Operasyona hazırlık, çeşitli bölgelerde yer alan bir dizi mevkide yapılan istihbari keşif araştırmasının ardından ve bir dönem önce gerçekleştirildi. Ardından, Cezayir'in Mali'deki halkımıza karşı Fransa'yla bir olduğu netleştikten sonra bu bölge seçildi. Yani,hava sahasının ve topraklarının Fransızlar tarafından kullanılmasından, Müslüman Azawad halkının kuşatılması için sınırın kapatılmasından sonra bu durum bizi Cezayir'de bir operasyon yapmaya götürdü.

Altıncısı: Müslüman kardeşlerimize güvenlikleri için tüm Batılı ve özellikle de Fransız şirketlerden ve komplekslerden uzak durmalarının gerektiğini bildiriyoruz. Bunu, Şehadet Mücahidleri kardeşlerimiz de bölgeyi kontrol altına aldıklarında orada çalışan Müslüman kardeşlerimize daha önce bildirmişti.

Son olarak: Azavad bölgesine karşı haçlılara katılan tüm devletleri uyarıyoruz. Eğer kararlarından dönmedikleri takdirde daha fazla operasyon gerçekleştireceğimizi vaad ediyoruz.

"...Haksızlık edenler, hangi dönüşe (akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir".
(Kur'an Sure 26, "Şuara", ayet 227)

El Mulathemin Tugayı

***

Kavkaz Center

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.