Menderes YILDIRIM
Eza ayı Muharrem 2014
Muharrem ayı müminler için Hicri yılbaşı, tarihi süreci itibariyle de yılbaşından daha anlamlı, bir o kadar da acıklı Kerbela’nın sembolüdür.
Kerbala’da olup bitenler, esas itibariyle günümüz dünyasını özellikle de İslam âlemini yakından ilgilendiriyor.
Facianın uzun ve acıklı dramını; Kazım Paşa’nın ağıtıyla Seyyid-i Şuhedâ’nın Dedesi (s.a.v.)’a; “Düştü Hüseyn atından sahra-yı Kerbela’ya/ Cibril var haber ver Sultan-ı Enbiyaya” şikâyetten sonra; günümüze de ışık tutar diye Kerbela ile alakalı “tip” ve “karakterleri” özetleyelim.
A- Katil Çetesi Güruhu:
1- Yezîd (a.l.) b. Muaviye b. Ebusüfyan: Hak etmediği sözde hilafet makamına konan işgalci, ehl-i cebr, katil idareci, babasının oğlu. Pençe-i Al-i Abâ’dan, Süfyan ailesinin -Bedir ve Uhud’daki- öcünü almıştır.
Olmasaydı; “Hüseyn” gibi bir rehber kahraman, “Kerbela” gibi bir destan, Yezîd gibi bir “alçak” da oluşmazdı.
2-Ömer b. Sa’d bin Ebi Vakkas: Peygamber(as)’in Bedir’de; “At ya Sa’d, anam babam sana feda olsun!” dediği sahabenin oğlu, İmam Hüseyn’in akrabası. Katliamı önlemek için tek çabası(!): Hüseyn gibi bir masumu, Yezid gibi bir zalime biat etmeye yani zillete zorlamak. Zilletin de Hüseyn’den uzak olduğunu bildiği halde. Makam-mevki için; Al-i Beytin kanına girecek, çocukları susuz bırakabilecek kadar da alçalabilmiş. Sindiremediği bir katliama “ilk okla hücum emri” vererek imza atıyor. Katliamı seyrederken de zelil kadınlar gibi ağlıyor. Lanetlik, bile bile Hakk’ı batıla, şerefi onursuzluğa satmıştır.
3- Şimr b. Zülcevşen; İmamın mübarek başını kesecek kadar çılgın, ayak takımı, holigan/cellât.
4- Kufe(liler): Hz. Hüseyn’i davet edip Yezid’in korkusuna boyun eğen; zilleti seçen, ihanetin, dönekliğin şehri unvanını kazanan; bî baht, kimseye yar olamayan, hala huzur ve sükûnu bulamayan hüzün şehri ve halkı.
B- Hakkı bilip tabi olamayan, tavsiyede bulunanlar:
1- İbn-i Abbas: İmam Hüseyn’in amcazadesi. O an için Kerbela’dan geçen cennetin zorlu yolunda mahzun, şaşkın. Yakınıyor, yırtınıyor ama yokuşu bir türlü aşamıyor; ağladığı yere çakılıyor. Oluşacak vahameti bildiğinden; “Ya Hüseyn, Kufe’ye gitme, orası ihanet diyarıdır; bari çocukları götürme.!” acziyetinin sahibi. Yetmez!
2- Ferazdak: Şair, yazardır. Hakk’ı biliyor ama ona katılmıyor. “Ya Hüseyn, gitme vallahi, gönüller seninle ama kılıçlar ise Yezid’le beraberdir” diyebilmiş o kadar, ötesi yoktur. Yetmez!
3-Abdullah bin Muti: Baştan sona olayı, haklıyı ve haksızı biliyor. Emevilerin nasıl dessas ve zalim komplocular olduklarını ve olabileceklerini bildiğinden; “Ya Hüseyn, orası babanı yalnız bıraktığı gibi seni de yalnız bırakır; ortadan kalkarsan Emevilerle mücadele edebilecek kimse kalmaz; rakipsiz kalırlar…” sözleriyle yarının ticaretini düşünmüştür. Yetmez!
C- Hakk Safında can verenler:
1-Hani bin Urve: Hüseyn’e sahip çıkar, biat çağrısına cevap verir. Hakk ve batıl savaştığında bî taraf kalmaz. İmam Hüseyn’in elçisi Müslüm bin Akil’i ölüm pahasına evine alan Kûfe eşrafından.
2- Hûr bin Yezîd: Yezid’in yani Kûfe valisi Ziyad bin Übeydullah’ın Hüseyn’i kontrol için gönderdiği 1000 kişilik öncü-süvari birliğin komutanı. İmamı kuşatır dönüşünü dahi engeller. “Uzlaşı(?!)” beklerken gönderilen asıl ordunun; işi katliama döndüreceğini görür ve “daha çok kendisine fayda veren bir son pişmanlıkla” oğullarıyla Hüseyn’in safına geçip helallik ister, çarpışarak şehid olur. Zor zamanda Hakikatin şehididir.
D- Dumanlı Günü Bekleyen:
İbn-i Zubeyr: “Hüseyn kaldıkça, halifelik davasını edemem” inancıyla Medine’yi bulandırır. “Meydanı kaptım” dediği Medine’de Hacca-ı Zalim tarafından asılıp günlerce Kâbe’de asılı bırakılır. Ağlayanın malı gülene kâr etmese de onurluca şehid olmasını başarmıştır.
Günümüze bir mektep olarak kalan Kerbela şehitlerine hasetsen de Seyyid-i Şuheda İmam Hüseyn’e selam olsun! Selam osun Al-i Beyt-i Mustafa(sav)’ya! Yiğitlerin(?!) sustuğu zamanda; esir götürüldüğü Şam sarayında Yezid’in yüzüne tükürerek Hakk’ı haykıran Zeynep binti Ali’ye selam olsun!
Yazıklar olsun, Kerbela Mektebini hala okuyamayanlara; dün ve günümüzdeki fitne ve şerleri tel’in etme yerine onları hayra yoranlara; mazlum halkın başına, çağdaş Yezidlerin de ayağına çorap örenlere; Ümmet’in katledilmesini, Kürdistan’ın yıldızları Yasin Börülerin şahadetini bezgin yoranlara!
“Her gün Aşûradır, her yer Kerbelâ/Şehadet bir çağrıdır tüm çağlara ve nesillere!”
Şehitlik müessesi; dünyada, huzur ve medeniyetin; ahirette de mutluluğun garantörüdür.
Selam ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.