Faiz, Mali Laikliktir
İnsanları bunalıma sokup kendilerine ve ailelerine zarar vermesine sebep olan faiz tehlikesine dikkat çeken Araştırmacı Yazar Abdulhakim Sonkaya, ekonomik laikliğin sonucunun faiz olduğunu, faizin topluma çok büyük zararlar verdiğini ifade etti.
Bankaların ve tefecilerin verdiği faizler yüzünden aileler büyük bir yıkımla karşı karşıya. Son yıllarda bankalara olan borçları yüzünden onlarca kişi intihar ederek hayatına son verdi. Geçen haftalarda Kocaeli’de 3 çocuğu ve eşini öldüren babanın verdiği ifade ise insanların kanını donduracak cinstendi. Ailesini katleden baba Ramazan Geniş, ifadelerinde cinayetleri bankaya olan 15 bin TL borcu nedeniyle gerçekleştirdiğini belirtti. Allah’ın haram kıldığı faiz, ülkemizde maalesef devlet eliyle, bankalar ve factoring şirketleri aracılığıyla teşvik ediliyor. Yapılan reklamlarla insanların düştüğü faiz tuzağı kimi zaman görüldüğü gibi aile faciasına da dönüşebiliyor.
EFENDİMİZ (S.A.V) “FAİZİN HER ÇEŞİDİ HARAMDIR”
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v) Veda Hutbesi’nde faizin her türlüsünü tamamen yasaklayarak “Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutalib` in oğlu (amcam) Abbas`ın faizidir. Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız” diye buyurmuştu.
FAİZDEN KORUNMAK İÇİN FAİZİN NE OLDUĞUNU ÖĞRENİN
Faizin haram kılınan bir illet olduğunu söyleyen Sonkaya, faizin haram kılınmasının ana sebeplerinden birinin, Allah’a karşı olan tevekkülü yok etmesi olduğunu söyledi. Faizden korunmak için insanların faiz illetinin tehlikesini iyi öğrenmesi gerektiğini söyleyen Sonkaya, “İçkinin haram olmasının illeti nedir denildiği zaman bunun içkinin “sarhoş etme özelliği” olduğunu herkes biliyor. İçkinin sarhoş edici özelliği onun haram olmasına sebep oluyor. Dolayısıyla her sarhoş eden madde haramdır deniliyor. İllet bilindiği için bu yöndeki haram maddelerin tespiti kolay oluyor. Faizin illetini öncelikle tespit etmeye çalışmalıyız ki bu illeti buna benzer durumlarda kullanalım. Bunun uygulamasını daha rahat yapalım. İçkinin haram olma illeti bilindiği için, çok rahat bir şekilde herkes kendini ondan koruyabiliyor. Haram olduğunu bildiği halde bunu içenler de var ama en azından bunun zararını bile bile bunu içiyorlar” dedi.
FAİZ YİYENLER MATEMATİKSEL HESAP YAPIYOR
Faizin haram olmasının en büyük sebebi, onun tevekkül duygusunu yok ederek bunun yerine maddi ve matematiksel hesabı yerleştirmesi olduğuna dikkat çeken Sonkaya, “Öncelikle faizin haram olmasının illeti Allah’a karşı olan tevekkülü yok etmesidir. Faizci insan kendi aklıyla hesaplar yapıyor, kendi parasını garanti altına almaya ve kâr etmeye çalışıyor. Burada tevekkülden ziyade matematiksel hesap devreye giriyor. ‘Ben geleceğe hükmedebilirim, iyi hesap yaparak, aklımı kullanarak paramı yönetebilir, kâr edebilirim’ zihniyetinden dolayı faiz haramdır. Bu, faizin haram kılınmasının mühim bir sebebidir. Faiz yiyen insanlar sürekli “nerede güvenli bir ortam var, acaba paramı nereye götürsem”şeklinde bir hesap ve arayış içindedir. Çünkü orada tevekkül yerine kendini garanti altına alma duygusu ön plandadır. Tevekkül yerine sadece hesaplar devreye girdiği zaman hep sıkıntılar ve ekonomik çalkantılar oluşur” diye konuştu.
FAİZ MALİ LAİKLİTİR
Faizin mali laiklik olduğunu söyleyen Sonkaya, “Laik ekonominin sonucu faizdir. İnsanların ekonomik olarak, Allah’la irtibatlarının kesilmesi sonucunda faiz ortaya çıkar. Siyasi laiklik,‘egemenlik vahye değil, aklındır’ derken. Malî laiklik de ‘insan kendi parasına hükmedebilir, aklıyla ona yön verebilir’diyor. Bu da ikisi arası ortak bir noktadır. Yani laikliğin ekonomideki yansıması faizdir. ‘Siyasî laiklik’ olduğu gibi ‘ekonomik ve malî laiklik de’ var. Siyasi laikliğin ne olduğunu biliyoruz. Mali laiklikte insan adeta ‘paranın üzerinde Allah’ın bir hakkı ve tasarrufu yoktur. Bu para benim elimdedir; ben buna hükmederim, ben bunu yönetirim’ diyor. Oysa Allah (c.c);‘Siz emanetçisiniz, siz onun hâkimi değilsiniz. Tasarruf yetkiniz yoktur’ buyuruyor” şeklinde konuştu.
FAİZ ALLAH’A TEVEKKÜL DUYGUSUNU YOK EDİYOR
Faizin çok büyük yıkımlara sebep olduğuna dikkat çeken Sonkaya, faizin insanlardaki Allah’a olan tevekkül duygusunu yok ettiğini belirterek şöyle konuştu: “Eğer bir insan bu para benim elimdedir, ben bunun üzerinde mutlak tasarruf sahibiyim diyorsa bu, zihniyet olarak mali laikliktir. Bugün faize girmediği halde mali laiklik anlayışına sahip çok insan var. ‘Faizi kullanmak’ ayrı bir şey,‘faiz temayülü’ adını verdiğimiz ‘duyguların faizci olması’ayrı bir şeydir. Örneğin bir devlet memuru‘nasıl olsa arkam sağlamdır, nasıl olsa ay sonunda maaşımı alıyorum’ şeklinde düşünürse bu bile bir nevi faiz eğilimidir. Duygunun faize yaslanmasıdır. Tabi bu haramdır demiyorum. Bundan dolayı birçok memurun maaşında bereket yoktur. Çünkü bu duygu Allah’a tevekkül yerine insanları ‘garantici’ yapmaktadır. Buna dayanarak insanlar uzun yıllara dayalı alışverişler yapmakta, bu da onları zor durumda bırakmaktadır. İşte bu, garanticiliğin insanları faize meylettirmesinin bir sonucudur. Faizin illetini bilmediklerinden dolayı insanlar, faizi basit görmeye başladı. Faizin haram kılınmasının illeti onun oranıyla ilgili değildir. Az da olsa çok da olsa faiz, faizdir. Tevekkülü yok ediyor mu? Duyguları bozuyor mu? Ona bakmak gerekir.”
FAİZ YİYEN İNSANLAR ŞEYTAN ÇARPMIŞA DÖNERLER
Faize bulaşan insanların ayeti kerimede belirtildiği gibi ‘Şeytan çarpmışa dönerler’ ve iyilik yapma duygularını kaybederler diyen Sonkaya, “Allah (c.c):‘Faiz yiyenler şeytan çarpmışa dönerler’ buyuruyor. Bakıyoruz faizci insanlar her şeyden korkar hale geliyor. Çünkü şeytanın çarpmasının sonucu olarak faizci insan her şeyden nem kapıyor. İyilik gidiyor yerine korku, panik ve acımasızlık geliyor. Şeytan faiz aracılığıyla insanların duygusunu bozuyor. Faizin duyguları bozmasından sonra rahmet ortadan kalkıyor. Duygu bozulduğu zaman rahmet insanın aklına gelmiyor, iyilik yapma duygusu insanda yok oluyor” ifadelerini kullandı.
MÜNAFIK ENTELEKTÜELLER; “FAİZ HARAMSA, TİCARET DE HARAMDIR!” DİYOR
Faiz ile ilgili birçok tartışma yaşandığını belirten Sonkaya, faiz yiyen bazı insanların kendilerini ‘ticaret de faiz gibidir’ diyerek savunmaya çalıştığını ancak bunun doğru olmadığını belirtti. Sonkaya şöyle konuştu: “Ayette de buyrulduğu üzere Medineli münafık entelektüeller; “Eğer faiz haramsa o zaman ticaret de haramdır” dediler. Burada çok mühim bir nokta var. Burada bize bir mesaj veriliyor. Faizin haram kılınmasının sebebi, onun üzerine gelen artı paranın değil, bunun akit şekli olduğu haber veriliyor. Akit insanda tevekkül duygusunu yok etmemeli ve insanın duygularını bozmamalıdır. Bunun için sözleşmede her iki tarafın riskinin olması lazım. Ticarette satan kâr ettim diyor, alan da bir şey aldım diyor. İkisi de bu alışverişten sevinç duyuyor. Burada risk ve tevekkül esas oluyor. Örneğin insan bir eşya-araba veya başka bir şey alır. Bir gün sonra aldığı o eşya ve mal çok değer kazanır ya da değeri düşer. Burada tevekkül var, garanti yok. Alan açısından da satan açısından da risk vardır. Satılan malın fiyatı bir gün sonra artabilir de düşebilir de. Dolayısıyla risk paylaşımı var. Risk paylaşımı da tevekkülü getiriyor. Tevekkül de duyguları ıslah ediyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.