Yıllardır Türkiye'de yaşayan ve simit satarak geçimini sağlayan Filistinli aktivist Alaaddin El-Faris, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasına dikkat çekmek için bugüne kadar birçok eylem yaptı.

Basın açıklamalarından açlık grevine, oturma eylemlerinden yürüyüşlere kadar birçok farklı eylemin altına imza atan El-Faris, Müslümanların vahdeti ve Kudüs'ün özgürlüğü için uğraş veren bir aktivist.

İstanbul'dan Ankara'ya yürüyen El-Faris, Hacı Bayram Camii'nde İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirine konuştu.

Yaptığı yürüyüşle Kudüs ve Mescid-i Aksa davasına dikkat çekmek istediğini aktaran El-Faris, Ankara'da başta Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan olmak üzere devlet yetkilileriyle görüşmek istediğini kaydetti.

"Zafer için Arapların, Türklerin ve Kürtlerin birleşmesi şarttır"

Siyasi ve mücadeleci bir aileden geldiğini ifade eden El-Faris, "Dedelerim, Selahaddin Eyyubi ile Kudüs'e muzaffer olarak girmiştir. Türkiye'ye yeni bir proje için geldim. Bu proje ümmetin Kudüs için birleşmesini içeriyor. Arapların, Türklerin ve Kürtlerin birleşmesi için geliştirilen bir proje. Zafer için birleşmek şarttır. Türkiye'ye 3 yıl önce geldim. Farkındalık oluşturmak için İstanbul'dan Ankara'ya yürüdüm. 30 gününü İstanbul içinde, 38 gününü de İstanbul'dan Ankara'ya yürüdüm." dedi.

"Filistin ancak ümmetin bir araya gelmesi ile özgür olacaktır"

El-Faris, "29 Ağustos günü yola çıktım. Bu tarih Hanzala karikatürünün çizimcisi karikatürist Naci el-Ali'nin şehadet yılıdır. Hanzala karikatürünün mesajı bildiğiniz gibi gayet açıktır. Filistin ancak ümmetin bir araya gelmesi ile özgür olacaktır. Bu da Türkiye'nin bir araya gelerek ümmeti harekete geçirmesiyle olur ancak. İstanbul-Ankara arasındaki yürüyüşümü bitirince Türkiye Cumhurbaşkanı mütercimi bana ulaşarak Cumhurbaşkanlığına davet etti. Bana eşlik eden emniyet güçleri ile oraya gittim. Bana şahsi bir ihtiyacım olup olmadığını sordular. Ben de kesinlikle şahsi hiçbir talebimin olmadığını ilettim. Çünkü 'Hanzala' asıl amacının dışındaki bütün teklifleri reddetmeyi gerekli kılar. Farkındalık oluşturmak için bunu yaptığımı ilettim." dedi.

"Kudüs tehlike altında, lütfen elinizden geleni yapın"

"Kudüs için, şehidler için, esirler için, topraklarımız için, özgürlük için birleşmemiz şarttır." diyen El-Faris, devamında şunları aktardı:

Maalesef bu davaya ihanet eden birçok kişi var. Arap hükümetlerinin çoğu ihanet içerisinde. Ben buradan vahdet için çabalıyorum ve çağrıda bulunuyorum. Ey Türkler, Ey Fatih'in torunları! Kudüs'ünüz tehlike altında neredesiniz? Ey Kürtler, Ey Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları! Kudüs'ünüz tehlike altında neredesiniz? Ey Araplar! Neredesiniz? Şu anda ben Ankara'dayım, bazı grevleri farkındalık oluşturmak için uygulamaktayım. Benim çağrım dünyanın bütün Müslümanlarındır. Kudüs tehlike altında… Lütfen elinizden geleni yapın. Türkiye güçlü bir ülkedir. Kendi topraklarında Kürtler, Araplar ve Türkler ve başka milletler yaşamaktadır. Ümmete öncülük edecek olan sizsiniz. Lütfen üzerinizdeki vazifeyi yerine getiriniz.

"Filistin bütün ümmetin ortak davasıdır"

Filistin sadece HAMAS'ın veya El-Fetih'in olmadığını dile getiren El-Faris, "Filistin bütün ümmetin ortak davasıdır. Ben Türkiye'ye şahsi hiçbir çıkar için gelmiş değilim. Filistin halkının sesi olmaya geldim. Bu konuda gerekli izinlerin de bana sağlanmasını ve zorluk çıkarılmamasını talep ediyorum. Bütün milletlerin bir araya gelerek ortak bir barış elçileri platformu kurulması için Türkiye'de 1 milyon imza toplayarak bunu idari makamlara iletmeyi hedefliyorum. Bunun liderliğini ve öncülüğünü ancak Türkiye sağlayabilir. Bu platform dünyadaki bütün mazlumların dertleri ile dertlenecek ve hiçbir şahsi menfaat gütmeyen bir birliktelik olacak. Barış kavramı birilerinin elinde alet olmuş durumda. Bu kavramı asıl manasına getirecek bu platformun işi müslim ve gayr-i müslim, Arap veya acem herkesin hakkını gözetecek bir platform olacaktır." şeklinde konuştu.

"Her şey Kudüs, şehidler, esirler, topraklarımız, özgürlük ve Allah içindir"

Son olarak El-Faris, "Bugün bizi savunduğunu iddia eden Arap hükümetleri gelip israil ile iş tutmaktadır. Bu hükümetleri istemiyoruz. Bunların ihaneti bizi bıktırmış durumda. Sadece barış istiyoruz. Her şey Kudüs için, şehidler için, esirler için, topraklarımız için, özgürlük için ve her şey Allah içindir." ifadelerini kullandı.