Fotoğraf sanatçısı Ayneli: “Urfa fotoğrafçılar için bir fotoğraf deryasıdır”
Şanlıurfalı fotoğraf sanatçısı Murat Ayneli, fotoğraf sanatçıları için Şanlıurfa’nın doğal zenginlikleriyle ön plana çıktığını belirterek bu güzelliklerin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Şanlıurfa'da fotoğraf sanatına ilgi duyan fotoğrafçılar, sosyal medyadan yapılan duyurunun ardından fotoğraf çekmek için Balıklıgöl platosunda bulunan Rızvaniye Camii'nde bir araya gelerek değişik açılardan en güzel manzarayı yakalamaya çalıştı.
Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürünü yaşatmak adına fotoğraf çeken fotoğrafçılar, en güzel fotoğrafların Urfa’da çekileceğini dile getirdi.
Şanlıurfa'da; Göbeklitepe, Balıklıgöl ve Harran gibi tarih kokan mekânlar, fotoğrafçıların ilgi odağı oldu. Urfa’nın dört bir yanından çekilen fotoğraflar, sosyal medyada büyük beğeni topluyor.
Urfa’da fotoğraf sanatına ilgi duyan fotoğrafçılar duygularını İLKHA mikrofonuna değerlendirdi.
"Fotoğraf hayatı yakalamaktır"
Urfa’nın zenginliklerini değerlendirip ilmek ilmek fotoğraf sanatı dokumaya çalıştığını belirten fotoğraf sanatçısı Ayneli, "Fotoğrafçılık büyük bir derya, fotoğraf sanatıyla ilgilenmek çocukluktan beri anı fotoğraflarıyla başlıyor. Neredeyse bütün insanlarda öyledir. Babamın bana almış olduğu bir fotoğraf makinesi vardı. Çocukken film makineleriyle başladık ama asıl amatör ruhla fotoğraf sanatına dalmak 2009 yılına tekabül ediyor. İstanbul’da ilk fotoğraf makinemi almıştım ve böyle süre gelerek yıllardır kendimi geliştirip Urfa’daki fotoğraf aşkıyla devam ettim. Urfa belki tüm fotoğrafçılar için bir fotoğraf deryasıdır. Ciddi manada çok materyal içerir. Kültürel yapısı, tarihi, Göbeklitepe’si olsun büyük manada bizim için bir zenginliktir. Bunu değerlendirerek yıllardır ilmek ilmek o fotoğraf sanatını dokumaya çalışıyorum. Fotoğraf hayatı yakalamaktır, fotoğraf aynı anda hayatı dondurmaktır, bu sihirli bir şeydir. Yıllar öncesinden bir fotoğraf karesini önünüze getirdiğiniz zaman o ana sizi ışınlayan tek duygu biçimidir. Fotoğraf, hayatı ölümsüzleştirmek adında büyük bir kavramdır." diye konuştu.
"Fotoğraf hayat felsefenizi değiştiriyor"
Fotoğrafın insana, hayatın zorluklarını ve güzelliklerini anlattığının altını çizen Ayneli, "Fotoğrafın çeşitli kulvarları vardır, bunun sanatsal, tanıtım ve reklam gibi yönleri vardır. Sanat ve belgesel anlamda fotoğraf çok ince ruh ister. Karşıdaki insana empati kurmak, onun hayatına saygı göstermek, izinsiz bir şekilde çekmemek gibi kavramlara dikkat etmek çok önemli kriterler arasındadır. Bir insanın önce hayatını bilmemiz lazım ki onun hayat zorluklarını ve güzelliklerini anlatabilelim. Aslında fotoğraf sanatı budur. Fotoğraf sanatı, ciddi manada büyük bir emek ister, gözlem ister, görsel zekâ ister. Urfa’da çeşitli yerlerde kurslarımız oldu, öğrencilerimiz oldu, onlara her zaman bıkmamalarını söylemişizdir. Bir şeyleri tam yerine getirmişken veya getirememişken bir anda soğuyorlar. Hayır, soğumayın, bırakmayın. Sıkı sıkı sarıldığınız zaman fotoğrafa, fotoğraf sizi başka yerlere götürüyor. Hayat felsefenizi değiştiriyor, hayata bakış açınızı değiştiriyor. Düşünün ki daha önce doğada bir kelebek fotoğrafı çekmediyseniz, bir kelebek gördüğünüzde kelebek dersiniz ama fotoğraf çekmeye başladığınızda o kelebeğin cinsini, ailesini familyasına kadar öğrenmek gibi bir araştırmanız oluyor." dedi.
"Fotoğraf sanatına ilginin daha fazla olmasını istiyorum"
Bol bol fotoğraf çekmenin insana kendini tanıttığını vurgulayan Ayneli, “Fotoğraf sanatı çok güzel bir şey. Aslında hayatı irdelettiriyor. Şahsım adına söyleyeyim Urfa’da fotoğraf sanatı gerçekten son yıllarda geliştirdiğimiz, geliştirmeye çalıştığımız, emek verdiğimiz bir dal… Şanlıurfa Büyükşehir Belediye’sinin bize katkılarının daha fazla olmasını temenni ediyoruz. Fotoğraf sanatına ilginin daha fazla olmasını istiyorum. Neden diyeceksiniz, çünkü gelişmekte olan bir toplumuz. Gelişmekte olan bir toplum önce kendini tanımalı. Kendini tanımak da önce kendini çekmekle ve kendine bakmakla başlar. Bu yüzden kendimize bakmamız ve çok çok fotoğraf çekmemiz lazım ki kendimizi tanıyalım." diye konuştu.
"Urfa’nın tarihini, kültürünü bir şekilde tanıtmaya çalışıyorum"
Fotoğraf alanında aldığı ödüllere değinen Ayneli, "Fotoğraf alanında aldığım ödüller, benim için hayatımın bir mihenk taşı olarak adlandırdığım 2019 yılında bir gazetenin düzenleği, Türkiye’nin de aynı zamanda Nobel Ödül’ü olarak adlandırılan ‘Yunus Nadi’ ödülüydü. Bu ödülü almam benim için çok büyük bir gururdu. Aslında tek övünebileceğim ödülüm şu an için budur. Diğer ulusal ve uluslararası birçok başarım ve sergileme ödüllerim oldu. Bunun yanı sıra uluslararası Bursa fotoğraf festivalinde, yıllardır üst üste kişisel sergiler açıyorum. Urfa’nın tarihini, kültürünü bir şekilde tanıtmaya çalışıyorum. Benim için şehrimi, kültürümü ve insanlarımı tanıtmak en büyük ödüldür." şeklinde konuştu.
"Fotoğrafçılık yapmak isteyenler önce fotoğrafçılık hevesini tatmaları lazım"
Fotoğraf çekerken huzur bulduğunu belirten fotoğraf sanatçısı Musa Çolak, "Şanlıurfa’da hobi olarak fotoğrafçılık yapıyorum, fotoğraf çekmek ruhumu dinlendiriyor. Bu işi çocukluktan beri severek yapıyorum. Derdimi, tasamı unutturuyor, fotoğraf çekerken huzur buluyorum. Fotoğraf çekerken o an yaşadığım her şeyi unutuyorum. Fotoğrafçılık çok severek yaptığım bir hobidir. Fotoğrafçılığa olan ilgim şöyle başladı: Ben çocukken Ankara’ya gitmiştim, babam bana küçük bir dokunmatik telefon almıştı. O anda ben Tuz Gölü’ne gidip orada bir fotoğraf çekmemle fotoğrafçılığa olan ilgim başladı. Zaten ben Urfa’ya geldiğimde de bir fotoğrafçı sayfası açtım. Onu bir süreliğine kendi fotoğraflarımla yönettim. Başka kimseden fotoğraf almıyordum, sadece kendi fotoğraflarımı paylaşıyordum. Ondan sonra sosyal medyada kendi adıma fotoğraf sayfası açtım. Fotoğraflar çekip paylaşıyorum. Fotoğrafçılık yapmak isteyenler önce fotoğrafçılık hevesini tatmaları lazım. Çok güzel bir şeydir, fotoğraf çekerken şahsen huzur buluyorum." diye konuştu.
"Fotoğrafçılıkta ister istemez anıların içerisinde yaşıyorsunuz"
Fotoğrafçılığa yaşadığı anları ölümsüz kılmak için başladığını dile getiren Muhammed Teke, “Fotoğrafçılığa lise bittiği zaman başladım. Lise bittikten sonra daha bir merakım tutuldu. Yaşanılan anları ölümsüzleştirmek adına fotoğrafçılığa başladım. Fotoğraf çekerken kendimi o anın içinde buluyorum. Fotoğrafçılığı herkese öneririm. Ben öğrenciyim ve fotoğrafçılığı aktivite olarak yapıyorum. Lisedeyken biz sürekli gezi yapıp İstanbul, Mardin, Diyarbakır gibi illeri okuldaki eğitimden dolayı gidip gezi yaptık. Bundan dolayı da o güzel anları yaşadığımdan ölümsüzleştirmek istedim. Fotoğrafçılıkta ister istemez anıların içerisinde yaşıyorsunuz. Herkese tavsiye ederim. Fotoğrafları en çok tarihi bölgelerde; Balıklıgöl, Harran Kapı, Tarihi sokaklar gibi yerlerin çevresinde çekiyoruz. İnsan doğayla birlikte yaşıyor.“ ifadelerini kullandı.
"Şanlıurfa’mızı dünyaya tanıtmak için uğraşıyoruz"
Küçük yaşta fotoğrafçılığa merak saldığını belirten Yaşar Unat, “Sosyal medya hesabımdan Şanlıurfa’mızın fotoğraflarını paylaşıyoruz. Şanlıurfa’mızı dünyaya tanıtmak için uğraşıyoruz. Fotoğrafçılığa küçük yaşta merakla başladım. Küçük bir fotoğraf makinem vardı, o makine ile merak saldım. Daha sonra sosyal medya hesaplarında Şanlıurfa’mızı, Balıklıgöl’ümüzü, Göbeklitepe’mizi paylaşmaya başladım. Bu merak gittikçe bana heves uyandırınca profesyonel fotoğraf makinesine geçiş yaptım. Urfa’da en güzel fotoğraflar bana göre Balıklıgöl’de çekilir. Ben genellikle Balıklıgöl’de fotoğraf çekerim. Eğer kültürü, lezzeti, sanatı, müziği ve tarihi solumak; geçmişin ve geleceğin güzelliklerine şahit olmak istiyorsan Urfa’ya gel diyorum.” şeklinde konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.