'Fransa’da çarşafa saldırılsa daha çok tepki verilirdi!'

'Fransa’da çarşafa saldırılsa daha çok tepki verilirdi!'

Diyarbakır’da düzenlenen bir resim sergisinde çarşaflı kadınların tahkir edilmesine tepkiler gelmeye devam ediyor.

Daha önce Silopi, Cizre ve son olarak da Diyarbakır’da çarşaflı kadınların tahkir edilmesine karşı tepki gösteren Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Avukat Emin Güneş, Müslümanların dinini ve değerlerini korumak için sürekli teyakkuzda olmasını, bunun için de koruyucu ve geniş çaplı platformların oluşturulması gerektiğini söyledi.

 

Güneş, çarşaf veya tesettürün İslam’ın şiarlarından olduğunu, İslami değerlere saldıranların hedefinde esas olarak Allah ve Resulü’nün olduğunu dile getirdi.

 

“Bu saldırılar tüm Müslümanların kutsallarınadır”

IŞİD bahane edilerek İslami değerlere karşı saldırılar yapıldığını belirten Güneş, “Halbuki bu saldırılar tüm Müslümanların kutsallarınadır. Onun için bu saldırılara karşı bütün müslümanların; mezhep, meşrep, parti, cemaat farkı gözetmeksizin, onun karşısında yekvücut dimdik ayakta olması lazım. Ama adamlar bu işin sırrını çözmüş, ‘bizim size bir diyeceğimiz yok, biz bunu IŞİD’e yönelik yapıyoruz’ deyip sıyrılıyorlar. Maraş’ta, Urfa’da Müslüman kadının çarşafı yırtılırken IŞİD’mi vardı! Ama ne yapıyor, orada IŞİD, burada El Kaide diyerek saldırıyorlar. Diyorlar ki ‘IŞİD ezan okuyor, ezanı saldırıyorum sen karışma. IŞİD namaz kılıyor, namaza saldıracağım, IŞİD’i kastediyorum sen karışma. Bunlar saçma sapan şeyler.” diyerek tepki gösterdi.

 

Güneş, daha önce düzenlemiş oldukları eylemlerde kadınlara, ‘biz kimsenin namusu değiliz’ pankartlarını taşıttıranların, bugün ‘namuslarımız payimal oluyor’ demelerinin manidar olduğunu söyledi.

 

“Burnunun dibinde yakılan Arakanlıyı, evi yıkılan Filistinliyi, kafası ezilen Gazzeliyi görmüyorsun”

Diyarbakır’da çarşafa yapılan hakaretin Fransa’da olması durumunda verilecek tepkilerin daha çok olacağını ifade eden Güneş, “Yani mesela bu çarşaf olayı diyelim ki Fransa’da olsaydı, Arakan’da olsaydı, bilmem Afrika’da olsaydı, daha yüksek bir tepki gösterilirdi. Çünkü sen burada meydanda onlara istediğini söyleyebiliyorsun, yasal bir engel olmadığı için kimsenin bir tepkisini almıyorsun, içini boşaltıyorsun, rahatlatıyorsun. Ama burnunun dibinde yakılan Arakanlıyı, işgal edilen evi yıkılan Filistinliyi, kafası ezilen Gazzeliyi görmüyorsun. Bu da bizim bir garabetimiz. Rabbim bize şuur versin.” şeklinde konuştu.

 

Müslümanların dinini ve değerlerini korumak için sürekli teyakkuzda olması gerektiğini belirten Güneş, bunu için koruyucu ve geniş çaplı platformların oluşturulması gerektiğini söyledi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.