Gazeteci Özışık: Devlet ve iktidarlar bu ülkenin ahlakını korumak zorunda
Cinsel sapkınların son zamanlarda ahlaksızlıklarına dikkat çeken Gazeteci Süleyman Özışık, vatandaşın tepki göstermesinin yeterli olmadığını, en büyük görevin yetkililere düştüğüne dikkat çekti.
Gazeteci Süleyman Özışık, çektiği bir video ile son zamanlarda yine gündem olan cinsel sapkınlara tepki gösterdi, devletin yapması gerekenleri anlattı.
"Şu lanet olası LGBT meselesi her yıl olduğu gibi bu yıl da devasa bir sorun olarak karşımıza çıktı." diyen Özışık, cinsel sapkınların sözde "onur yürüyüşü" yapmak için çalıştıklarını hatırlattı.
Özışık, "Şerefsiz, haysiyetsiz, namussuzlar! Gizli saklı sapkınlığınızı yapıyorsunuz. kimse size karışmıyor. İbneliğin onuru mu olur? Memlekette bir insanı aşağılamak için 'namussuz, hayâsız, vicdansız, izansız olduğunu ima etmek için ona 'ibnelik yapma' derdik. Sen bunun adına 'onur' koymuşsun. Bu ahlaksızlığı savunanlara ful küfür dolusu sözler paylaşmak istiyorum ama edep olduğu için bunu yapamıyorum." dedi.
Cumhurbaşkanının vatandaşları bu tür sapkınlıklara karşı tavır almaya davet ettiğini hatırlatan Özışık, "Tavır alalım da neyle tavır alalım? Öyle bir hale geldik ki ibnelik yapmadığımız için kınandığımız bir döneme geldik." dedi.
Mabel Matiz çocuklarımıza örnek olarak sunuluyor
YKS sınavında eşcinsel Mabel Matiz'in şarkı sözünün sorularak çocuklara eşcinsellik ve sapkınlığın empoze edilmeye çalışıldığını ifade eden Özışık, "Çocuğumu okula göndermekten korkuyorum. Vallahi ben çocuğumu okuldan almayı düşünüyorum. Çocuğum okuldan geliyor, 'Oğlum bizi kim yarattı' diyorum, 'Atatürk' diyor. Çocuğum bilmiyor. Çocuklarımıza Allah, Peygamber anlatılmıyor. İmam hatip diyoruz ama ne imam hatibi ya! Hepsi çileden, zıvanadan çıkmış, hepsi LGBT, arsız sanatçıların peşinde, onları idol kabul ediyorlar. Burada suç kimin? Çocuğum sınava giriyor, 'Benim sırtıma erkek göbeği değmeden uyumam.' diyen eşcinsel Mabel Matiz'in şarkı sözünü benim çocuğumun önüne soru olarak koyuyorsun, soruyu bilmediği için de sınavdan kalıyor. Ondan sonra 'milletim bunlara karşı ortak tavır alsın' deniliyor. Burama kadar geldi. Ortak tavır alalım da neyi ortak tavır alalım, nasıl ortak tavır alacağız?" diye konuştu.
İstanbul sözleşmesi ile evlenip boşanma sektör oluştu
İktidar ve gücün, İslam'ı savunan bir hükümetin elinde olduğunu ancak televizyonlarda inanılmaz bir çürümenin yaşandığını ifade eden Özışık, medyada sabah akşam Müslümanların inanç ve değerlerine küfreden bir kesimin varlığına dikkat çekti.
Özışık, "Dindar sanatçı kesimine bakıyorsun, Osmanlı'ya sabah akşam hakaretler… Kime bakıyorsam benim inancıma hakaret ediyor. Diyanet İşleri Başkanım bir açıklama yapıyor. Barolar kalkıp '1500 yıl öncesinden gelen karanlık ses' diyerek Peygamber Efendimizi işaret ediyor. Ehli namus kadınlarımızı tenzih ediyorum, bir İstanbul Sözleşmesi çıkarıldı anamız ağladı. 'Evlenip-boşanma' diye bir sektör oluştu; evlen bir ay evli kal, ömür botu nafaka al, çalışmaya gerek yok. Bu kadınlar başka yerde gizli saklı evlilik yapıyor. Resmi nikâhla ben evlendim, demiyor. Eski eşinden nafaka alırken diğer taraftan yeni eşini kullanıyor. 'Kadının beyanı esastır' diye bir şey çıktı. Vallahi, billahi de ben bir kadınla aynı asansöre yalnız binmeye korkuyorum. Çünkü bu kadın çıkıp 'Süleyman Özışık bani taciz etti' dese ben direkt hapisteyim, kendimi kurtaramıyorum. Çürüme ile ilgili elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz." dedi.
"Bizden bu şahıslara karşı tavır almamız isteniyor. Nasıl tavır almamızı bekliyorsunuz?"
Gezi Parkı eylemleri döneminde inanç, değer, ülke ve hatta seçilen lidere kadar, küfreden ne kadar sanatçı varsa TRT ve diğer devlet kanallarında dizi çektirilerek desteklendiğine dikkat çeken Özışık, "paraları cebine atan" bu şahısların daha sonra toplumun inancına küfrettiğini söyledi.
Özışık, "Bizden bu şahıslara karşı tavır almamız isteniyor. Nasıl tavır alacağım, nasıl tavır almamı bekliyorsunuz? Lanetliyoruz, hakaret ediyoruz, uyarıyoruz olmuyor. Devletin burada yapması gereken bir şey yok mu? Erkekler çocuklarını kadınlardan haciz yolu ile alabiliyorlar, niye? Çünkü bir erkek ile bir kadın evlenmişse ve çocukları olmuş sonra boşanmış iseler kadın o çocukları silah olarak kullanıyor. Sen nafakamı vermesen ben sana çocuğunu göstermem, diyor. Çocuğuyla eski eşini cezalandırıyor. Nafakasını alıyor. Dinde bunun yeri yok ki. Öyle bir kanun olabilir mi? Bir ay evli kalıyorsun ömür boyu sen ona nafaka bağlıyorsun. Erkeğin bir hürriyeti kalmadı ki. Öyle bir hale geldik ki sokakta 'adamız' demeye utanacağız." şeklinde konuştu.
"Devlet ve iktidarlar bu ülkenin ahlakını korumak zorunda değil mi?"
Özışık, şunları söyledi: "Çürüme öyle bir noktaya gelmiş ki biri çıkıp diyebilir mi ki 28 Şubat dönemi öncesi kalitesinde imam hatipler var? Hayır. Mağazaya gidiyorum, bir tane pantolon alacağım beni zorla ibneleştirmeye çalışıyor mağaza. Bir pantolon alıyorum beli uysa bacağı uymuyor, bacağı uysa beli uymuyor. Tamamı uyduğunda bir bakıyorum üzerime bir tayt geçirmişim taytla oturuyorum. Çocuğum, geçen sene dar dediği pantolona bu sene geniş diyor. Etrafımıza bakıyorum kadın ile erkeği ayırt edemiyorum. Biz her şeyi Cumhurbaşkanının omuzuna bırakmışız, olana bitene kanunlar hükmünde bir müdahalemiz yok, devlet ve iktidarlar bu ülkenin ahlakını korumak zorunda değil mi? Bu yönde kanun yok, nizam yok, vatandaş buna karşı tavrını ortaya koysun… Gidip birini mi döveyim, ibnelik yapma diye felç mi edeyim adamı?"
"Devlet olarak tavrını koy ben senin arkadan gelirim"
AK Partili bir siyasinin imam hatip öğrencileri ile olan bir diyaloğunu hatırlatan Özışık, "AK Parti'den bir siyasetçi imam hatiplerin yanına gitti. Öğrenciler, 'Bizim size oy verme gibi bir garantimiz yok. Biz Ekrem İmamoğlu'na vereceğiz.' dediler. Niye kardeşim, biz bunlara ne öğretiyoruz? Sonra, bu gençlik nereye gitti, diye yakınıyoruz. Gençlik diyor ki 'sen neredesin ki ben yanına geleyim. Hırsızlık, yolsuzluk, namussuzluk, ülkenin değerlerine benim değerlerimi sahip çıkmamak sende. Ben senin olduğun yere niye geleyim.' Biz bu gençlere ne veriyoruz? Sen devlet olarak tavrını koy, ben senin arkandan gelirim ama sen bana ne yol göstermelisin." diye konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.