Tüm dünyanın korkulu rüyası haline gelen Corona virüsü şu ana kadar 115 ülkede görülürken, Çin'den sonra virüs sebepli can kayıpları en çok İtalya, ardından İran'da görüldü. Güney Kore ve ABD'nin yanı sıra birçok Avrupa ülkesindeki can kayıplarının günden güne artması endişeleri artırıyor.

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı, virüsün yayıldığı ilk günden bu yana sıkı tedbirler alırken vatandaşlara da önemli görevler düşüyor. Uzmanlar, kişisel temizliğin hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekerken, Gaziantep'te vatandaşlara virüse karşı ne gibi ve ne tür tedbir aldıklarını sorduk.

Dünyaya dehşeti yaşatan ve binlerce insanın da ölümüne sebep olan Corona virüsü salgınının arkasında ABD başta olmak üzere diğer emperyalist ülkelerin olduğunu ifade eden Gaziantepliler, Corona virüsünü biyolojik bir savaş aracı olarak nitelendirdi.

Gaziantepliler, Corona virüsüne karşı önce uzmanların yaptığı önerilerin dikkate alınması ve daha sonra Allah'a tevekkül edilmesi gerektiğini belirtti.

 "Virüsün biyolojik bir savaş olduğunu düşünüyorum"

Corona virüsünün bir biyolojik saldırı olduğunu belirten Erdal Baş, "Corona virüsü şu anda bütün dünyayı tehdit etmektedir. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu konuda şeffaf açıklamalar yaptı ve Türkiye'de bu konuda ciddi önlemler alındı. Bunun biyolojik bir savaş olduğunu düşünüyorum. ABD'nin geliştirmiş olduğu bir virüs de olabilir. Bu virüsün bir anda tüm dünyaya yayılması manidar değildir. Bu virüsün arkasında dış güçlerin parmağının olma ihtimali var. Çünkü böyle bir hastalığın bir anda tüm dünyayı tehdit edip sarması basit bir durum değildir. Virüsten korunmak için tedbirleri alıyoruz. Hijyenimize dikkat ediyoruz. Ellerimizi dezenfekte ediyoruz. Ellerimizi günde en az 3-4 defa sabun ve kolonya ile temizliyoruz. Tevekkül etmek güzeldir. İnsan tedbiri aldıktan sonra gerisini Allah'a (Celle Celaluhu) bırakmalıdır ve Allah-u Teâlâ insanı muhafaza edecektir. Ama insanların da bu konuda daha bilinçli olduğunu görüyoruz. Sağlık Bakanlığının şeffaf açıklamaları insanları daha duyarlı kılıyor. Zaten biz toplum olarak temizliğe ve hijyene önem veren bir toplum olduğumuz için Allah'ın izniyle bu salgını yeneceğiz." dedi.

"Bu bir kimyasal savaş durumudur"

Corona virüsünü biyolojik bir savaş olarak nitelendiren Necmi Doğan da "Çin'in son yıllardaki ekonomik gelişmesi hep göze battı. Bunun bir şekilde durdurulması gerekiyordu. Corona virüsü Avrupa'daki bazı güçlerin işidir. Daha önce bazı küçük hastalıklar çıktı ama bu kadar geniş kapsamlı değildi. Bu bir kimyasal savaş durumudur. Bulaştırılmış bir hastalık veya deneydir. Yani insanlar üzerinde yapılan bir testtir. Bu hastalıktan korunmak için de tedbir almamız gerekiyor. En başta kendi temizliğimize dikkat etmeliyiz. Ellerimizi sürekli yıkamalıyız. Mümkün olduğu kadar kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız. İnsanlarla fazla temas kurmamalıyız. Önce tedbirimizi alacağız sonra Allah'a tevekkül edeceğiz. Bu konuda tedbirimizi almazsak sadece tevekkül etmek yetersizdir. Biz tedbirimizi alalım, takdiri yüce Allah'a bırakalım." ifadelerini kullandı.

"Bu durum fırsata çevrilmemelidir"

Corona virüsü nedeniyle maskelerin ve dezenfekte materyallerinin fiyatının yükselmesine tepki göstererek zor günlerde fırsatçılıktan kaçınılması gerektiğini belirten Mustafa Kaya ise, "Corona virüsünün hastalıktan dolayı ortaya çıktığına inanıyorum. Maalesef Türkiye'de Corona virüsüne rastlandı. Maalesef ülkemizdeki bazı kimseler, bu durumu hemen fırsata çevirmişler. Dezenfektan almaya gittim, 30-50 TL diyorlar. Yine 10 TL olan maskeye 50-60 TL diyorlar. Yani vatandaşa, 'ister al ister alma' diyorlar. Böyle zor durumlarda dayanışmamız gerekirken maalesef bazı insanlar cebini doldurmanın peşine düşmüş. Bunun için Sağlık Bakanlığının tedbir alması lazım. Bu durumu fırsata çevirmeden bir şekilde anlatmamız lazım. Bir vatandaş olarak dezenfektan kullanarak önlem almaya çalışıyorum. Toplu kalabalık alanlarda çok durmamaya çalışıyorum. Bunun için aldığımız başka bir önlem yok." şeklinde konuştu.

"Uzmanların yaptığı uyarıları dikkate alıyoruz"

Corona virüsünün hızla yayılmasından ister istemez endişelendiklerini belirten Mehmet Fatih Yeter de "Corona virüsü ile ilgili dünyadaki yaşanan gelişmeleri takip ediyoruz. Türkiye'de yaygın olmadığı için mutluyuz. Fakat virüsün Türkiye'ye geldiği yönünde de söylentiler var. Sağlık Bakanlığının da bu konuda yaptığı bazı açıklamalar var. Bizler tedbirimizi alıyoruz, 'tedbiri al, takdiri Allah'a bırak' diye bir söz var, biz de öyle yapıyoruz. Ellerimizi sürekli yıkıyoruz. Yine temizliğimize dikkat ediyoruz. Uzmanların yaptığı uyarıları dikkate alıyoruz. Elimizden geldiği kadar tokalaşmamaya ve toplu taşıma araçlarına binmemeye çalışıyoruz." diye konuştu.

"Bu durumu bile fırsata çevirenler var"

Corona virüsü nedeniyle vatandaşların tedbir amaçlı aldıkları medikal ürünler üzerinden fırsatçılığa izin verilmemesi ve bu konuda da denetimlerin artırılması gerektiğini belirten Celil Karacabey de "Corona virüs konusunda dikkatli olmak ve tedbirleri almak zorundayız. Biz önlemimizi aldıktan sonra 'Bu virüsün arkasında derin devlet mi, süper güç mü var? Elbette bunu biz bilemeyiz. Ama biz önlemimizi aldıktan sonra kim ne yaparsa yapsın önemli değil ve temizlik açısından bol bol elimizi yıkamalıyız. Sıvı deterjan yerine sabun kullanmalıyız ve toplu taşıma araçlarını çok fazla kullanmamalıyız. Özellikle sıcak günlerde yürüsek daha güzel olur. İnsanlara fazla yaklaşmamalıyız. Bu şekilde önlemler alarak virüsten korunabiliriz. Bu durumu fırsata çevirenler de çevirmeyenler de var. Ama ön planda sürekli bu durumu fırsata çevirenler gösteriliyor. Maske takmanın da Corona virüsten koruyacağını düşünmüyorum. Sağlıklı olan birinin değil, hasta olan kişinin maske kullanması lazım." diye düşüncesini belirtti.

"Elimizden gelen tedbiri alıp, Allah'a sığınmalıyız"

Corona virüsüne karşı önce uzmanların verdiği önerilerin dikkate alınması ve daha sonra Allah'a tevekkül edilmesi gerektiğini belirten İsa Bilgiç de şunları söyledi:

Corona virüsüne yakalanmamak için tedbirler almamız lazım. Uzmanlar da bu konuda sık sık uyarılarda bulunuyor. Ellerimizi yıkamalıyız. Mümkün olduğu kadar da maske kullanmalıyız, tokalaşmamalıyız ve buna benzer tedbirler almalıyız. Ben tedbir amaçlı sürekli ellerimi yıkıyorum. Bunun yeterli olduğunu düşünüyorum. Allah bizleri korusun. İnsan ister istemez endişeye kapılıyor. Elimizden gelen tedbiri alacağız, sonra da Allah'a sığınacağız.

Corona virüsü nedeniyle maske, dezenfektan gibi diğer temizlik ürünlerinin fiyatının yükseltilip bu durumun fırsata dönüştürülmemesi gerektiğini ifade eden Lütfiye Palacı da virüsten korunmak için evde aldığı tedbirleri anlattı.

"Tedbirimizi aldıktan sonra takdiri Allah'a bırakmalıyız"

Palacı, "Eve dezenfektan aldım, her yeri dezenfektan ürünler ile temizliyorum. Ellerimi günde on defa yıkıyorum. Hapşırıkken daha çok ağzımı kapatıyorum ve buna benzer tedbiriler alıyoruz. Ama yine de korkuyoruz. Anlatılanlara göre aslında bu virüs varmış. Bu virüsün arkasında dış güçler olabilir. Bu konuda da bilgili değiliz, yetkililer daha iyi bilir. Bu konuda yetkililerin de önlem almaları gerekiyor. Bizler de vatandaş olarak tedbir almalıyız." dedi.

"Bu virüsün Amerika'dan geldiğini düşünüyorum"

"Bu virüsün arkasında Amerika vardır" diyen Ramazan Ertürk, "Corona virüsü öncelikle Çin ekonomisini vurdu. Sonra da dünyada etkili oldu. Bu virüsün Amerika'dan geldiğini düşünüyorum. Bu virüs bilinçli yapılmıştır. Virüs zaten Türkiye'de de görüldü. Virüsten korunmak için tokalaşmamaya çalışıyorum. El yıkamak gibi tedbirler alıyorum. Ama takdir Allah'ındır." şeklinde konuştu.

"Biz tedbirimizi alıyoruz, takdir ise Allah'ındır"

Corona virüsünden korunmak için temizliğe dikkat ettiğini belirten Mehmet Şentürk de, "Temiz olmamız lazım. Tokalaşmaktan uzak durmalıyız. Elimden geldiği kadar da kendimi temiz tutmaya çalışıyorum. Fazla tokalaşmamaya özen gösteriyorum." ifadelerini kullandı.

Ahmet Karabacak, Mustafa Demir ve Müslüm Demir de virüsten korunmak için Sağlık Bakanlığı veya uzmanların bu konuda yaptığı uyarıların dikkate alınması ve tüm tedbirler alındıktan sonra da Allah'a tevekkül edilmesi gerektiğini ifade etti.

İLKHA