"Geçici Kur'an kursu öğreticileri kadroya alınmalıdır"
İttihadul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Beşir Şimşek, atama şartlarını taşıyan bütün geçici Kur'an kursu öğreticilerinin bir an önce kadroya alınması gerektiğini söyledi.
Geçici Kur'an kursu öğreticilerinin iş güvencelerinin sağlanması gerektiği konusuyla ilgili açıklama yapan İttihadul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, dini eğitimlerin 3-5 ay gibi kısa bir zaman diliminde değil, eğitim sistemi gibi sürekli olması gerektiğini belirtti.
Şimşek, dindar bir neslin yetişmesi için dini eğitimlerde hizmet veren ve atanma şartlarını taşıyan bütün geçici Kur'an kursu öğreticilerinin de taşeron işçilere tanınan haklar gibi bir an önce kadroya alınması gerektiğini ifade etti.
Dindar bir neslin ancak sürekli bir dini eğitimle yetiştirilebilineceğine vurgu yapan Şimşek, “Özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın ve bununla beraber gerek Başbakanın gerek Diyanet İşleri Başkanının ısrarla dindar gençlik vurgusu vardır. Bu hepimizin takdir ettiği bir husustur. Fakat bir taraftan bunlar konuşulurken, doğrusu bunların sözde kalmaması adına özellikle dindar bir gençlik, dindar bir nesil; düzenli ve sürekli bir Kur’an eğitimiyle ancak söz konusu olabileceğini düşünüyoruz. Kur’an eğitimini yaz kurslarıyla, geçici birkaç aylık dönem kurslarla, bölük pörçük bir şekilde değil de; sürekli, düzenli bir hem Kur’an eğitimi hem ahlaki ve dini eğitimler verilerek ancak bir dindar gençlik, nesil yetiştirilebilir.” dedi.
“Kur’an eğitiminin de düzenli ve sürekli olması gerekir”
Kur’an eğitiminin sürekli olmasıyla dini eğitimlerinin daha sağlıklı olacağını aktaran Şimşek, “Normal eğitim sistemi nasıl sürekli ve düzenli olarak götürülmesi gerekiyorsa ve bu şekilde yapılıyorsa şüphesiz ki Müslüman bir toplumun maneviyatını teşkil eden Kur’an eğitiminin de düzenli ve sürekli olması gerekir. Maalesef bugün bakıyoruz ki hâlâ Kur’an kurslarımız apartmanların izbelerinde birkaç aylık süreyle, yaz Kur’an kursları dönemleriyle, 3-5 aylık bölük pörçük bir şekilde götürülüyor. Sağlıklı bir Kur’an eğitimi bu şekilde olamaz. Dindar bir nesil de bu şekilde yetiştirilemez. O yüzden özellikle Diyanetten belgelerini almış, KPSS puanları tutmuş ve şartları haiz olan bayan veya erkek Kur’an kursu eğiticilerinin de normal şekilde bir kadro ile sürekli bir hale getirilmeleri, onların da kadroya dahil edilmesinin sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Bu şekilde eğitim daha sağlıklı olacaktır.” diye konuştu.
“Taşeron işçilere tanınan haklar onlara da tanınmalı ve kadroya alınmalılar”
Taşeron işçilere tanınan hakların geçici Kur'an kursu öğreticilerine de tanınması gerektiğini belirten Şimşek, “Aksi takdirde hem Kur’an eğitimi bölük pörçük olur, bir şeye varılmış olmaz hem de 3-5 aylık kurslarla kendini bu işe bağlayan kardeşlerimiz de bir nevi işsiz kalmış olurlar. 3 ay çalışıp, 5 ay boş kalacak. Dolayısıyla başka işlere de yoğunlaşamazlar. Emeklerini de istedikleri gibi aktaramayacaklar. Haliyle sağlıklı bir iş olmaz. O yüzden şartları haiz olan kardeşlerimizin kadroya alınması ve bu Kur’an derslerini düzenli, sistemli şekilde götürülmesinin doğru olduğuna inanıyoruz. İttihad olarak bu şartlara haiz olan kardeşlerimizin bir an önce taşeron işçilere tanınan ve tanınacak haklar gibi onların da kadroya dahil edilmesinin doğru olduğuna inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.