Müslüman gençlik yaşadığımız şu dünyada ve şu ülkede bizim yegâne varlığımızdır. Erkeğiyle bayanıyla Müslüman gençler bizim her şeyimizdir.

Bu dünyayı yaşanılır buluyorsak, yaşanmaya değer görüyorsak onlardan dolayıdır.

Caddeler onlarla güzelleşiyor, meydanlar onlarla değer kazanıyor, okullar, kampüsler onlarla bir anlam kazanıyor.

Çünkü onlar görüldükleri her yerde bulundukları her noktada Allah'ı hatırlatıyorlar. Onları gören herkes farkında olarak veya olmayarak “Allah” deyiveriyor. Çünkü onlar Nebevi bir misyonu yüklenmişler; “Sizin en hayırlınız görüldüğünde Allah'ı hatırlatır” misyonunu yüklenmişlerdir.

Müslüman gençler bugün yeryüzünde gökleri temsil ediyorlar, Vahyi temsil ediyorlar. Erkekler muhteşem ve mübarek simalarıyla, ışıl ışıl yanan gözleriyle bütün bir insanlığa dirilişi aşılıyor.

Ya o kızlarımız? Tarihin hiç bir döneminde böylesine göklerin temsilciliğini yapmamışlardır belki de. Gerçekten yeryüzünü yaşanmaya değer kılmaktadırlar.

Yarınlara bundan dolayı ümitle bakabiliyoruz. Onlara bakıyoruz da bu dünyadan giderken gözümüz arkada gitmeyeceğiz diye inanıyoruz.

Allah için sizi çok, hem de çok seviyoruz.

Konuşmalarımızda, yazılarımızda bazılarınızı üzdüğümüzün, birazcık kızdırdığımızın farkındayız. Allah bilir ki bütün bunlar yine sizi çok sevdiğimizdendir.

Çünkü sizin savrulmanıza, harcanmanıza hiç tahammül edemiyoruz.

İfrat ve tefrit uçlarına kaydığınızda, tekfir konusunda katı bir çizgiye geldiğinizde sizi uyarırken bazen biz de sertleşiyor ve üzebiliyoruz.

Çünkü bir tek Müslüman gencin harcanıp gitmesine tahammül edemiyoruz.

Bir Müslüman gencin yetişip meydana çıkmasının bu ümmete kaça mal olduğunu çok iyi biliyoruz.

Hele bir de onların önemli bir kısmını benim gibi az çok tanıyorsanız savrulmalarına, harcanmalarına tahammül edemezsiniz.

Harcanmaktan, savrulmaktan çok daha öte, eğer bir de canları, ömürleri, gençlikleri çarçur ediliyorsa, söyleyin Allah aşkına buna nasıl tahammül edilir, insan nasıl susabilir, nasıl görmezlikten gelebilir?

Sevgili gençler, Tevhidi titizliğinizi anlıyoruz, sizi asla bu çizginizden çıkmaya, tavizkâr olmaya çağırmıyoruz, bizler de bu çizgi üzerinde olmak için çırpınıyoruz.

Fakat Tevhid adına diğer Müslümanlarla, özellikle gariban Müslümanlarla didişmemeye, savaşmamaya çağırıyoruz. Çağırırken hatalarımız oluyorsa bizi anlayışla karşılamanızı istiyoruz.

Çünkü sizi Allah için seviyoruz.