M. Ali DOYAR
Gençlik ve İslam
Allah'ın adıyla
Hayat sınavından geçtiğimiz bu dünyada İslam'ı öğrenmenin, yaşamanın ve toplum içinde yaşanmasına çalışmanın önemi büyüktür. Nitekim bu dünyada yapılanlardan dolayı bütün insanlar ahirette hesaba çekilecek ve yaptıklarının karşılığı olarak mükâfat veya ceza alacaklardır.
Bu açıdan bakıldığında gençlik dönemi, insan hayatının en önemli ve dikkat edilmesi gereken dönemidir. Çünkü gençlik dönemi; bir yandan bedensel gücün, enerjinin, hareketliliğin, heyecan ve coşkunun en yüksek olduğu dolayısıyla en verimli ve en değerli dönemdir. Diğer yandan ise gençlik dönemi; insan için en riskli dönemdir. Çünkü nefsi arzular, şehevi duygular ve geleceğe dönük hayallerin en yoğun olduğu dönem gençlik dönemidir. Akıldan çok duyguların ön planda olduğu, şehevi arzuların ağır bastığı, hayallerin kararlara yön verdiği ve dolayısıyla günah işlemeye en yatkın dönem gençlik dönemidir.
Bu nedenle gençlik dönemi kontrol altına alınmaz ve ona doğru bir istikamet verilmezse, insan hayatının en verimli dönemi heba edilmiş olur.
Günümüz gençliği, yanlış politikalar ve İslami çalışmaların önündeki engeller yüzünden azımsanmayacak oranda İslam'dan uzaklaşmaktadır. Gençlerin İslam'dan uzaklaşması, başta kendileri açısından olmak üzere toplumun da hem bugünü hem de geleceği açısından çok tehlikelidir.
Toplumdaki adalet, güven ve huzurun kaynağı İslam'dır. Adaletin tesisinde, toplum hayatında güven ve huzurun oluşmasında, haksızlıkların ortadan kalkmasında hem bireyi hem de toplumu en güzel ıslah eden İslam'dır. Aynı şekilde hırsızlık, uyuşturucu, kumar, fuhuş gibi toplumu hastalıklı hale getiren kötü alışkanlıkların önüne geçmede de İslam en büyük müessirdir.
Gençler İslam'dan uzaklaştıkça gayr-i İslami fikir ve ideolojilere kaymakta, kötü alışkanlıklar edinmekte, buna bağlı olarak toplumdaki güven ve huzur da ciddi darbeler almaktadır. Çünkü toplumun tümü bundan etkilenmektedir. Dolayısıyla toplumda kutuplaşmalar, gerginlikler ve çatışmalar ortaya çıkmaktadır.
Bu bakımdan hem kendi hayatlarının heba olmaması hem de toplumun geleceğinin sağlıklı olması için gençlerin İslam ilmi, kültürü ve ahlakıyla yetişmesi gerekir. Bu hususta İslami STK'ların çalışmaları ve özellikle de cami merkezli aktiviteler büyük önem arz etmektedir. Cami, gençleri sokaktaki kötü alışkanlıklardan, gayr-i İslami fikir akımlarından ve çirkin eylemlerinden adeta bir mıknatıs gibi çekip uzaklaştırdığı gibi onların İslam ahlak ve terbiyesi ile yetişmelerinde de bir mektep görevi görmektedir. Camiye giden ve camideki atmosfer içinde büyüyen gençler hem kendilerine, hem ailelerine hem de topluma faydalı birer nefer olarak yetişirler. Bu konuda cami kadar müspet bir fonksiyon icra eden ve manevi bir ruh veren başka bir yer yoktur.
Bu noktada Müslüman ailelere, İslam âlimlerine ve İslami STK'lara büyük vazifeler düşmektedir. Gençlere sahip çıkmada ve yol göstermede önemli pozisyonda bulunmaktadırlar. Gençlerin kötü arkadaş edinmelerine, gayr-i İslami ortama girmelerine ve dolayısıyla gayr-i İslami fikir ve alışkanlıklar edinmelerine engel olma hususunda çok daha fazla dikkatli ve duyarlı olmaları, çok daha fazla gayret göstermeleri gerekmektedir. Gençleri, salih arkadaş edinme, sağlıklı ortama girme ve özellikle de camiye yönlendirme konusunda büyük gayret içinde bulunmaları gerekmektedir. Nitekim gençler, içinde bulundukları çevre ve ortamdan doğrudan etkilenmekte ve ona göre şekil almaktadırlar.
Allah'a emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.