Bangladeş'te Cemaat-i İslami'nin başta eski genel sekreter 91 yaşındaki Gulam Azam olmak üzere yönetici kadrosunun idamla yargılanmalarına uluslararası tepkiler artıyor. Hukuk otoriteleri ve insan hakları kuruluşları yargılamaların adil olmadığını, hukuk kurallarına riayet edilmediğini belirtiyor.

Cemaat-i İslami yöneticilerini yargılayan mahkemenin başkanı Nizamul Hak Nasim, Brüksel'de ikamet eden Bangladeşli bir Hukukçu Ahmed Ziyauddin ile yaptığı skandal görüşmenin ses kaydının The Economist dergisinde yayınlanmasından sonra Mahkeme Başkanı istifa etmek zorunda kalmıştı. 17 saatlik bu ses kaydında davanın seyri, idam kararının hangi şekilde verileceği ve ayrıca infazların hangi sıra ile gerçekleşeceği gibi davanın esası ile ilgili konuşmalar yer alıyordu. Bu görüşmeyle mahkeme başkanı gizli belgeleri üçüncü kişilerle paylaştı, "gizlilik" şartını ihlal etmiş oldu. Bangladeş'ten yapılan resmi açıklamalarda ise hakimin kişisel gerekçelerle istifa ettiği iddia edildi.

İnsan Hakları Örgütü mahkemede görgü tanığı sayısının 12 ile sınırlandırılmasına ve tanıklık yapanların bir süre sonra ortadan kaybolmasına dikkati çekiyor. Raporlarda savunma avukatlarının ofislerine yapılan baskınlara da yer veriliyor.

YENİDEN YARGILANMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Bu arada Cemaat-i İslami lideri Gulam Azam ve diğer 11 sanığın 'yeniden yargılama talebi' mahkeme tarafından reddedildi.

Cemaat-i İslami liderlerinin avukatı Muhammed Tacu'l-İslam, sanıkların yargılandığı 'Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nin eski başkanının dava sürecinde Belçika'daki başka bir hukukçu ile yaptığı Skype görüşmesinin Economist dergisinde yayınlanmasıyla diğer hukukçudan talimat aldığını belirterek, mahkemeye davanın yeniden başlaması için talepte bulunduklarını söyledi. Mahkemenin, yargılanmanın yeniden başlaması talebini reddettiğini söyleyen İslam, ''Mahkeme, görüşmelerin Economist'te hukuk dışı olarak yayınlandığını ve delil kabul edilemeyeceğini savunarak, yargılamanın yeniden başlamasına gerek olmadığına ve kaldığı yerden devam etmesine karar verdi'' dedi.

CANSUYU DERNEĞİ: BANGLADEŞ'İN İÇİŞLERİNE KARIŞMADIK

Öte yandan geçtiğimiz günlerde Bangladeş'e giden Cansuyu Derneği ekibinin yaptığı temaslar ülke yönetimini rahatsız etmiş, ülkenin Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin büyükelçisi Mehmet Vakur Erkul'u çağırarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yazdığı mektup ve Cansuyu Derneği'nin çalışmaları dolayısıyla rahatsızlığını belirtmişti. Bangladeş, Türkiye'yi bu çalışmalar dolayısıyla içişlerine karışmakla itham etmişti.

Cansuyu Derneği bunun üzerine bir yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada Bangladeş'te Cemaati İslami'nin 91 yaşındaki eski Genel Başkanı ve Büyük İslam alimi Gulam Azam başta olmak üzere 12 kişi, 41 yıl önce işledikleri iddia edilen siyasi suçlardan dolayı idamla yargılandıkları, yüzde 90'nını Cemaati İslami mensuplarının oluşturduğu binlerce kişinin de tutuklandığı  yargılanmayı bekledikleri hatırlatıldı.

Yargılamanın şaibeli olduğu belirtilen açıklamada Cansuyu'nun da bunun üzerine bölgeye bir hukuk ekibi gönderdiği kaydedildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Refik Korkusuz, Uluslararası Hukukçular Birliği (UHUB) Genel Sekreteri Av. Necati Ceylan, Devlet Eski Bakanı Av. Lütfü Esengün, Cansuyu Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Eski Milletvekili Suat Pamukçu, Konya Eski Milletvekili ve UHUB Üyesi Hüsnü Tuna,  UHUB Türkiye Temsilcisi Av. Fatma Benli, TGTV Genel Başkan yardımcısı Av. Mustafa Yağmur,  Av. İbrahim Öztürk,  Av. Ahmet Sorgun,  Av. Bayram Sakartepe,  Av. Rabia Yurt, UHUB Üyesi Av. Yasin Şamlı, Cansuyu Derneği Dış İlişkiler Danışmanı Yunus Emre ve Anadolu Ajansı Muhabiri Zehra Yaman'dan oluşan heyetimiz; Bangladeş Adalet Bakanı Şefik Ahmed, Bangladeş Cumhuriyet Başsavcısı Gulam Arif Tipu, Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina'nın Dış İlişkiler Başdanışmanı Gevher Rizbi, Bangladeş  Yüksek Barolar Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin,  Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesinde sanıklar aleyhine şahitlik yapan Sultana Kemal, Ana Muhalefet Partisi BNP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Bakan Seyyidun Ahmed ile Cemaati İslami Hukuk Ekibi Başkanı Abdur Rezzak ve Avukat Tacül İslam ile görüşmeler yapmıştır.

Bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak Cansuyu Derneği üzerine düşen görevi yerine getirmiştir ve getirmeye de devam edecektir. Bu maksatla süreç yerinde takip edilmiş, bütün taraflarla görüşülmüş ve gerekli hassasiyet gösterilmiştir. Sivil Toplum Kuruluşu olarak yaptığımız bu tür faaliyetler nedeniyle herhangi bir izne gereksinim duymamakta veya herhangi bir devlet kuruluşuna ilgi alanlarımız yönünden hesap vermemekteyiz. Bağımsız ve özgür bir sivil toplum kuruluşu olarak sadece Bangladeş ile değil dünyanın her tarafında yapılan haksızlıklarla, mağduriyetlerle, sıkıntı ve problemli bölgelerle ilgilenmekteyiz.

Bir yardımlaşma derneği olarak acil yardım, kalıcı yardımlar, Kurban ve Ramazan Organizasyonları, eğitim kurumlarının inşası, su kuyuları açma, yetim çocuklara sahip çıkmanın yanı sıra insan hakları ihlalleri ile ilgili faaliyetler de göstermekteyiz. Bu manada Bangladeş'te idamla yargılanan ve tutuklanan on binlerce kişi de derneğimizin ilgi alanına girmektedir."

Türkiye'de yaşanan 28 Şubat sürecinin bir benzerinin Bangladeş'te daha acımasız bir şekilde yaşandığı ifade edilen açıklamada 91 yaşındaki bir İslam aliminin de aralarında bulunduğu lider kadronun idam edilmek istenmesi ve binlerce kişinin siyasi nedenlerle tutuklanmasına vicdanı olan herkesin tepki göstermesi gerektiği kaydedilen açıklamada derneğe yapılan saldırıların manidar olduğu belirtildi. Cansuyu, hukuk heyetinin Bangladeş'te yaptığı görüşmelerin sonuçlarının yakın bir zamanda rapor olarak yayımlanacağını da duyurdu.

Cansuyu Derneği, Bangladeş'te yaptığı çalışmalar sebebiyle bazı medya organları tarafından hedef gösterilmişti. Dünyabülteni