ANKARA - Gazetecilerin Gezi Parkı eylemleriyle ilgili sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Muammer Güler, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Gezi Parkı'nın boşaltılmasının ardından çıkan olaylarda 393 kişinin gözaltına alındığını ve bunların ifade alma işlemlerinin devam ettiğini bildirdi.

Eylemcilere kimyasal madde bulunan su sıkıldığı yönündeki iddialarla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Güler, "Polisin kalkanı var, jopu var. Su sıkabilir ayrıca gaz, sıkıştırılmış su sıkabilir, biber gazı kullanabilir. Şart oluştuğunda da silah da kullanabilir. Bu kanunun kendisine verdiği yetkiler arasındadır. 'İlaçlı su' diye bir şey yok. Onu kesinlikle kabul etmek mümkün değil. Öyle bir uygulama kesinlikle yok. Bazen tazyikli su sıkıyor, bazen de gaz sıkıştırılmış su sıkılıyor. Çok gerektiği zaman da boyalı su sıkılıyor. Böyle bir standardımız yok" diye konuştu.

Güler, polisin orantısız güç kullandığı iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmanın devam ettiğini, şimdiye kadara İzmir'de 2, İstanbul'da ise bir polisin bu çerçevede açığa alındığını söyledi.

Bakan Güler, doktorların gözaltına alınmasıyla ilgili olarak da, tıp öğrencilerinin doktorluk statüsü olmadığına dikkat çekere, "Ayrıca revir açmanın özel bir statüsü var. Muayene yapan doktor mutlaka bunu adli mercilere, resmi mercilere bildirmek durumunda. Bir de görevi başında olmama gibi bir durum var, onu Sağlık Bakanımız değerlendirecektir" dedi.

Greve giden işçilere uyarı
Sendikaların greve gitmesine tepki gösteren Bakan Güler, "Memur ve işçilerden kanunsuz eylemlere iştirak etmemelerini istiyorum, bunların sonuçlarına katlanırlar" uyarısında bulundu.

Twıtter'la ilgili çalışma yapılacak
Sosyal medyaya yönelik çalışma yapılacağını da açıklayan Bakan Güler, sosyal paylaşım siteleri ile ilgili de şu anda Emniyet Müdürlükleri ve Emniyet Genel Müdürlüğünün yürüttüğü çalışmalar olduğunu söyledi.

Bu konuda yasal düzenleme yapılması gerektiğini ifade eden Güler, "Burada halkı tahrik eden, bir manipülasyonla yalan haberlerle halkı kışkırtmaya, hatta toplumsal olaylara, mal ve can emniyetini sıkıntıya sokacak, bozacak eylemlere yönlendiren elbette gerek Twitter olsun, gerek Facebook olsun ve gerek sosyal medyanın diğer enstrümanlarını kullanarak bunları yönlendirenlerle ilgili çalışmamız var. Daha önce İzmir'de böyle bir çalışma oldu. Şimdi diğer yerlerde de böyle bir çalışma olacak. Tabii bu konularda ayrı bir yasal düzenlemenin de yapılmasının gerektiğini biz düşünüyoruz. Bu konuda Adalet Bakanlığımızın ve ilgili bakanlıkların çalışmaları olacak. Yasal düzenlemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Hangi yalan haberin nasıl sızdırıldığını gördük. Bunlarla ilgili operasyonlarımız sürecek" diye konuştu.