Gümüşün karayla uyumu: Savat
Tarihte yaklaşık 2 bin 500 yıllık geçmişi olan gümüşün üzeri karartılarak gerçekleştirilen "savat", Vanlı ustaların ellerinde sanata dönüşüyor.
Adını sebat etmekten alan ve oldukça zahmetli bir işçiliği olan savat işletmeciliği, Van’daki atölyelerdeki ustaların ellerinde 450 derecelik ateşte pişerek gümüşe işleniyor.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de oldukça ilgi gören ve yüz yıllarca ayakta kalan savat sanatı, Kale Yolu üzerinde 3 bin 500 metrekarelik alanda Urartu mimarisiyle kurulan atölyede, Vanlı iki kardeşin eliyle yeniden işleniyor.
Savatın tarihçesiyle ilgili İLKHA’ya bilgi veren Savat Ustası Erdal Binici, ilk olarak Roma döneminde tabak, çanak gibi ürünlerde kullanılarak ortaya çıkan savatın, daha sonra bu sanata başkentlik yapmış Van’da 120 atölyenin kurulmasıyla o dönemdeki ustaların eliyle geliştiğini söyledi.
3 metal ve bir ametalin karışımıyla oluşan savatın, her ustanın kendine göre bir oran vermesiyle oluştuğunu belirten Savat Ustası Binici, savatın hazırlanışı ve gümüş üzerine kalem atılmasının başlı başına zahmetli bir işçilik olduğunu dile getirdi.
Binici, “Savat gümüşün üzerindeki siyah süslemenin adıdır. Siyah süsleme dediğimiz zaman üç metal, bir ametalden oluşan bir karışımdır. Bu metaller bakır, gümüş, kurşun ve kükürtten oluşuyor, bunun ametali kükürt olarak bilinir. Tabi bunu hazırlamak her ustanın kendine göre bir oranı vardır. Bu ustalar ise kendi oranlarını kimseye söylemezler. Tabi bu oranlarla bir çubuk savatı hazırlamak bazen 2-3 gününüzü alıyor. Bu çok zor bir işçiliktir. Bunun yanı sıra bir objenin üzerine el kalemi atmak ise daha zordur. Savatı hazırlamak başlı başına zor, kalem atmak ondan daha zordur.” dedi.
“Savat, 450 derece ateşte gümüşün üzerine eritilerek işlenir”
Çubuk şekline getirilen savatın 450 derece ateşte eritilerek, gümüş üzerine işlenmesiyle savat sanatının ortaya çıktığını ifade eden Binici, “Savat, Roma dönemlerinde tabak, çanak gibi ürünlerde kullanılmış. Daha sonra ise dünyanın birçok yerinde en çok da eski Van şehrimizde 120 tane atölyenin var olduğuna ve bu atölyelerde ise çok sayıda işçinin çalıştığı biliniyor. Savat gümüşün merkezi Van diyebiliriz. Çünkü şu anda savatı bu çalışmalarla yapan kimse yoktur. Bakır bin 100 derecede, gümüş 980 derecede, kurşun ise 450 derecede eriyor. Bunların oranları ise farklıdır. Savat dediğimiz çalışmanın hazırlığı bittikten sonra da 450 derecelik ateşte, gümüşün üzerine eriterek işleyebiliyorsunuz. Bugün bir tabakanın üzerine toz halinde serperek eritme daha kolaydır. Ancak bazı ustalar bunu çubuk haline getiriyor ki bizler de genellikle çubuk kullanırız. Çubuk kullanmamızın sebebi ise savat fazla dağılmaz ve istenilen bölgeye rahat eritilerek enjekte edebiliyorsunuz.” şeklinde konuştu.
"Sabırla işlenen savat dünyaca kabul görülür"
Binici, “Savatın asıl anlamı sebat etmektir. Sebatın anlamı ise sabretmektir. Bir ürünü yaptığınız zaman çok sabretmeniz lazım. Bunu birkaç saatte bitirme olayı yoktur. Bazen bir objenin üzerinde bir gün, bazen bir hafta, bazen ise bir ayda çalışırsınız; bu yapılan işin işçiliğine bağlıdır. Eğer ki usta içinden gelerek savat yapıyorsa yapılan ürün dünyada kabul görülür. Ancak para kazanmak için hızlı bir şekilde yapılan ürünler kabul görülmez. Görülmemesinin sebeplerinden biri sanat olarak değil, para olarak düşünüyorsunuz. Sanat olarak düşündüğünüzde o sanatı herkes kabullenir.” diye konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.