Darbe girişimini İLKHA’ya değerlendiren Hukukçu-Yazar Av. Emin Güneş, darbenin arkasındaki gücün hem FETÖ’yü hem de PKK’yi yönlendirdiğini söyledi.

FETÖ’nün 28 Şubat darbesine verdiği destekle Müslümanlara karşı ilk darbeyi yaptığını belirten Güneş, “Geziden itibaren ya da Hakan Fidan’ı alma olayından itibaren, bir takım girişimlerde bulundular. 6-8 Ekim olaylarını da bunun içine katıyoruz. Çünkü bu darbelerin arkasındaki güç iki tarafa da hükmediyordu. Hem PKK’yi hem de FETÖ örgütüne hükmediyor. İkisini yönlendiren güç aynıdır. Fakat FETÖ’nün Müslümanlara yönelik ihanetini, nerede başladığını göz ardı etmeyelim.” dedi.

“FETÖ’ye bağlı bayanlar başörtülerini açarak o direnci kırdılar”

Güneş,”Esasen Müslümanlara FETÖ’nün ilk darbesi, 28 Şubat darbesine verilen destekle başladı. O gün İstanbul Üniversitesi’nde başörtüsüne yönelik yasaklama başladığında özgürlüklerden yana olan solcusu-sağcısı, dinsizi-Marksist’i başörtülülere destek verdi. Ama FETÖ’ye bağlı bayanlar başörtülerini açarak o direnci kırdılar.” şeklinde konuştu.

“Gülen, başarılı darbelere değil, başarısız olan darbelere karşı durdu”

Fetullah Gülen’in başarılı olan darbelere karşı değil, başarısız olan darbelere karşı durduğunu ifade eden Güneş, “O dönemde Erbakan Hoca’ya “bırak git” diyen Çevik Bir’e anahtarları vereceğim diyen kişi, bugün çıkmış diyor ki ‘ben darbelere karşıyım’. Evet, sen darbelere karşıydın ancak bugünkü gibi başarısız darbelere karşıydın. Hiçbir başarılı darbeye karşı durmadın. Bir saniye bile durmadın bütün darbelere olan desteklerini herkes kaydetmiş. Böyle bir hareketin bugün bu darbeyi yapması bekleniyordu. Zira özellikle yargı içerisinde, bu olaydan önce ihraç edilen toplam hâkim-savcı sayısı beşi geçmiyordu. Düşünün ülkedeki yargı sisteminin üçte birine hükmeden bir hareketten siz beş adam çıkarmışsınız, siz askerliğe el atmamışsınız. Bu tehlike adım adım geliyorum diyordu ve eli kolu bağlıydı hükümetin. Fakat bu Allah-u Teâlâ’nın bu millete bir lütfudur.”

“Bu Allah’tan gelen bir yardımdır”

Bu darbe girişiminin akamete uğramasının arkasında Allah’ın yardımı olduğunu söyleyen Güneş, “Bunu yine de millete veya ümmete yönelik bir şefkat tokadı gibi algılayıp ve bizi bu badireden bu fitneden kurtaran Rabbimize şükredip ona dönmek, varsa hatalarımızı gözden geçirip tövbe etmek zorundayız. Burası çok önemlidir. Görüyorum ki AK Parti ve toplumun çoğunluğu ‘Tanka çıktık yolu kestik. Şöyle oldu, böyle oldu’ diyorlar. Bu yardım, Allah’tan gelen bir yardımdır. Herkes biliyor ki 15 dakika erken gitselerdi ya da Cumhurbaşkanı ellerinde olmuş olsaydı, olaylar buraya gelemezdi. Bunlar acımasızdır, bunlar Sisi’den farksızdır. Sisi 5 bin insanı öldürdü. Bunlar 160 - 260 değil, 5 bin insanı değil 10 bin insanı öldürmeyi göze alacak kadar katil ve canidirler. Dolayısıyla bu darbeyi bu hale getiren onları  rezil eden Allah’a hamdolsun.” ifadelerini kullandı.

“Darbe girişimi MİT’in bilgisi dâhilindeydi”

MİT’in içerisine kadar sızmış adamlarıyla darbenin hükümete önceden bildirilmediğini ileri süren Güneş, “Şimdi tabi akla şu soru geliyor, yani Türkiye’nin istihbaratı Milli İstihbaratı böyle bir darbeyi daha önceki darbeleri istihbarat, bilinçli olarak hükümete bildirmiyordu. Çünkü orada emir-komuta zinciri içerisinde bir hareket vardı. İstihbarat, Emniyet hepsi beraber yürütüyordu. Peki, burada bir muhalif kanat diyelim. Ordu da tamamına hâkim değil, Emniyet te tamamına hâkim değil. Milli istihbarat nasıl bunu algılamadı? Onu da görüyoruz ki, şimdi Milli İstihbaratın, Emniyetin içinde ve Reisicumhurun yaverliğine kadar yerleşmişler.” dedi.

“Hükümet FETÖ’nün yıllarca zulmettiği kesimi görmek zorundadır”

Yıllarca FETÖ’nün zulmettiği Hizbullah cemaatinden de  söz eden Güneş, şöyle devam etti:

“Bu toplumda FETÖ ile mücadele eden, PKK ile mücadele eden kim var? PKK’nin en azılı düşmanları PKK’nin onları bir kaşık suda boğmak istediği bir kesim var. FETÖ’nün yıllarca zulmettiği, işkence ettiği ve içine sızamadığı bir kesim var. Neden bunları göz ardı ediyorlar? Bir güç onları kuşatmış ve böyle bir potansiyeli hala atıl bırakıyor. Yani bu kadrolara, bu insanlara hala yanaştırmayan bir güç var. Hükümet eninde sonunda bunu fark edecektir. Samimi olarak bu iki ihanet şebekesine karşı bedeller ödemiş, şehitler vermiş bu hareketi görmek zorundadır. Görmese o da kendisinin bileceği bir şeydir. İnşallah onların bu basiretsizliği ümmete daha büyük badirelere sebep olmaz.” diye konuştu.

“FETÖ üyeleri her yerden temizlenmelidir”

FETÖ üyelerinin her yerden temizlenmesi gerektiğini söyleyen Güneş, “Tabi bu darbe hükümetin elini güçlendirdi. Şimdi artık darbe hukuku yürürlükte olduğu için çok rahat bir biçimde o yargı içerisindeki etkin adamlarına hâkim, savcı, yüksek yargı organları üyeleri, Yargıtay, Danıştay, anayasa mahkemesindeki ciddi bir temizliğin başlatıldığı ve bunun arkasının da geleceğinden kanaatimiz var. Bunun diğer alanlara da yansıması lazım. Bugün bunların maliyede bulunması da tehlikeli, eğitim camiasında olması da tehlikeli bütün alanlardan temizlenmesi lazımdır. Bunlar için  haşhaşi tabiri çok yerindedir. İhaneti görmelerine rağmen vazgeçmiyorlar.” İfadelerini kullandı. (Ramazan Casuk-İLKHA)