Güneydoğuda Mide ve Barsak Kanseri Ön Planda
Dicle Üniversitesi Hastaneleri bünyesinde hizmet veren ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin tek İlik Nakli Merkezi olan `Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi`nde şimdiye kadar 12 kişiye ilik nakli yapıldı.
İlik Naklinin Vericiye Zararı Yok
İlik naklinin vericiye hiçbir zararının olmadığına vurgu yapan Ayyıldız; "Buradan şu mesajı vermek istiyorum İlik naklinin vericiye hiçbir zararı yoktur. Vericiden damarlardan kan alır gibi alınıyor. Vericiye hiçbir zararı yoktur. İlik nakillerinde hastalara göre başarı oranı değişiyor. Kimi hastalarda başarı oranı çok yüksektir. Tabi her kan hastasına, her lösemiye ilik nakli yapmıyoruz.
Kanserde erken tedavi çok önemli ve etkilidir. Erken teşhis ve tedaviye başlanan bazı kanser türlerinde tamamen iyileşme olur. Aynı kanser geç kalındığında ölümcül oluyor. Kanserden korkma. Geç kalmaktan kork. Kanserlerin yüzde 60 önlenebilir." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Orhan Ayyıldız konuşmasını şöyle sürdürdü: "İlik bağışı için genellikle kardeşi tercih ediyoruz. Hastalarımız ile ilgili ilik bağışını alıyoruz. Ancak birebir ilik bağışını almıyoruz. Ama kişi gelip ben ilik bağışında bulunmak istiyorum derse onu da ilgili yerlere yönlendiriyoruz. Merkezimizde vericilere hizmet olsun diye doku nakli tetkiklerini 20 yıldan beri yapıyoruz. Kardeş nakilleri ve akraba dışındakilere de yakın bir zamanda nakil yapmaya başlayacağız."
Güneydoğu`da Mide ve Barsak Kanseri Ön Planda
Ayyıldız; "Tüm kanserlerle ilgili konuşacak olursak Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kanser türlerindeki oran Türkiye ortalamasından çok farklı değil. Ancak bölgede mide ve barsak kanseri. Ön plandadır. Bu da yeme alışkanlığından kaynaklanıyor. Bölgede kurutulmuş, tuzlanmış, aşırı yağlı gıdaları yemekten kaynaklanıyor.
Cilt kanserlerinde de bir atış söz konusudur. Ancak tedavisi daha kolay olduğu için biraz göz ardı ediliyor. Bir ufak cerrahi yöntemle tedavi edilebildiği için de hep ikinci planda tutuluyor" dedi.
Taramadan Korkmayın
Kanser taramasından korkulmaması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Orhan Ayyıldız, "Kanser tarama programları vardır. 30 yaşında hangi taramadan geçeceğiz, 40- 50 yaşlarında neye baktıracağız. Hangi sıklıkla baktıracağız. Hepsi programda belirtilmiştir.
Dünyada genelinde kanser rakamlarında bir yükselme vardır. Bunda dünyanın kullandığı kimyasallar, radyasyonlar, cep telefonları ve gıdalar çok etkilidir. Diğer yandan da teşhis koyma imkanı, doktora ulaşma imkanı arttı. Günümüzde artık doktorlar hastanın ayağına kadar gidiyor" diye konuştu.
İlik Naklinden Sonra Kendimi İyi Hissediyorum
İlik nakli olan Nazime Kabaklı (64 ) duygularını şöyle dile getirdi; "İki böbreğimden rahatsızdım. Bir ay hastanede tedavi gördüm. Daha sonra iliğimden biyopsi yaptılar. Biyopsi sonucundan sonra Orhan Hocaya geldim. İlaç tedavisi gördükten sonra bana ilik nakli yaptılar. Şuan kendimi çok iyi his ediyorum. Hocalarımdan çok memnunum. Allag da onlardan memnun olsun."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.