Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitmek için başvuruda bulunan 2 milyonu aşkın hacı adayının heyecanla beklediği hac kuraları çekildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda elektronik ortamda yapılan kura çekimine, salonu dolduran hacı adayları yoğun ilgi gösterdi. 2 milyondan fazla hacı adayı arasında çekilen kura sonucunda 80 bin kişi kutsal topraklara gitmeye hak kazandı.

Kura çekimine katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Hac, bir Müslüman için en büyük özlemlerden birisidir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu özlem ve heyecana her yıl şahit olmaktayız. Kâbe sevgisi nedeniyle sevinçten de üzüntüden de dökülen gözyaşları, ülkemiz insanındaki Kâbe aşkı ve Peygamber sevgisinin derinliğini göstermektedir. Allah o özlemi, o hasreti, o sevgiyi, o muhabbeti yüreklerimizden, neslimizin yüreklerinden hiçbir zaman eksik etmesin” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hac organizasyonuna büyük önem verdiklerini söyleyen Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığımız hacı adaylarının huzurla ibadetlerini yerine getirmesi,  karşılaşılan meşakkatlerin hafifletilmesi ve hacılarımızın ibadetin manevi hazzını yaşamaları için büyük gayret göstermektedir” diye konuştu.

Erbaş, vatandaşlar için en uygun adil yolu ve yöntemi belirlemek için Diyanet İşleri Başkanlığının yetkili birimleri ile bakanlıklar arası hac ve umre kurulunun bir araya geldiğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığının uyguladığı kura metodunu, bütün İslam ülkelerinin en uygun metot olarak kabul ettiklerini ifade eden Erbaş, “Başkanlığımızın, hacı adaylarını belirlemede uyguladığı kura sistemi, konu ile ilgili bu zamana kadar tespit edilen ve adaleti en iyi sağlayan uygulamadır” dedi.

Sınırlı sayıda insanın hacca gidebildiği halde yeni ön kayıt alınmasıyla ilgili olarak Başkan Erbaş şunları söyledi:

“İslam fıkhına göre, bu ibadete talep önemlidir. Bu ibadeti yapmayı talep etmek, her mümin için niyetini ortaya koyması bakımından önemlidir. Yol bulan, imkân bulan insanların hac ibadetini yapmakla mükellef olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ‘Ya Rabbi! Ben niyetimi ortaya koydum, müracaatımı yaptım, sıramı bekledim ama dünyadaki imkânlar, ülkenin imkânları buna el vermedi’ diyebilmesi, mazeretini ortaya koyması bakımından da önemlidir. Bu nedenle gelip müracaat eden, müracaat etmek isteyen herhangi bir kardeşimize ‘Zaten burada birçok insan bekliyor, sen müracaat etme’ deme hakkımız yoktur.”

Kura sonucunda oluşacak olan sevincin de hüznün de Allah katında değerli olduğundan söz eden Erbaş, “Kurada isimleri çıkmayan kardeşlerimizin bekleme sürelerinin uzaması onları üzdüğü gibi elbette bizi de üzmektedir. Bu kutsal yolculuğa katılma imkânına kavuşunca kalbi coşan kardeşimizin sevinci ve heyecanı Allah katında ne kadar değerli ise bu imkâna kavuşamadığı için üzülen kardeşimizin hüznü de o kadar değerli ve kıymetlidir” ifadelerini kullandı.

Hacca gitmek isteyip de kura çıkmayan, imkân bulamayanların fırsat bulup gidenlerden daha çok sevap ve değer kazanabileceğini ifade eden Erbaş, 2 milyondan fazla hacı adayı arasında çekilen kura sonucunda 80 bin kişinin kutsal topraklara gitmeye hak kazanacağını söyledi.

Erbaş, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünün gerekli çalışmaları titizlikle sürdürdüğünü ifade ederek, “Hiç kimsenin hakkı zayi olmayacaktır. Bizim için asıl olan hacı adaylarımıza hak ettiği hizmeti sunabilmek ve başka bir ülkede milletimizin ve devletimizin onuruna uygun bir temsili gerçekleştirebilmektir. Orada bulunan herkes bu onuru bize her yıl yaşatıyor ve her yıl şu iltifatı alıyoruz, ‘Türkiye bir numara.’ Elhamdülillah.” diye konuştu.

İLKHA