Halkın HÜDA PAR`dan Beklentileri

Halkın HÜDA PAR`dan Beklentileri

Van Serhad FM`de `Hafta Ertesi` programına konuk olan yazar Abdulhelim Almalı, resmen kurulan HÜDA PAR`dan beklentileri anlattı. Almalı ayrıca, milli piyango adıyla devlet eliyle oynatılan kumarın toplum nezdinde sebep olduğu ifsatlara değindi.

VAN - Sunuculuğunu İlke Haber Ajansı Van bölge temsilcisi ve Van Olay Gazetesi imtiyaz sahibi Fikret Özkan`ın yaptığı Van Serhad FM `Hafta Ertesi` programı, gündemin nabzını tutmaya devam ediyor.

Bu hafta, HÜDA-PAR`ın İçişleri Bakanlığı`nca kabul edilen dilekçesi ve HÜDA-PAR`dan beklentiler, devlet eliyle oynatılan kumarın toplum nezdinde getirdiği ifsatlar, BDP`li Van Belediyesi`nin hizmetteki aksaklığı ve K belgesinin Van`a verilmemesi üzerine kopartılan fırtınalar gibi konularda, sunucu Fikret Özkan`ın sorularının yanıtlayan yazar Abdulhelim Almalı, önemli açıklamalarda bulundu.

 "HÜDA-PAR Zihinleri Genişletici Açıklamalarda Bulunmalı
HÜDA-PAR`ın İçişleri bakanlığınca kabul edilen dilekçesinin ardından partiden beklenilenleri anlatan Almalı, HÜDA-PAR`ın siyasetini, ülkenin tüm bölgesine yönelik bir siyaset güttüğü takdirde birçok şeyi başaracağını söyledi. HÜDA-PAR`ın, halkı memnun edici ve zihinleri genişletici açıklamalarda bulunması gerektiğini ifade eden Almalı, "İktidar olma bir seferde ilk etapta olmayabilir. Ama bu bir başlangıçtır. Değerleri alınmış bir halk, onu savunan, dinine veya dinsizliğine bakmaz. `Mazlumun kolundan kim tutuyorsa o benim için önemlidir` düşüncesi hakim. Bu toplumu bunu böyle bir gerçekle karşılaştıran yine sistemdir. Sisteme entegre veyahut da demokrasi çarkının işlenmesi için bir çark daha açıldı. Bu dişi, sistem kendi içinde ne kadar götürecek? Eğer Hüseyin Yılmaz`ın yapmış olduğu açıklamada "Biz sistemin alternatifi, halkın partisi olacağız" geçerliliğini yönetirken sistem buna razı olacaksa ki razı olmayacağı muhakkaktır. Çok geçmeden o yolu kapatacaktır" dedi.

 "Milli Piyangoyu Kazananın Dünyası Allak Bullak Oluyor"
Devlet eliyle oynatılan kumara ve toplum nezdinde getirdiği ifsatlara da değinen Almalı, bir toplumu yozlaştırmanın toplum eliyle değil; toplumu idare edemeyen yöneticiler tarafından yapıldığına dikkat çekti. TC yasalarında içki, kumar ve fuhuş gibi şeylerin devletin eliyle yapıldığını hatırlatan Almalı, geçmiş yıllarda milli piyangodan para kazanıp da hayatları alt üst olan insanların yaşamlarından örnekler vererek, "Kim, milli piyango denilen kumarda büyük parayı kazanıyorsa kıyameti kopuyor. Dünyası allak bullak oluyor bir anda. Hiçbir şey yokken bir anda milyarlar, para… Bütün dünyanın, medyanın, insanların, aç kurtların gözü sende. Bu sefer ne oluyor? Sen de insanlığını kaybediyorsun. Kumar haksız kazançtır kumar bir başka insanı parasını gayri meşru bir yoldan almasıdır. Toplumun psikolojisi üzerinde büyük bir tahribata yol açıyor. Toplumdaki yozlaşmanın tek sebebi; toplum adına çıkarılmakta olan yasalar ve kanunlardır" ifadelerini kullandı.
 

"Belediye Çalışıyorsa Bu Şehirdeki Tıkanıklık Neyin Nesidir"
Sunucu Özkan`nın bir sorusu üzerine BDP`li Van Belediyesi`nin hizmetteki aksaklığını anlatan Almalı, Van Belediyesi`nin Sokağa çıkıldığı takdirde çöplerin toplanması veya kanalizasyon şebekelerini tıkanmaması halinde belediyenin çalıştığı iddialarının doğru olabileceğini belirtti. Almalı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belediye çalışıyorsa bu şehirdeki tıkanıklık neyin nesidir? Buna bir çözüm bulunsun. Geçen yağan kar nedeniyle gerçekten şehir tıkandı. Ama belediye cephesinden de bakıyorsun, neymiş? 250 personel, 50 araçla tam takır çalışıyor. Geçen gün belediye başkan Vekili A.Rahman Doğan çıkıp başka bir radyo kanalında bizim yazdığımız yazılara cevap yazmış. Ben bir vatandaş, bir birey olarak saf ideolojim penceresiyle bakmıyorum. Yaz ayında Belediye itfaiyesi sokağı suluyordu. Ne kadar hoşumuza gidiyor! Oysa belediye bizi kandırıyor. Bu şehri temiz tutarsa, caddemiz temiz olursa bu vidanjör bu itfaiye aracının bunu sulamasına gerek yoktur. Bu ekstra bir masraftır. Onu orayı sulaması hizmet değildir, var olan bir pisliği kapatıyorlar. Şehri temiz tutsunlar toz kalkmasın. Altyapısını temizlesin, düzenlesin caddeleri yıkasın. Çok mu zor bir şey? Son dönemde birkaç km asfalt döküldü. Bunu görüyoruz; ama bu asfalt yapımı ile yerlerin altyapısı yapıldı mı? Yarın yine oraya kanalizasyon girecek. Örneğin, TEDAŞ yetkilisine sor, `TEDAŞ çalışıyor` der. TEDAŞ çalışıyorsa bu memleket neden karanlıkta kalıyor? Geçen Hacıbekir mahallesine gittim. Baktım ki gerçekten bir parke taşı döşenmiş. Bunu görmemezlik edebilir miyim? Ama kendi mahalleme geliyorum, pislikten geçemiyorum" diye konuştu.

 "TOKİ`lere Yerleşip de Tekrar Konteyner Kentlere Dönen İnsanlar Var"
Yerel yönetimlerin yanında devletin depremden sonra yaptıklarını da eleştiren Almalı, depremden sonra yapılan TOKİ konutlarının sorunlarına değindi. Medyanın estirdiği havaya bakıldığında Van`daki sorunların yüzde 100`ü çözülmüş durumda olduğunu söyleyen Almalı, "Oysa gerçeğimiz bu değildir. Gerçeğimiz hâlâ birçok insanımızın TOKİ`lere yerleşemediğini görürsünüz. Bu nedenlerden biri suyun olmamasıdır, ısınmanın olmamasıdır, elektriğin olmamasıdır. Burada, başbakan suçlu değildir. Buradaki durumu ters bir istikamet ile merkeze ulaştıran yetkililer sorumludurlar. Sadece reklam olsun diye bu toplumum mağduriyetini olumluya çevirmek ahlaki değildir. Toplumun gerçekleri ne ise bunu söylemek zorundayız. A grubu B grubu yanlış mı anlar? Bu bizi ilgilendirmiyor. TOKİ`lere yerleşip de tekrar konteyner kentlere dönen insanlar var mı? Burada vicdanı olan bir yetkilimiz buna yok diyebilir mi? Peki o insanlar dönerken acaba polemik olsun veya siyasi bir malzeme olsun diye mi dönüyorlar? Hayır. Bunun için sorunları çözme noktasında olan insanlar siyaseti veya ideolojisini memnun etmek yerine halkı memnun edecek adımları atmak zorundalar. Yok, eğer; ağa rahatsız olmasın, ağa mevcut durumu bilmesin mantığı ile hareket edilirse sonuçta hem ağa zarar görecektir hem de iktidar zarar görecektir. Dolayısıyla TOKİ`lerin durumu bir an evvel süratle çözülmesi lazım" ifadelerini kaydetti.

 "Bu Belgeye Sahip Çıksaydınız"
Son günlerde yerel medyada `K Belgesi`nin Erciş`e verilmesiyle beraber koparılan fırtınaları hatırlatan Almalı, K belgesinin Van`a verilmemesini doğru bulduğunu söyledi. K belgesi konusunda daha önce Van Ticaret ve Sanayi Odası`nın (VATSO) usulsüzlükler yaptığını anımsatan Almalı, "Bundan 3-5 yıl önce bir takım yolsuzluklar olmuş. K belgesi el altından verilmiş. Usulsüz verilmiş bu. Şimdi ne hikmetse başkanın haberi yok, saymanın haberi yok, Genel sekreterin haberi yok. Usulsüzlük ortaya çıkıncı bu yetkiyi VATSO`dan aldılar, Diyarbakır`daki Ulaştırma Bölge Müdürlüğü`ne verdiler. Zavallı esnaf, 400 km buradan oraya belgeyi almak için gidiyordu. Daha sonra girişimlerle araya girilmiş bakana ulaştırmışlar bu sıkıntıları. Bunu eleştiren insanlara bakıyorsun Bu usulsüzlüğün olduğu dönemde biri başkan, biri sayman biri genel sekreter. Aynı üçlü, ayrı kulvarlarda bu işe aday. Ne kadar garip! Peki, siz bu belgeye sahip çıksaydınız, su istimal etmeseydiniz niye elinizden alınsın? Deniliyor ki Fatih Çiftçi yapmıştır. ETSO başkanı bunun Fatih`le alakası yok diyor. "Biz gittik girişimde bulunduk. Vatandaş mağdur, esnaf mağdur. Bakana rica ettik" diyor. Ha Erciş`e verilmiş ha Van`a verilmiş. Diyarbakır`a verilmesinden daha iyi değil mi? Herkes kişisel çıkarının peşinde. Olan vatandaşlarımıza oluyor. Fatih Çiftçi`nin bunda dahili olmuşsa tebrik etmek lazım" şeklinde konuştu. (Fırat Arslan - İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.