"Hayat ölçümüz siyerdir"
İsviçre'nin Basel şehrinde Peygamber Sevdalıları ile buluşan Eğitimci-Yazar Özkan Yaman, Avrupa'daki Müslümanlara hitaben; "Avrupa'da yaşayan kardeşlerimiz muhaceretten öte bir duruma geçmiş. Kurumlaşarak ve çalışmalarda bulunarak kimi yerlerde Ensar duru
BERN - Avrupa Geneli Kutlu Doğum Programına katılmak üzere, Avrupa Peygamber Sevdalıları tarafından konuşmacı olarak davet edilen Eğitimci-Yazar Özkan Yaman, Basel'de Peygamber Sevdalıları ile buluştu.
Basel Said Nursi Camii'nde Peygamber Sevdalılarına hitaben bir konuşma yapan Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman Hoca; Avrupa'da yaşayan kardeşlerin faaliyetleri, yaptıkları etkinlikleri, varlıkları ve bulundukları mekânların Türkiye'deki kardeşleri tarafından merak edildiğini belirtirken şu anda Avrupa'da yaşayan Müslüman'ların hem Muhacir hem de Ensar olduklarını vurguladı.
“Hayat ölçümüz Siyer'dir”
Konuşmasına "Bizler Camia olarak Peygamber'in (S.A.V) hayatıyla çok meşgul olduğumuz için başımıza gelen her şeyde, karşılaştığımız her konuda Siyer'e başvuruyor, Siyer’le karşılaştırmalar yapıyoruz. Bu kapsamda siz Avrupa'da yaşayan kardeşlerin durumu Siyer’in hicret sayfasına düşüyor. Ancak burada gördüm ki; Avrupa'da yaşayan kardeşlerimiz muhaceretten öte bir duruma geçerek, kurumlaşarak ve çalışmalarda bulunarak kimi yerlerde Ensar durumuna geçmişsiniz." diye devam etti.
“Kelime-i şehadet bir tür yemindir”
Sohbetinin temel konusunun kelime-i şehadet ekseninde olacağını belirten Yaman Hoca, konuşmasına şöyle devam etti: "Ben kelime-i şehadet konusuna çok kafa yordum, ulaştığım noktayı sizinle paylaşmak istiyorum. Şahitlik etmek bir yönüyle yemin etmektir. Her Müslüman kelime-i şehadetle aslında yemin etmiş oluyor. İslam yemin etmektir. İman yemin etmektir aslında. Kelime-i şehadeti getiren, aslında ‘Ben ömrüm boyunca Allah'a kul olacağım, ömrüm boyunca Peygambere uyacağım, ömrüm boyunca İslam için cehd edeceğim’ demiştir. Yeminin ikinci seviyesi biat etmektir. Ensar ve Muhacir’in kelime-i şehadeti yani yemini de bu türdendir. Günümüzde İslam için çalışan, vakıflar kuran, bu yolda çaba sarf edenlerin yeminleri de Ashab'ın yemini gibi Peygambere biat mertebesindedir. Yeminin son mertebesi ise şehadettir. Allah yolunda çalışıp can verenler bu mertebeye ulaşmışlardır. Şehitler en mükemmel seviyede yemin edenledir.”şeklinde konuştu.
“Yemin etmek; Müslüman'ın kendisiyle yarışmasıdır”
Yemin eden Müslüman'ın aslında hayırda yarışan Müslüman olduğunu anlatan Yaman Hoca, “Yemin etmek aslında insanın kendisiyle yarışmasıdır. Yemin etmek; ‘dün neyi eksik yaptım, bu gün o eksiği nasıl gideririm’ diye Müslüman'ın kendisiyle yarışmasıdır. Ayetler de sık sık hayırda yarışmayı istemektedir.” ifadelerini kullandı.
“Müslüman yapması gerekeni ertelememelidir”
Müslümanların tembellikten ve erteleme hastalığından uzak durması gerektiğini belirten Yaman Hoca, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı; “Erteleme Şeytan'ın oklarından biridir. Hayırlı amelleri, hayra götüren amelleri yaparken ertelemeden sakınmak lazımdır.
Müslümanların temel sorunlarından biri de nasihat konusunda yetersiz olmaktır. Bunu aşmak için Müslümanlar nasihat dinlemeyi ve nasihat etmeyi sevmelidir. Nasihat yapılırken de yerine ve zamanına uygun olmasına muhatabın durumun göz önünde bulundurulmasına dikkat edilmelidir.”dedi.
Cami içerisinde yapılan genel sohbetin ardından Peygamber Sevdalısı bayanların talebi üzerine bayanlara da özel olarak hitap eden Yaman Hoca; İslami yaşantıda bayanların misyonu ve ailenin önemine dikkat çekti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.